Adıyaman Kent Konseyi adına açılmış resmi olmayan facebook sayfasında 30.6.2024 tarihli duyuruda Kent Konseyi 5.Dönem Seçimli Olağan Genel Kurulunun Adıyaman İlim Yayma Cemiyeti Toplantı Salonu’nda; 14.7.2024 tarihinde, toplantı yeter sayısı sağlanamaması halinde 21.7.2024 tarihinde çoğunluk aranmaksızın yapılacağı bildirilmiş (ki yönetmelikte seçimin ertelenmesi değil ilk toplantıda sona erdirileceği öngörülmüştür), 15.7.2024 tarihli aynı sayfada ise genel kurulun %83 katılımla yapıldığı, başkanlığa tek aday H. Sinan Temel, yirmi kişilik yürütme kurulu üyeliklerine Abdulkadir Kurt, Abdulkerim Işık, Abdullah Akbaş, Ahmet Işık, Aziz Özdemir, Cenap Taşkın, Emine Aslangöz, Fadime Kayakıran, Hacı Erdengi, Haluk Erdoğan, Hasan Çelik, Hicri Çelik, İmam Aslan, Mehmet Dağhan, Mehmet Murat Koca, Mehmet Sait Dolgun, Mehmet Tunç, Murat Gökhan Dalyan, Nejdet İrfan Tokur ve Uğur Alagöz’ün seçildikleri yazılmıştır.
Öte yandan Adıyaman Belediye Başkanı Av. Abdurrahman Tutdere imzalı, sivil toplum örgütlerinden yalnızca kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu ve derneklere hitap eden 10.7.2024 tarihli 34774413-051 sayılı yazısında, Kent Konseyi genel kurul toplantısının 4.8.2024 tarihinde Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odasında yapılacağı, belediye kaynaklı 11.7.2024 tarihli haberlerde de aynı konu tekrar edilerek Belediye Başkanının toplantıya başkanlık edeceği yazılmış, Adıyaman Belediye Başkanlığı adına açılmış resmi facebook hesabında ise konu ile ilgili paylaşım yapılmamıştır. Oysa yönetmeliğin 8/1-f maddesine göre genel kurul üyeleri arasında, 4.11.2004 tarihli 5253 sayılı Dernekler Kanunu’na göre kurulan ve merkez ilçede şubesi olan ilgili derneklerin de bulunması gerektiğini düşünmekteyim.
Böylece ülkemizde örneğine ender rastlanabilecek şekilde aynı yöreye ait kent konseyi için biri eski kent konseyi başkanı, diğeri yeni seçilen belediye başkanı tarafından iki ayrı tarih ve yerlerde iki ayrı genel kurul çağrısı yapılmıştır. Bu iki genel kuruldan hangisinin hukuka uygun olduğu konusundaki görüşümün, Yeni Adıyaman Gazetesi İmtiyaz Sahibi Hatice Zine Akgöz tarafından on gün kadar önce telefonla sorulması üzerine, yönetmelikte seçimli ve seçimsiz genel kurullarla ilgili maddelerin girift olarak kaleme alındığını, yönetmelik maddelerini bütüncül ve karşılaştırmalı bakış açısıyla tahlil etmeksizin bu soruya verilecek cevabın eksik ve isabetsiz olabileceğini, çağrıyı yapanların ve başkan adaylarının kimliğine bakmaksızın konuyu yalnızca hukuki açıdan inceleyip makale haline getirerek ileteceğimi bildirmiştim.
Öncelikle bu makaleye hazırlık amacıyla yaptığım mevzuat araştırmasında, 3.7.2005 tarihli 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 76.maddesine göre Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca, 18.10.2006 tarihli 26313 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Kent Konseyi Yönetmeliği dışında kanun, tüzük veya yönetmelik gibi bir kaynağa rastlanmamıştır. (https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=10687&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5 Erişim Tarihi: 22.7.2024)
Bu yönetmelik maddeleri üzerinde naçizane yaptığım tahlilde;
1)Yönetmeliğin 5.maddesinde:
“(1) Kent Konseyleri belediye teşkilatı olan yerlerde, mahalli idareler genel seçim sonuçlarını izleyen 3 ay içinde, 8 inci maddede belirtilen üyelerden oluşur.
(2) Kent konseyi genel kurulu ilk toplantısını yapmak üzere belediye başkanının çağrısı ile toplanır. Belediye başkanının başkanlığında toplanan genel kurul, toplantıyı idare etmek üzere üyeleri arasından en az üç kişiden oluşan divan kurulunu seçer.
(3) Divan kurulunun oluşturulmasından sonra, kent konseyi yürütme kurulu ve kent konseyi başkanı seçilir.”
Hükümleri mevcuttur. Buradan, “her” yerel seçimden sonra kent konseyi seçimli ilk genel kurulunun yapılacağı ve genel kurulu toplantıya çağırma görevinin ise belediye başkanına ait olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Belediye başkanının, toplantı yeter sayısı aranmadığından hazırdaki üyelere en az üç kişilik geçici divan kurulu üyeliği adaylığı (divan başkanı, başkan vekili ve yazman gibi) talebinde bulunabilecekleri yolunda çağrı yapmak, divan kurulu adayları için oylama yapmak, bu kurul oluştuğu anda toplantıyı yönetme görevi kurula intikal edeceğinden toplantı yönetimini kurula teslim ederek aynı zamanda 8.nci maddeye göre doğal “üyesi” olduğu “genel kurul üyesi” sıralarına oturmak, toplantıyı izlemek, oy kullanmak, toplantıdan ayrılacak ise yerini temsilcisine bırakması gerektiğini düşünmekteyim.
Üçüncü fıkradaki, “yürütme kurulu ve kent konseyi başkanı seçilir” ibaresindeki kelimelerin dizilişinden, önce yürütme kurulu üyeleri, sonra başkanın ayrı ayrı veya yürütme kurulu üyeleri ile başkanın birlikte tek liste halinde aynı anda, hatta yürütme kurulu üyelerinin tek tek oylanarak da seçilebileceği anlaşılmaktadır.
Birinci fıkrada kent konseyi seçiminin, yerel seçimi izleyen ilk üç ay içerisinde yapılacağı bildirilmiş olup bu süre hak düşürücü değil düzenleyici olduğundan ilk üç aydan “makul bir süre” sonra da yapılması hukuka aykırı olmayacaktır.
2) Yönetmeliğin 13.maddesine göre Yürütme Kurulu, Gençlik Meclisi ve Kadınlar Meclisi ile kentin ihtiyaçlarına göre kurulabilecek Eğitim Komisyonu, Engelliler Komisyonu, İmar ve Şehircilik Komisyonu gibi “organ”larda toplantı yeter sayısı üyelerin salt çoğunluk, karar yeter sayısı ise toplantıya katılanların salt çoğunluğu olduğu halde, 11/A maddesindeki;
“(1) Kent konseyi başkanı genel kurul tarafından seçilir. Kent konseyi başkanının görev süresi, yürütme kurulunun görev süresiyle paralel olmak üzere ilk dönem için iki yıl, ikinci dönem için üç yıldır.
(2) Kent konseyi başkanının seçimi için ilk oylamada üye tamsayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır. İkinci oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü tur oylama yapılır. Üçüncü oylamada en fazla oyu alan aday, başkan seçilmiş olur.
(3) Kent konseyi başkanının seçimi, kent konseyinin ilk toplantısının birinci birleşimde tamamlanır.”
Hükümlerinden, kent konseyi başkanı seçimi için genel kurul toplantı yeter sayısının açıkça belirlenmediği anlaşılmaktadır. Bu sayının, ikinci fıkranın ilk cümlesine dayanılarak, genel kurul üye tamsayısının üçte ikisi veya yarısından bir fazlası olduğu iddia edilebilir ise de genel kurul üyelerinin toplantıya katılması zorunlu olmadığı gibi katılmayanlar için yaptırım öngörülmediğini göz önüne aldığımızda yönetmeliğin toplantı yeter sayısı için esnek davranarak bilinçli olarak belirli bir çoğunluk aramadığını, yalnızca gönüllülükle toplantıya gelindiğinden sayısı ne olursa olsun üçüncü oylamada seçimin bitirileceğini öngördüğünü, dolayısıyla genel kurulun sırf toplantı yeter sayısı sağlanamadığı gerekçesiyle ertelenemeyeceğini söyleyebiliriz. Kaldı ki, 2/3 veya 1/2+1 toplantı yeter sayısı oranının, tüzel kişiliği ve hiçbir yaptırım gücü olmayan, yalnızca “tavsiye” yetkisi olan kent konseyi genel kurullarında aranmasının ölçülülük ve hakkaniyet ilkeleriyle de bağdaşmayacağını düşünmekteyim. Bununla birlikte yönetmelikteki bu ve tespit ettiğimiz diğer boşlukların bir an önce Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından doldurulması en doğru yol olacaktır.
Başkan seçimiyle ilgili yukarıdaki hükümlerin yürütme kurulu üyeleri seçimi için de geçerli olup olmadığı belirsiz ise de maddenin 1’nci fıkrasında başkanın görev süresinin yürütme kurulunun görev süresiyle paralel olduğu belirtildiğine, dolayısıyla başkanın vefat ve istifa gibi bireysel nedenler dışında yürütme kurulu ile birlikte “var” veya “yok” olduğu hüküm altına alındığına göre yürütme kurulu üyeleri seçiminde de aynı usullerin uygulanması gerektiğini düşünmekteyim.
Organlardaki karar yeter sayısının, yönetmeliğin 13/1’nci maddesine göre toplantıya katılanların salt çoğunluğu olduğu belirtilmiştir. Seçimli ve seçimsiz genel kurul toplantılarında da karar yeter sayısının genel hükümlere göre yine aynı salt çoğunluk olması gerektiği kuşkusuzdur.
3) Yönetmeliğin 11.maddesinde:
(1) Yürütme kurulu, genel kurul tarafından birinci dönem için iki, ikinci dönem için üç yıl görev yapmak üzere seçilen, kadın ve gençlik meclis başkanlarının da yer aldığı en az yedi kişiden oluşur. Yürütme kuruluna kent konseyi başkanı, bulunmaması halinde yürütme kurulunun en yaşlı üyesi başkanlık eder.
(2) Yürütme kurulu, genel kurulun gündemini tespit eder ve genel kurul tarafından oluşturulan görüşleri ilgili belediyeye sunar ve uygulamayı izler.” Demektedir.
Bu maddeden her yerel seçimden sonraki ilk genel kurulda seçilen başkan ve yürütme kurulu üyelerinin görev süresinin iki yıl olduğu, ikinci yılın sonunda bu kez üç yıl görev yapmak üzere tekrar başkan ve yürütme kurulu üyeliği seçiminin yapılacağı bildirilmiş olduğundan eski kent konseyi yürütme kurulu ve başkanının görev süresinin yerel seçimle birlikte değil, 2+3 yıllık dönemlerdeki kent konseyi yürütme kurulu ve başkanının seçimiyle birlikte sona ereceğini düşünmekteyim.
Söz konusu 11.maddede sözü edilen genel kurulun seçimli mi, seçimsiz mi olduğuna dair ibare yok ise de toplantı gündemini belirleme yetkisi yürütme kuruluna verildiğine ve yürütme kurulu üyelerinin ancak önceden yapılmış seçimli genel kurulda belirlenmiş olabileceğine göre maddenin seçimsiz genel kurulları düzenlediğini söyleyebilirim.
4) Yönetmeliğin 10.maddesi;
“(1) Genel kurul, kent konseyinin en yetkili organı olup 8 inci maddede sayılan üyelerden oluşur. Genel kurul, her yıl ocak ve eylül aylarında yapacağı iki toplantıdan az olmamak üzere, üyelerin salt çoğunluğu ile toplanır.
(2) Genel kurula kent konseyi başkanı başkanlık eder. Başkanın bulunmaması halinde yürütme kurulunun en yaşlı üyesi toplantıya başkanlık eder.” Demektedir.
Yine bu maddedeki genel kurulların da seçimli mi seçimsiz mi olacağı konusunda açık bir ibare yok ise maddede genel kurula kent konseyi başkanının başkanlık edeceği bildirildiğine ve kent konseyi başkanının da ancak yönetmeliğin 11/A maddesine göre önceden yapılmış seçimli genel kurullarda seçilebileceğine göre bu maddenin de seçimsiz genel kurulları düzenlediğini söyleyebilirim. Bu seçimsiz genel kurulların istişari nitelikte olacağını, bununla birlikte yürütme kurulu üyeleri ve başkanının seçimi dışında kalan meclis ve komisyonların kurulmasıyla ilgili hazırlık ve seçimlerinin yapılabileceğini ve yönetmelikte düzenlenmesi öngörülen Adıyaman Kent Konseyi Çalışma Yönergesi’nin hazırlanıp oylanabileceğini düşünmekteyim.
5)Yönetmelikte hüküm bulunmayan aşağıdaki hallerde “uygulanabilirliği ölçüde” diğer mevzuatın, bu arada 5393 sayılı Dernekler Kanunu’nun uygulanması konseyin kuruluş amacına uygun olacağından kanaatime göre;
a) Genel kurul üyesi kişi ve kuruluşlara şahsen tebliğ niteliğinde olduğundan, ayrıca kamuoyu oluşumuna ve sivil inisiyatifin güçlenmesine katkısı olacağından seçimli ve seçimsiz genel kurul çağrılarının yönetmeliğin 8.maddesi metni aynen yazılmak suretiyle toplantıdan en az 15 gün önce yerel gazetede ilan edilmesi,
b) Seçimli genel kurullarda çağrının belediye başkanı tarafından yapılmasının yönetmelikte belirtilmesine karşın gündemin kimin tarafından belirleneceği ve seçimlerin gizli veya açık oyla yapılacağı belirtilmediğinden yönetmelik hükümleri ve ihtiyaçlar dikkate alınarak geçici divan tarafından belirlenmesi ve genel kurul oyuna sunulması,
c)Kuruluş temsilcilerinin ıslak imza ve mühürlü yetki belgelerinin divana teslim edilmesinin istenmesi,
d)Genel kurul üyesi kişi ve kuruluş temsilcilerinin izleyicilerden ayrı bir bölümde oturmalarının sağlanması,
e) Yürütme kurulunun en fazla üye sayısı yönetmelikte belirtilmediğinden bu sayının tespiti için seçimli genel kurulda görüşme açılması, oylanması ve buna göre önerilen adayların genel kurul oyuna sunulması,
f) Seçimli genel kurullarda yürütme kurulu üyeleri ile kent konseyi başkanı adaylarının ayrı ayrı mı, yoksa birlikte tek liste halinde mi oylamaya sunulacağının genel kurul oyuna sunulması,
g) Yönetmelikte yedek üye seçiminden söz edilmemiş ise de yürütme kurulu ve diğer organların asıl üye sayısına eşit yedek üyelerin de seçimi konusunun seçimli ve seçimsiz genel kurullarda oya sunulması,
i) Yürütme Kurulunca hazırlanacak Adıyaman Kent Konseyi Çalışma Yönergesinin, hangi seçimsiz genel kurula kadar hazırlanması gerektiği konusunun genel kurulun oyuna sunulması,
Uygun olacaktır.
6) Yönetmeliğin Geçici 1/1.maddesinde yönetmeliğin ilk yayınlandığı tarihlerde kent konseyinin henüz bulunmadığı yörelerde seçimli ilk genel kurul çağrısının belediye başkanı tarafından yapılacağı bildirilmiş olup zaten yönetmeliğin kalıcı 5.maddesinde de aynı çağrının yine belediye başkanı tarafından yapılması öngörülmüştür.
7) Sonuç: Bağımsız ve tarafsız olarak yaptığımız bu hukuki tahlil ve değerlendirmeler sonucunda; seçimli genel kurul çağrılarının açıkça belediye başkanı, seçimsiz genel kurul çağrılarının ise açıkça kent konseyi başkanı tarafından yerine getirilmesi gereken yetki olduğu, 14.7.2024 tarihinde yapılan genel kurul, seçimli olduğuna göre bu yetkinin belediye başkanına ait olduğu, eski kent konseyi başkanının seçimli veya seçimsiz genel kurul çağrısı yapma yetkisinin bulunmadığı, bu genel kurul hukuki temelden yoksun olduğundan açık butlanla karşı karşıya olduğu, nitekim Adıyaman Kent Konseyi facebook sayfasında 18.7.2024 tarihinde yapılan açıklamada yönetmeliğin “amir” hükmüne dayanıldığı belirtilmiş ise de dayanılan yönetmelik madde numarasının belirtilemediği, yine aynı sayfada genel kurul çağrısını belediyenin yönetmeliğin geçici maddesine dayandırdığı yazılmış ise de gerçekte kalıcı 5.maddesine dayandırıldığının belediyece açıkça belirtildiği, önceki Belediye Başkanları M.Necip Büyükaslan, Av.Hüsrev Kutlu ve Dr. Süleyman Kılınç dönemlerinde yaklaşık on beş yıl süreyle eski kent konseyi başkanınca “de facto” yapılan genel kurul çağrılarına “sükut” edilmiş ise de bu fiili uygulamanın 14.7.2024 tarihli genel kurula yasallık kazandıramayacağı kanaatine varılmıştır.
Nitekim uzun yıllar yürürlükte kalmış yasa hükümlerinin dahi başvurular üzerine Anayasa Mahkemesince yapılan norm denetimlerinde anayasaya aykırılıktan iptali için dava açılması halinde “yasanın uzun süredir uygulanması” anayasaya uygunluğuna karine oluşturamamakta, hukuki olduğunu gösterememekte ve yasa maddesinin mahkemece iptal edilmesine engel olamamaktadır.
Yazar Necati Atar’ın 26.7.2024 tarihli facebook sayfasında Adıyaman Valisi Dr. Osman Varol’un, basın toplantısında, “Kent Konseyi meselesi hukuki gibi mesele, inşallah sonu mahkemede bitmez…” dediği yazılmıştır. Yönetmeliğin 8/1-a bendine göre aynı zamanda kent konseyinin doğal “genel kurul üyesi” sıfatıyla katılması da gereken sayın Vali’nin konuyu Valilik Hukuk İşleri Şube Müdürlüğüne incelettirerek ifadesindeki “gibi” edatına açıklık getirmesinin ve şimdiden kamuoyunu aydınlatmasının bilgi kirliliğinin önlenmesi açısından yararlı olacağı kanısındayım.
Son olarak, ne sebeple olursa olsun seçme ve seçilme hakkını; yukarıda arz ettiğimiz hukuki gerekçelerle “yok” hükmünde olan 14.7.2024 tarihli genel kurulda kullanan genel kurul üyelerinin, 4.8.2024 tarihli genel kurulda da kullanmalarının hukuka aykırı olmayacağını düşünmekteyim.
Saygılarımla…
Mustafa Işıldak
Hukukçu/Yazar
(Adıyaman 1.Dönem Kent Konseyi Başkanı
m.isildak02@gmail.com
30.7.2024 / İstanbul