Allah’ın Adl Sıfatı…
Günün birinde ermiş bir kişi, Cenab-ı Allah’a Adl sıfatının anlamını sorar.
Allah O’na, “Köyünüzün çıkışındaki pınarın başında gizlen ve oradaki gelişmelere asla müdahale etmeden akşama kadar izle” der.
Allah’ın buyruğuna harfiyen uyan ermiş kişi, bakar ki; birazdan su içmek maksadıyla pınara gelen bir askerin cebinden cüzdanı düşer.
Daha sonra bir başkası aynı pınara gelir, susuzluğunu giderir ve yerden bulduğu cüzdanı alır ve gider.
Bir müddet sonra yine bir başkası su içmeye gelir, ancak o sırada cüzdanını kaybeden asker, tekrar damlar oraya.
Asker, cüzdanını pınarın başında bulunun adamın aldığını düşünerek, iade etmesini ister.
Oysa adam, her ne kadar görmediğini söylemiş olsa bile bir türlü askere inandıramaz.
Saatlerce süren yoğun ısrara rağmen cüzdanını alamayan asker, adamı bir güzel dövdükten sonra, silahını çeker ve öldürür orada.
Bu arada gün batar, akşam karanlığı basar ve pınarın başında saklanan ermiş kişi, doğruca Allah’ın huzuruna giderek, o günkü gelişmeleri bir bir anlatıverir.
Cenab-ı Allah; “O gördüğün askerin dedesi, vakti zamanda cüzdanı alan adamın dedesinden borç aldığı parayı inkâr eder…
Öldürülen adamın dedesi ise, başka bir vesile ile askerin dedesini öldürür.
Dolayısıyla dedeleri tarafından yaşanan söz konusu olumsuzluklar, bugün torunları tarafından düzeltilir” şeklinde cevap verir.
Selam, sevgi ve gönül dolusu muhabbetlerimle…
Bilal KARADAĞ
