AK Parti Adıyaman il başkanının kimin olması gerektiğini değil de nasıl olması gerektiğini konuşmak daha isabetli olacaktır. Başkanda aranması gereken önemli özelliklerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
1-Kendisini Başbakan Ahmet Davutoğlu`nun değil, AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu`nun ildeki temsilcisi olarak görmelidir.
2-Başkanlıktan güç almaktan ziyade başkanlığa güç vermelidir.
3-Başkanlık elbisesi kendisine bir-iki numara büyük gelip içerisinde kaybolmamalıdır.
4-Resmi toplantılar dışında kendisine "başkan" diye hitap edilmemesini, kulağına ezanla okunan adı ile hitap edilmesini isteyebilmelidir.
5-Etkinliklerde mutlaka protokol içerisinde değil, halkın içerisinde de oturmaya özen göstermelidir.
6-Rakip partililerle kol kola gezmeyi kendisine zul saymamalı, sokakta beraber olamayan ayrı siyasi görüşten insanların meclis çatısı altında bu ülkenin sorunlarını çözemeyeceğini kabul etmelidir.
7-Şeffaf poşette iki kilo meyve veya sebze gündüz bir saat elinde gezerek enaniyetini bıraktığını göstermelidir.
8-Yürütme organları üzerinde tahakküm edici değil, yol gösterici olmalıdır.
9-Hiç bir maddi çıkar peşinde koşmamalı, yalnızca sırtını bitlendirmemekle yetinmeyip sırtından bitlenilmemesini de sağlamalıdır.
10-Önümüzdeki ilk genel veya yerel seçimde kendisini potansiyel aday olarak görmemelidir.
11-Takım çalışmasına önem vermeli, sadece kendi aklını uygulanmaktan ziyade oluşacak kolektif aklı uygulamalıdır.
12-Yönetim kurulu üyeleri, komisyonlar ve danışmanlarının belirlenmesinde yalnızca kendisi gibi düşünenlerin değil aksi düşünenlerin de bulunmasına özen göstermelidir.
13-Her hafta bir mahallenin yoksul bir ailesine elinde hediyesiyle birlikte "çat kapı" misafir olmalı, döşeğinde oturmalı, aynı kazana kaşık sallamalıdır.
14-Arayanlara sonradan da olsa mutlaka dönüş yapmalıdır.
15-Düz aynayı, önüne getirilebilecek dev aynaya tercih edebilmelidir.
16-"En büyük genel merkez" değil de, "en büyük halk" felsefesini ilke edinmelidir. Şimdilik atanmış başkan olsa da önümüzdeki ilk kongrede seçilmiş başkan olabilmeyi düşünmeli, olamazsa dahi partiye veya partiliye küsmemelidir.
17-Tutum ve davranışları ile değil partiden adam küstürmek, aksine adam kazandırmalıdır.
18-Yönetim, yürütme, denetleme kurulları ve komisyon üyelerini birer "dolgu malzemesi" olarak görmemeli, asli unsur olarak görmelidir.
Yukarıdaki metni geçen hafta facebook’taki sayfamda herkese açık yayınladım. Yorum yapanlar genellikle “Böyle bir adam bulunamaz.” Görüşünde mutabık kaldı..
Neyin “doğru” olduğunu bildiğimiz halde bu “doğru”nun bulunmadığına ve bulunmayacağına inanıp içselleştiriyorsak neden sonradan yetim hakkı yiyenlerden, ranttan, iltimastan, torpilden şikayetçi olup, Hz. Ömer’in, Edebali’nin, Ömer Bin Abdulaziz’in adil yönetim anlayışını arıyoruz?
Mustafa Işıldak
11.02.2016
m.isildak02@gmail.com