Motorsiklet sevdası, bazen ölümle kaza.
Öyle bir sevda ki o, bakmaz kış ile yaza.
Kural kaide bilmez, basar da basar gaza.
Trafik kurallarına, uymayı öğrenelim.
Sakatlık ve ölüm var, gözünü aç ey ınsan!
Gün olmuyor ki bir kaza haberi almayalım.
Gün olmuyor ki, ölümlü kazlara şahit olmayalım.
Gerek şoför hatalarından, gerek aşırı hız, gerekse alkol illetinden, fazla yük almaktan, her gün trafik kazaları olmakta.
Kazalarla ciğerler yanar, çocuklar ,öksüz yetim kalır.Ocaklar söner, geri de gözü yaşlı insanlar kalır.
Sanki bu yaz, daha önceki yıllara göre öne çıkan kaza haberleriyle huzursuz olmaya, bir çok insan gibi motorsikletimle işe gitmek için ben de “Acaba” demeye başladım. Çünkü genellikle dört ve daha fazla tekerlekli araçlar arasında iki tekerlikli araçların kullanılması o kadar da kolay değil.
Hele yollarda işgal edilen kaldırımlardan gidemeyen insanların yol ortasında yürüdüklerini düşünürsek, belki iki tekerlekliler için yol istemek biraz abes olur ama maalesef sıkıntılar yaşanıyor.
Yollardaki araç akışkanlığı içerisinde ise motorsiklet kullanmaksa başlı başına bir sorun.
Bir çok sürücü tarafından yollardaki motorsikletler ile bisikletlerin henüz trafikte bir araç olduğu algılanmıyor.
Tabi bazı motorsiklet ve bisiklet sürücüleri de, iki tekerlekli bir araç üzerinde olmanın her yerde öncelikli olarak kuralsız, kaidesiz geçme üstünlüğü olduğunu düşünüyor!
Yanlış! Hem de çok yanlış.
İşte bu iki düşünce tarzı nedeniyle hiç olmadık anlarda bile çeşitli kazalar meydana gelmektedir.
Motorsiklet kullanım rahatlığı yönünden, işe gelip gitmelerde benim de kullandığım bir araç. Kendim kullanmama karşın, bazen benim de motorsiklet sürücülerinden yana şikayetçi olduğum söylenebilir. Ama bu demek değildir ki, tüm sürenler aynıdır. Amaçlar farklı oluyor. Amaçları dışında sadece “Zevk olsun, sefam olsun, hava olsun torba dolsun” şeklindeki düşünce tarzlarında olanlar, elbette ki bir takım kazalara sebebiyet vermektedirler.Öyle ki; yaşı tutmuyor, ehliyeti yok, belki de benzin koyacak parası bile yoktur. Yola çıktığında acemiliği her halinden belli olan bu sürücüler, kendi hayatını tehlikeye atmaları bir yana, bir de yolculuk eden diğer insanların hayatlarını tehlikeye atmaktadırlar.
Belki bu yüzden diğer sürücüler çoğu zaman motorları hatta bisikletleri kaale almazlar.
Sırf bu nedenle sabahları kalkınca işe motorla gitmek için kararsız kalmaktayım. Her an neyle karşılacağımı bilmediğimden bir sıkıntı kaplar içimi.
Herkesin kesesine göre bulabileceği motorlara binmek, gençler arasında adeta bir bağımlılık haline gelmiştir. Gençler “Onun var da benim niye olmasın” gibi bahanelerle, bir şekilde sahip olmaya çalışarak hem kendi, hem de karşısındaki kişilerin yaşamlarını tehlikeye atmaktadırlar.Bu arada kurunun içierisinde yaş da yanmaktadır.
Her gün gazetelerde, görsel ve işitsel basında çeşitli şekillerde ölümcül veya bedensel engelli adayı bir çok kazaya şahit oluyoruz. Şehrimizde de bir ölümcül kazaları duymuşuzdur.
Her yıl özellikle yaz aylarında gündeme gelen motorsikletli trafik kazaları, artık trafiğimizin ayrılmaz parçaları oluyorlar.Her ne kadar motorsiklet dışındaki araçların aksine motorsiklete çarpan ya da çarpılan taraf olmak pek fark etmese de, olan kazalarda genellikle motorsikletli tarafa olanlar oluyor.
Kazalar da, ya motorsikletler görülmüyor, ya kaale alınmıyor, ya da motor sürücüleri seri hareket etmenin verdiği rahatlıkla dengesiz ve düzensiz zamanlarda yakalanıyor.
Belki motorsikletlere binmeleri engelleyemeyiz, ama önemli oranda güvenliği sağlayan kask kullanmaya teşvik etmeliyiz.
Çocuklarımıza belli yaşa erişinceye kadar, motor kullandırtmamalıyız.
Belli bir süratın üstüne çıkmamaya dikkat etmeliyiz.
Unutmayalım!
Uyarıları dikkate alalım. Trafik kurallarına dikkat edelim. Uymayanları uyaralım.
Unutmayalım!
Sürat felakettir. Belki ömür boyu bir engelli olarak yaşar, belki de Allah muhafaza ölüp gideriz.
Kazasız, belasız yolculuklar, gün ve günler dilerim.
Kerim BAYDAK
kbaydak61-artan@hotmail.com