15 Temmuz 2016

Abone Ol

Eşimin gece bir toplantısı vardı ve geç gelecekti. Ben de televizyonu kapatmış, yeni kitabım HATA’nın yazımını bitirmiş son kez okuyup, gerekli düzeltmeleri yapıyordum.  Gece yarısına doğru telefonum çaldı. Yeğenlerimden biri arıyordu. Sohbet amaçlı aradığını düşünüp telefonu açtım.  Ağlamaklı bir şekilde ‘’Hala neler oluyor böyle? Ne yapacağız? Deyince . ‘’Ne oldu yavrum kötü bir şey  mi var? Dedim. ‘’Hala haberin yok mu darbe oluyor dedi . ‘’ Kızım saçmalama ne darbesi? Ne diyorsun sen? ‘’ Dedim.  ‘’Halacığım televizyonu aç. Silah sesleri buraya kadar geliyor . ‘’ dedi. Bu arada yeğenim İstanbul’un Anadolu Yakasında Boğaz Köprüsüne yakın bir semtte yaşıyordu.  Hemen televizyondaki haber kanallarından birini açtım. Neler olduğunu idrak edince, telefona sarılıp panikle eşimi aradım. Çalıyor ama cevap vermiyordu. Israrla aramayı sürdürdüm. Nihayet açtığında yoğun gürültü arasında, ‘’ Arkadaşları ile birlikte Atatürk Havalimanına gitmekte olduğunu ‘’ söyleyip bir şey dememe fırsat vermeden kapattı. Defalarca aradım tabii ki ulaşamadım. O esnada camilerden selalar okunmaya başladı. Gözüm televizyon ekranında, bazı arkadaşlarımla telefon görüşmeleri yaparken, tepemizden jetler geçmeye başladı. Alçaktan uçan savaş uçaklarının gürültüsü gecenin karanlığında ürkütücü boyuta ulaşıyordu. Ankara’daki bombalanma görüntüleri, İstanbul Boğaz körsüsündeki tanklar ve onlara karşı koymaya çalışan halkın galeyanı, TRT I’de sürekli dönen bayan spikerin okuduğu darbe duyurusu bildirisi …. Tam bir kaos havasında korkunç bir geceydi.  Sabah ezanı okunurken eşim arayıp eve gelmek üzere olduğunu, çay koymamı söylediğinde içim biraz olsun rahatladı. Eşimle birlikte öğlen 12’ye kadar oturup televizyondan gelişmeleri izledik.

                1960 ihtilali olduğunda henüz doğmamıştım.12 Eylül 1980 ihtilalininde liseyi henüz bitirmiştim. 80 ihtilaline ait hatırladığım siyah beyaz televizyon ekranından Kenan Evren’in yaptığı konuşma ve o gün sokağa çıkma yasağı nedeniyle, abimin ve babamın evde kaldığıydı. Rahmetli annem ekmek yapmıştı. Sıradan vatandaşlar olarak bir gün sonra hayatımız normale dönmüştü.

                Demem o ki; 15 Temmuz Darbe girişimi değil, farklı bir şeydi. Allah bir daha milletime böyle bir şey yaşatıp, halkımı yurdumu savunmak zorunda bırakmasın. Bu uğurda can veren tüm şehitlerin de mekanı Cennet olsun.