TBMM Genel Kurulu’nda “Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Adalet Komisyonu Raporu’nun görüşmelerinde CHP Grubu adına konuşan Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Tütün Yasasını sert sözlerle eleştirdi.
Ağbaba, “Malatyalılar, Adıyamanlılar; tanıyın bunları, tanıyın,bunlar ekmeğinizin düşmanı, bunlar sizin düşmanınız. Kalpazanlara, uyuşturucu satıcılarına yapılmayan muamele tütün üreticisine yapılıyor. İnşallah önümüzdeki yıl iktidara geldiğimizde yapacağımız ilk iş, bu satış yasaklarına verilen cezayı kaldırmak; bizim namus sözümüz olsun, şeref sözümüz olsun; yapacağız bunu Çelikhanlı kardeşim; hâlâ bunlara yüzde 90 oy verirsen daha çok yiyeceğin dayak var, daha çok çekecek çilen var.” dedi.
"Çiftçi sayısı 400 binden 70 bine düştü"
Meclis Genel Kuruluna 10 dakika ara verilmesine sebep olan, zaman zaman sert tartışmaların yaşandığı Veli Ağbaba’nın konuşmasında şunları söyledi:
"Tütüne yasak getiren, tütünün satışına yasak getirenler kimin iktidarı, kimin hükûmeti, bunu sormak lazım. Bu kanunu getirenlerin, Adıyamanlıların, Malatyalıların temsilcisi olmadığı kesin. Çiftçiyi, tütüncüyü üretimden koparmaya çalışmak bu memlekete en hafif deyimiyle ihanettir. Tarım Bakanlığının verilerine göre, yerli tüketim kullanım oranı 2002 yılında yüzde 40'ın üzerindeyken şu anda yüzde 12'ye kadar gerilemiş durumda. Tütün üretimi 2002 yılı başında yıllık 400 bin tondan 2022 başında 70 bin tona düşmüş durumda; çiftçi sayısı 400 binden 2022'de 70 bine düşmüş, aradaki 330 bin tütün üreticisi, aileleriyle birlikte 1 milyon 200 bin kişi üretimden koparılmış durumda. Şimdi tekrar soralım: İktidardakiler kimin iktidarı, ABD'nin mi, İngiltere'nin mi? Burada AK Parti Grubu maşallah kalabalık bir şekilde dinliyorlar(!) Onların tuzu kuru çünkü tütüncü onların umurunda değil, Çelikhanlı umurunda değil, fakir fukara umurunda değil; bunların tek bağlı olduğu yer Philip Morris, American Tobacco. Ya, insan utanır! Kanunu geçiren gruba bak, kimse var mı Akbaşoğlu? Niye? Çünkü size emir verenler büyük tekeller. Buradan bir soru sorayım: Her kuşu tuttunuz da leylek mi kaldı? Memlekette her şey bitti; Adıyamanlının, Malatyalının, Urfalının, Tokatlının tütünü kaldı ya! Allah sizi ıslah etsin, Eskiden tütün satanlara üç ila altı yıl ceza veriyorlardı, şimdi, iki ila beş yıl arasında ceza getiriliyor. Siz var ya siz, uluslararası kartellerin, uluslararası büyük emperyalistlerin hükûmeti gibi davranıyorsunuz. Tütüne savaş açmak bu topraklarda tütün üretenlere ihanettir. 2017 yılında Abdurrahman Tutdere, -o zaman Tütün Platformu Başkanı- şahit; ceza getirdiler, Adıyamanlı, Doğanşehir Sürgülü ayağa kalktı, onlara yapmadığınız kötülük kalmadı biber gazından tazyikli suya kadar. Geldik, burada mücadele ettik, ertelendi ama bu bir çözüm değil. 3 kez ertelendi, şimdi aynı şey gündemde. Bu yaz Çelikhan Malatya karıştı; sizin vekilleriniz "Ben ablanızım." diyerek gitti yanlarına, "Bu işi çözeceğim." dedi. Şimdi o da yok burada, ablamız, o da yok burada; e ne oldu? Ne oldu? Şimdi, üç ila altı yılmış ceza, iki ila beş yıla getiriyor. Allah sizden razı olsun Akbaşoğlu Allah sizden razı olsun. Allah var ya bu tütüncünün ahını size nasip etti, inşallah onların ahıyla buradan gideceksiniz."
"Pudra şekeri serbest, tütün yasak"
Kendi topraklarda ekildiğini ve buna kaçak tütün denilmesine tepki gösteren Ağbaba,"Kurucuovalı, Sürgülü, Doğanşehirli, Çelikhanlı, Bulamlı kaçakçılık mı yapıyor. Pudra şekeri serbest, tütün yasak. Venezuela'dan pudra şekeri getirmek serbest, tütün yasak. Yerli tütüne kaçak diyenlere yazıklar olsun, üretici Çelikhan'da ekiyor, Bulam'da ekiyor, Mızgı'da ekiyor, Doğanşehir'de ekiyor, kendi topraklarında ekiyor; buna kaçak diyorlar. Bundan daha millî, daha yerli bir bir ürün olamaz. Kalpazanlara, uyuşturucu satıcılarına, namussuzlara yapılmayan muamele Adıyamanlı, Malatyalı tütün üreticisine yapılıyor. Yazıklar olsun size! Üreticilerin öyle çok büyük arazileri yok; kimisi 500 metre seki yapmış, seki, seki, kimisi 1 dönüm, kimisi 2 dönüm. İnsanlar çocuğuna yapmadığı muameleyi tütüne yapıyor; Sabahın 4'ünde kalkıyor, tütün fidesini ekiyor, güneş doğmadan işinin bitmesi lazım. Tütüne verilen emek, çoluğa çocuğa verilen emekten daha fazla. Bu yasa ve getirilmek istene yasaklar, sadece tütün üreticisini de ilgilendirmiyor. Edirne'den Kars'a, Hakkâri'den Sinop'a kadar on binlerce esnaf var; on binlerce esnaf tütün satışıyla yaşamını sürdürüyor. Tütünü yasaklayınca ne olacak biliyor musunuz? O, Adıyaman'ın tütünü, Bulam tütünü, Sürgü'nün tütünü, Reşadiye'nin tütünü altın sarısı; bunlar yasaklanacak, kim gelecek biliyor musunuz? O, yurt dışında içinden toprak çıkan, simsiyah, rezil bir tütün gelecek. Biraz önce MHP sözcüsü diyor ki: "Tütün sağlığa zararlıdır." Eyvallah, zararlı; zararlı da, sadece Adıyaman tütünü mü zararlı? Diğer ithal tütün yararlı mı? Ve bu maalesef büyük kaçakçılığın önünü açacak. Buradan sesleniyorum: Malatyalılar, Adıyamanlılar; tanıyın bunları, tanıyın, tanıyın; bunlar ekmeğinizin düşmanı, bunlar sizin düşmanınız, bunları tanıyın. Ya, o kadar zor bir iş mi? Bakın, buradan söz veriyoruz: İnşallah önümüzdeki yıl iktidara geldiğimizde yapacağımız ilk iş, bu satış yasaklarına verilen cezayı kaldırmak; bizim namus sözümüz olsun, şeref sözümüz olsun; yapacağız bunu! Ama Adıyamanlı kardeşim, Çelikhanlı kardeşim; hâlâ bunlara yüzde 90 oy verirsen daha çok yiyeceğin dayak var, daha çok çekecek çilen var. Ben diyorum ki: Ya, siz Amerika'daki Abraham'ın yanında mısınız, Adıyaman'daki Abuzer dayının yanında mısınız? Ben size söyleyeyim: Bu kanun teklifiyle Abraham'ın yanındasınız, Abraham'ın; bundan daha büyük ihanet olmaz, bundan daha büyük ihanet olmaz"şeklinde konuştu.
Ağbaba’nın konuşması devam ederken Ak Parti İstanbul Milletvekili Eyüp Özsoy’un laf atması üzerine Ağbaba, Özsoy’a, “Sen American Tobacco’nun adına bağırmaya devam et bakalım. Sen reisten gizli gizli Marlboro’yu iç ama Adıyaman’ın tütününe yasak getir. Bunlar var ya reisten korkuyorlar. Reisten korkacağınıza Allah’tan korkun” dedi.
"Ne zaman milletin derdini söylesek hakaret yiyoruz"
Tarım Bakanlığında tütün dairesine psikolog atandığını ifade eden Ağbaba, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ben buradan kendi seçim bölgemin, Adıyaman'ın, çevre illerin haykırışını, bir sitemini sizlere iletmeye çalışıyorum. Ben Amerika tekellerine laf söyleyeyim, ses oradan geliyor, ben anlamadım bunu yani. Milletin ne zaman derdini söylesek, ne zaman ifade etmeye çalışsak hakaret yiyoruz. Ben anlamıyorum bunu. Ne diyeceğim, ben sizin istediğiniz gibi mi konuşacağım? Ben Adıyamanlı Abuzer dayının, Abdurrahman dayının sözcüsüyüm. Burada Abraham'ın sözcüleri var, Abraham'ın sözcüsü bana laf atıyor. Ben hapis diyorum bak, sizin vekilleriniz de gördü, keşke o vekiller buraya gelse. Gittiler, eylemleri önlemek için yalvardılar, yakardılar, milleti kandırdılar, dediler ki: "Biz bu cezayı kaldıracağız." Şimdi bir üçkâğıda kurban gidiyor Adıyaman'daki, Malatya'daki üretici. Ben onların sözünü ifade etmeyeceğim de kimin sözünü ifade edeceğim! Bu insanlar namuslarıyla, şerefleriyle devlete bir yük olmadan kimi 500 metrekarede, kimi 1 dönümde üretim yaparak çoluğuna çocuğuna bakmaya çalışıyor. Gidin, görün Adıyaman'ın köyünü, Kurucaova'yı, Erkenek'i görün, bu insanlar zengin olmuyor, sadece kendilerini geçindirebiliyor. On binlerce esnaf var diyorum, tütün satan esnaf. Bunların ekmeğiyle oynama bunlar Tarım Bakanlığında tütün dairesine psikolog atamışlar. Ziraat mühendisi bitti mi! Niye koydun psikoloğu, niye! Bir başka garabet Rıza Tuna Turagay. Kim bu adam? Ticaret Bakan Yardımcısı, kanunu yapan adam. Bu neci? British American Tobacco'nun Yönetim Kurulu üyesi, bu kanunu hazırlıyor. Siz, Abuzer'in değil, Abdurrahman'ın değil, Ahmet dayının değil, Abraham'ın adamlarınız, Amerika'nın adamlarısınız. Adıyamanlı fakir fukara, o ektiği tütünle kendini geçindiriyor, karnını doyuruyor; zengin olmuyor. Yapılan şey, tütüne bir yasak; tütünün satışına -üç ila altı yıl olacak- iki ila beş yıl yasak getiriliyor. Niye zorunuza gitti ben bilmiyorum bunu, niye zorunuza gitti?
Beyefendi diyor ki: "Manda, himaye..." Ya, yüzyıl önce İstanbul işgal edildi, işgal için çağrıldı, bir tek adam çakmak çakmak gözleriyle bakarak "Geldikleri gibi giderler." dedi, bu ülkeden emperyalistleri kovdu. Çanakkale'de teslim olmadı, Kurtuluş Savaşı'nda teslim olmadı, bu memlekette fakir fukara teslim olmadı. Yapılmak istenen şey şu: Çağımızın savaşı topla, tüfekle olmuyor; kanunla oluyor. Philip Morris'in, Tobacco'nun emriyle bir kanun düzenlemesi getiriliyor. Biz bunu biliyoruz ki bu kanunu siz yapmıyorsunuz, sizin iradeniz yok. Size yön gösteren o emperyalistlere yani mandaya ve himayeye teslim oluyorsunuz. Neyle? Kanunla teslim oluyorsunuz; bu ağır bir itham. Siz Philip Morris'in, Amerika'nın, İngiltere tekellerinin temsilcisisiniz; ben Adıyaman'ın, Malatya'nın, tütüncünün temsilcisiyim."
Ağbaba’nın konuşmaları esnasında AK Parti’lilerle arasında geçen söz düellosu sertleşince Meclis Genel kuruluna ara verildi.
Ardından başlayan görüşmelerde karşılıklı tartışmalar, iddialar ve suçlamalar kaldığı yerden devam etti. AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu kaçak tütüne karşı olduklarını belirtince Ağbaba, “Adıyaman'ın tütünü senden yerli ve millîdir. Kaçak olan sensin! Adıyaman'a "kaçak" diyemezsin, kaçak varsa sensin” dedi.
Kaynak: PHA