Hazreti Peygamber Efendimiz (S.A.V)’i gözleri ile görmüş, söylediklerine şahit olmuş, yaşayışından örnekler almış, Kur’an-ı Kerim’in nazil oluşuna şahit olmuş, Peygamber Efendimizle birlikte savaşlara, seferlere katılmış nadide insanlardan birisidir.
Kutsal beldelerden olan Medine-i Münevvere’yi terk etmiş, Cenab-ı Allah’ın dinini yaymak için bu diyarlara kadar gelmiş.
En nihayetinde burada (Adıyaman’da) şehit olmuş. Kimden mi bahsediyorum? Elbette bahsetmiş olduğum o büyük zat; Hz. Safvan bin Muattal’dan başkası değil. Ülkemiz için, Adıyaman’ımız için Samsat ilçemiz için ne büyük bir kazanç…
Ne hazindir ki, hayatında mütevazı, garip bir yaşayış süren Sahabe’nin kabri de mütevazı ve garip. Mimarisine gereken önem yeterince verilmemiş.
İnanç ve kültür turizmine açılamamış. Bırakın ülkemiz insanını, birçok Adıyamanlı insanın bile bu mübarek zatın kabrinden habersiz olduğunu söylemek mümkün.
Neden habersiz? Çünkü İlimizde metfun bulunan bu mübareği Adıyamanlılar olarak bizler yeterince tanıtamamış / tanıtamıyoruz.
Tanıtma noktasında hepimize ayrı ayrı görevler düşüyor: Gazetecilerimizden STK’larımıza, odalarımızdan derneklerimize, seçilmişlerimizden atanmışlarımıza dek, topyekûn hepimize ayrı ayrı görevler düşüyor.
Zira görünen o ki; hiç birimiz bu manada bihakkın görevimizi yerine getirmiyor, sahabemizin çok geniş kitlelerce tanıtılması yönünde pek fazla çaba harcamıyoruz.
Örneğin, geçtiğimiz günlerde İstanbul gibi bir metropolde Adıyaman’ımızın tanıtımını yaparken, sahabemizin tanıtılması babında daha çok gayret sarf edebilirdik.
Yine bu noktada sahabenin bulunduğu mekânda ulusal manada bir etkinlik yapabiliriz. Etkinliğin çok daha ses getirmesi amacıyla dünyaca ünlü hafızlar davet edip, Kur’an-ı Kerim tilaveti icra edebiliriz.
Keza çok ünlü bir ilahi ve ezgi sanatçısını, ya da ünlü bir din bilginini davet ederek, mega bir konferansın gerçekleşmesine imza atabiliriz orada. Bütün bu sıraladıklarımın yapılması durumunda, sahabemizin tanıtımına büyük katkısı olacağı kanaatindeyim.
Bunlarla birlikte bölgede çok amaçlı ve göz kamaştırıcı mimarisiyle harika bir külliye inşa etmemiz de elzemdir elbet.
Yine ulaşım noktasında çağın gerekleri doğrultusunda modern bir ağ kurabiliriz. Bütün bunlarla beraber, Sahabe Hz. Safvan bin Muattal’ın tanıtımıyla ilimizin inanç turizminin gelişmesine de doğal olarak katkı sunmuş oluruz.
Ülkemizde birçok sahabenin kabri olduğu söylenir. Özellikle Diyarbakır bölgesinde daha fazla olduğu telaffuz edilir.
Lakin şu bir gerçek ki; Türkiye’de kabri resmi belgelerle tescilli olan 2 sahabe var. Bunlardan birisi İstanbul’da Ebu Eyyub el Ensari, birisi de Adıyaman’ımızda metfun bulunan Safvan bin Muattal hazretleridir.
İstanbul’un Eyyüp ilçesindeki Eyyub el Ensari hazretlerini herkes biliyor, ama Adıyaman’ımızın Samsat ilçesinde yatan Safvan bin Muattal’ı birçok kimse bilmiyor.
Umuyor ve diliyorum ki, topraklarımızda bulunan bu manevi değerimizi bundan böyle yeterince tanıtır / hak ettiği konuma taşırız.
Selam, sevgi ve gönül dolusu muhabbetlerimle…
Bilal KARADAĞ