6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerden etkilenen İslahiye’de yaşayan Ayşegül Karaağaç’ın YKS sürecindeki başarı öyküsü tüm gençlere örnek oldu. ‘Asrın Felaketi’ olarak tabir edilen depremlerde yıkılan evinden şans eseri kurtulan Karaağaç, kitaplarının birçoğunu kaybetmesine rağmen eğitim hedefinden bir an olsun vazgeçmedi. Sınava yaklaşık 4 aylık bir süre kala evinden ve çalışma ortamından uzakta konaklamak zorunda kalan Karaağaç, tüm olumsuzluklara rağmen sınavda ilk iki bine girerek üstün başarı gösterdi.
Karaağaç ailesini ziyaret eden Başkan Fatma Şahin, afetzede Ayşegül Karaağaç’ın büyük deprem sonrası bile sınav sürecindeki çalışma programına sadık kalabilmesini takdir ettiğini belirterek, üniversite eğitiminde Karaağaç’a tam altın, bisiklet, tablet ve 15 kitap hediye etti.
Ayşegül Karaağaç, 6 Şubat günü gerçekleşen depremde yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Depremde evdeydik, annem ve iki kardeşimle birlikte. Babam ve ağabeyim evde yoktu. Biz uyuduk. Çoğu insan gibi depreme uykuda yakalandık. Depremin önce bitmesini bekledik, sallantıların geçmemesinden sonra evde salona geçtik. Daha sonra dış kapıyı açmaya çalıştık ve kapıyı zorlayıp açtığımızda merdivenler yıkılmıştı. Moloz yığınlarına basarak dışarı çıktık.”
Kitaplarını da evde bırakmak zorunda kaldığını aktaran Karaağaç, “YKS’de çok daha iyi bir derece bekliyordum. Ama depremden sonra sıkıntılarım oldu. Kitaplarımın bir kısmını çıkarmış olsam bile yağmurdan dolayı kitaplarım kullanılmaz hale geldi. Depremden sonra çadırda kalıyorduk. Çadır çok sıkıntılıydı benim için. Gündüzleri masamı dışarı çıkartıp arkadaşlarımla birlikte ders çalışıyorduk. Çadırlar tek aileye düştüğünde masamı tekrar ailemin bulunduğu çadıra götürdüm. Bir ay sonra ailemin de kararıyla şehir merkezindeki halamın evine gittim” diye konuştu.
Hukuk okumak istediğini belirten Karaağaç, “İlk etapta avukat olmak istiyordum. Bu fikrim zamanla değişse de hukuk sevgim değişmedi. Hala çok istiyorum hukuk okumayı. Kaymakam veya savcı olmak istiyorum. İlerleyen zamanlarda bu ikisi arasında karar vereceğim. Üniversite olarak Hacettepe Üniversitesi’ni çok istiyordum. Galiba sıralamam buna müsaade etmeyecek. Bu yüzden Marmara Üniversitesi yazacağım” ifadesini kullandı.
ANNE VE BABA KARAAĞAÇ, KIZIMIZ HEP SORUMLULUKLARINI BİLEN BİRİ OLDU
Anne Fatma Karaağaç, kızının kendi sorumluluklarını bildiğini ve bu süreçte herhangi bir yönlendirmede bulunmadıklarını belirterek, “Kızım, dersine çalışan, sorumluluklarını bilen biri oldu sınav sürecinde. Hiç yormadı beni, hiç üzmedi annesini de babasını da. Kızım inşallah, istediği üniversitede, istediği bölümü kazanır. Biz daha önce nasıl arkasında duruyorsak, üniversite eğitimi sürecinde de kızımın destekçisi olacağız” dedi.
Depremden 4 gün sonra bir masa bulup kızının sınava çalıştığını anlatan baba Ercan Karaağaç, “Azimliydi. O soğukta, ayazda çalıştı ve başardı. Kızım, depremden sonraki bir süre İslahiye’de daha sonra ise Gaziantep şehir merkezinde sınavına hazırlandı. Kızım Ayşegül, dershane sürecine kadar benden telefon istemedi. Bunun yerine internet ve kitap istedi. Gücümüzün yettiği kadar aldık. İnternet çektik. Kızımın hedefi hukuk okumak. Gücümün yettiği kadarıyla kızımın eğitim sürecinde yanında olacağız” diye konuştu.
Kaynak : PHA