Davanın ilk duruşması sonrasında gerçekleştirilen basın açıklamasında, sanıkların tutuksuz yargılanmasına karar verilmesi ailelerin tepkisine neden oldu. Duruşma 27 Ocak 2025’e ertelendi.
"20 Aydır Adalet Bekliyoruz"
Faciada yakınlarını kaybeden aileler, yaşadıkları acının 20 ay sonra hala taze olduğunu dile getirerek, adaletin sağlanması için büyük bir umutla bugünü beklediklerini ifade ettiler. Depremin ardından en büyük kaybın yaşandığı Üzümkent Sitesi’ndeki bu trajedinin, adalet arayışlarında bir dönüm noktası olmasını istiyorlar. "Yaşlı, genç; kadın, çocuk, 83 canımızı kaybetmenin derin üzüntüsüyle bugünü bekledik. Adalet istiyoruz, başka acılar yaşanmasın" diyen aileler, adalet taleplerini yüksek sesle dile getirdi.
Sanıkların Yargılanma Şekline Tepki: "Olası Kast" Talebi
Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, sanıkların "bilinçli taksirle adam öldürme" suçlamasıyla yargılanması ailelerin tepkisine yol açtı. Avukatlar ve aileler, müteahhitler Şükrü İşitmen ve M. Nuri Tuğsuz’un, tıpkı Adana’daki Alpargül Apartmanı davasında olduğu gibi "olasılık kastıyla" yargılanmalarını ve müebbet hapis cezası almasını talep ediyorlar. Avukatlar, yaşanan kayıpların ciddiyeti göz önüne alındığında, mevcut suçlamanın yetersiz olduğunu ve sanıkların tutuklu yargılanması gerektiğini savunuyor.
Bilirkişi Raporu: Yapıda Standartların Altında Malzeme Kullanıldı
Mahkemede sunulan bilirkişi raporlarına göre, Üzümkent A ve B bloklarının yapımında kullanılan malzemelerin standartların altında olduğu tespit edildi. Raporda, yapıda kullanılan demir ve çimentonun kalitesinin yetersiz olduğu, bu nedenle binaların depremin ilk 5 saniyesinde çöktüğü belirtildi. Ayrıca, çevredeki 30-35 yıllık binaların ayakta kaldığı, ancak Üzümkent bloklarının tamamen yıkıldığı vurgulandı. Aileler, müteahhitlerin ihmallerinin bu faciada büyük rol oynadığını ve daha ağır cezalarla yargılanmaları gerektiğini belirtiyor.
"Sorumlu Tüm Taraflar Yargılanmalı"
Basın açıklamasında, sadece müteahhitlerin değil, aynı zamanda yapım sürecinde sorumluluğu bulunan kamu görevlilerinin ve yapı denetim yetkililerinin de yargılanması gerektiği ifade edildi. Aileler, bu ihmallerin cezasız kalmasının benzer faciaların tekrar yaşanmasına neden olabileceği uyarısında bulunarak, "Adaletin geç de olsa bir gün tecelli edeceğine inanıyoruz" dediler.
Denetim Eksiklikleri ve Kamu Görevlilerinin Sorumluluğu
Aileler, Üzümkent Sitesi’nin yapımında ciddi denetim eksikliklerinin olduğunu ve bunun facianın en önemli nedenlerinden biri olduğunu belirtti. Yapı denetim sürecinde görev alan yetkililerin ihmallerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini söyleyen aileler, adaletin sağlanması için sürecin dikkatle takip edileceğini ifade etti. "Kamu vicdanının rahatlaması için, sorumluların hak ettikleri cezaları almasını istiyoruz" diyen aileler, davanın diğer benzer davalara örnek teşkil etmesini bekliyor.
Mahkemeden Karar: Duruşma 27 Ocak 2025’e Ertelendi
Mahkemede, sanıkların tutuksuz yargılanmasına devam edilmesine karar verildi ve duruşma 27 Ocak 2025’e ertelendi. Aileler, bu kararı büyük bir hayal kırıklığı ile karşıladı. Avukatlar, suçun ağırlığına uygun bir yargılama süreci istediklerini ve sanıkların cezasız kalmaması gerektiğini vurguladılar. Adaletin gecikmesi, ailelerin acısını daha da derinleştiriyor.
"Bu Davanın Sonucu Tüm Türkiye İçin Önemli"
Üzümkent davasının sadece Besni’deki aileler için değil, Türkiye genelindeki benzer olaylar için de büyük önem taşıdığı belirtiliyor. Alınacak kararın, benzer faciaların önlenmesi ve yapı denetiminde daha sıkı önlemler alınması için bir emsal oluşturması bekleniyor. Aileler, "Bu dava, kamu vicdanının bir sınavıdır. Sorumluların en ağır cezayı alması, gelecekteki trajedileri önlemenin anahtarıdır" diyerek, kamuoyunun davayı yakından takip etmesi çağrısında bulundular.
Aileler Adalet İçin Mücadeleye Devam Ediyor
Üzümkent Sitesi’nde yaşanan faciadan sonra kayıplarının hesabını sormak için hukuk mücadelesi başlatan aileler, sorumluların adalet önünde en ağır cezayı alması için davayı sonuna kadar takip edeceklerini belirttiler. Basın açıklamasında, "Bu dava sadece bizim kaybettiklerimizin değil, benzer olayların yaşanmaması için verilmiş bir mücadeledir" ifadelerine yer verildi.
Kaynak : PHA