.....
1.Adıyaman Kitap ve Üniversite Tanıtım Günlerinin üçüncü ve son gününde, kitap ve yazarlara olan ilgi, alaka ve rağbet, daha fuar alanı açılmadan başladı. Doğrusu bu kadar rağbetin ve katılımın olması, belki beklenmiyordu; ancak ilk defa böyle bir etkinliğe ev sahipliğe yapan Adıyaman olunca, insanların bu yoğunluğunu anlayışla karşılamak gerekirdi.
Adıyaman, ilçeler ile köylerin hemen hemen her okulundan öğretmenler nezaretinde gelen öğrencilerin kitapla olan buluşmaları ve kitabı koklamaları, Adıyamanlı olan ve olmayan yazarlarla buluşmaları, hakikaten çok önemsenecek ve ilerisi için bizleri umutlandıracak ve kıskandıracak nitelikteydi. Bu, hem Adıyaman dışından gelen şair ve yazarları, hem biz Adıyamanlı yazar ve şairleri, hem de Valimizi ve ekibini, organizatörleri son derece memnun etmiş görünüyordu.
İlk aklıma takılan, “ bu kadar yoğunluk olmasına rağmen, acaba kitap satışlarına ne kadar yansımıştır?” diye düşünürken; zaman zaman uğradığımız stantlarda ki kitaplarını imzalayan yazarlarla yaptığımız sohbetlerde, onların bu konudaki memnuniyetlerine şahit olunca, inanın ne kadar doğru, yerinde bir iş yapıldığını anlıyorduk. Çünkü katılım hayli fazlaydı. Katılım beklenilen, belki de tahmin edilenin üzerindeydi. Demek ki yazarların belki korkarak geldikleri Adıyaman da ki bu ilk kitap fuarında, beklentileri karşılanmış görünüyordu.Bu konuda heyecanlarını ve mutluluklarını dile getirmeleri, galiba Adıyaman için çok büyük bir kazanç olmuş görünüyordu. Bunları duyduktan sonra, “ keşke bu fuarlar daha önce yapılsaydı, sanki neden daha önce yapılmadı, akıl edilmedi ki bu kadar beklenildi?” diyerek, hem hayıflanıyor, hem de sitem ediyorduk, gelmiş geçmiş yöneticilerimize. “Ama olsun, zararın neresinden dönersen kardır” kabilinden, bir ilk de olsa nihayet bir ilk başardık, bir başlangıç yaptık, inşallah sonraki yıllarda, gelişerek, ilerleyerek devam eder” diye ümit var oluyoruz.Bu Valimiz biz de olduğu sürece, eminim ki daha iyilerini görecek ve daha iyi şeyler, daha çok ilkler yaşayacağız.
Her geçen dakika, büyük emekler harcanarak ve onca gözyaşı dökülerek yazılmış kitapların yerinde incelendiğini, okunduğunu, satın alındığına şahit olunan yoğunluk gözlerden kaçmıyordu.Hele boş alanlara yerleştiren kır masalarında,insanların kitap okumalarıyla oluşturdukları manzaralar görülmeye değerdi.Gerçekten, çoluk çocuğuyla sevdikleriyle beraber kitaplar arasında dolaşanları görünce; “ ne kadar böyle aktivitelere aç kalmışız, özlemişiz” diye tebessüm ediyorduk.
Size de sormak isterim? Kitaplarla, okuyucuyu, yazarlarla kitap kurtlarını buluşturmanın, getirisini ve insanımıza kazandırdıklarını düşünecek olursanız; neler söylemek istersiniz, nasıl izah edersiniz, gerçekten merak ediyorum!
Galiba, artık kabuğumuzu kırıyoruz. Artık, gerçek dünyayla karşı karşıya geliyoruz.Eğitici ve öğretici faaliyetler konusunda, insanların beklentilerindeki çıtayı yukarılara çıkarıyoruz.
Keşke özellikle gelen öğrencilerin cebinde para olsaydı da en azından birer kitapla fuardan ayrılsalardı. Ama yoktu işte, öğrenciler ellerini kitaplara sürerek, kitapların kokusunu almaya çalışıyorlardı. Dayanamayıp gelen öğretmenlerimizden birine sordum: “Çocukların buralara getirmenizdeki amacınız nedir? diye. “Çocukların cebinde paraları yok, en azından daha önceden haberimiz olsaydı, belki parayla gelebilirlerdi, biz de kitapları tanısınlar, yazar kimdir, neler yapar, nasıl yaparlar, nasıl kitap yazarlar…gibi konularda bilgilensinler diye, bu atmosfere dahil ettik, burada farklı bir deneyim yaşamalarını istedik” diye cevapladılar.Kitap alabilenler de görerek, severek, kitap kokularını içine sindirerek, alıyorlardı.
Elbette bizim iyiyi-kötüyü bilen, doğruyu-yanlışı birbirinden ayırt edebilen nesillere ihtiyacımız var. Bu da ancak kitaplarla mümkün olabilir. Kitap, öğretici ve eğitici olan iyi dosttur, iyi bir arkadaştır.
Adıyaman’ımız kültürel anlamda, gerçekten farklı güzelliği olan bir etkinliğe ev sahipliği etti.Bu etkinliğin düzenlenmiş olması, kent kültürünün gelişmesine ve sosyal anlamda farklı, etkin, kalıcı, anlamlı ve güzel, pozitif bir etki etti.
Yine son güne kadar katılımcılara müsaade ederek, kızgınlığını belli ederek, ama yağmayan yağmur; akşam saatlerinde “artık yeter” dercesine hafiften çiselemeye başladı. Kısa bir kesinti olsa da sonrasında katılımcılar aynı hız ve yoğunlukta devam etti. O yoğunluk içerisinde, yine yazarlardan; Levent Bilgi, Sinan Yağmur, Halit Ertuğrul, Okay Tiryakioğlu, Melih Tuğtağ, Nurcan Öner, önceki yazarlar, ile yine Adıyamanlı Şair ve Yazarlar stantlarında kitap imzalamaya ve okuyucuyla hoş sohbetlere devam ettiler.
Galiba günün en anlamlı güzelliklerinden bir tanesi de Valiliğin bütün şairler ve yazarlar için hazırlamış olduğu, fuara verilen ve yapılan katkıdan dolayı plaketlerin verilmiş olmasıydı. Tüm katılımcı yazar ve şairlerin onure edildiği böylesi anlamlı ve manevi değeri çok olan ödülden dolayı Adıyaman Valiliğimize sonsuz teşekkürler ediyoruz.
Öyle anlaşıldı ki, ilk defa böyle bir etkinliğe ev sahipliği eden Adıyaman mutlu, insanı mutlu, öğrencisi mutlu oldu. Katılımcı Üniversite yetkilileri, yayınevi sorumluları, ilk defa bu kadar güzel bir fuarda, böylesine yoğun bir katılımı gördükleri beyan eden yazarlar mutlu, ilk olmalarına rağmen alınlarının akıyla çıkmayı başaran Valilik, Üniversite, organizasyon yetkilileri mutlu oldu. Hal böyle olunca, “Artık darısı daha güzel, daha geniş, daha katılımı bol yeni Fuarların başına” demek düşüyor galiba bizlere de…
Hep ilkleri yaşadığımız, 1.Ankara Adıyaman tanıtım günleri, 1.Adıyaman Kitap ve Üniversite Tanıtım Günlerinin ardından, darısı yine bir ilk olacak, İstanbul Feshane’de yapılacak olan 1. Adıyaman Tanıtım günlerine diyoruz.
Adıyaman’ın Atom Karıncası Valimiz Sayın Mahmut Demirtaş, Vali Yardımcısı Sayın Murat Süzer, İl Sosyal Etüt ve Proje Müdürü Sayın Mahmut Öztürk, ile bu işle iştigal eden paydaşlara ve emeği geçen bütün ekip çalışanlarına ve Anatolia organizasyonu yetkililerine teşekkür ediyor ve kolaylık diliyoruz.
İnşallah İstanbul Feshane’de buluşmak dileğiyle…
Kerim BAYDAK