Güncel

Bakanı Tunç’tan yargı eleştirilerine yanıt: 'Bu yargı sistemi 27 Mayıs’ta olsaydı, Menderes asılmazdı'

ANKARA (PHA) - Gülbahar SÜNGÜ - TBMM Genel Kurulu’nda 2025 yılı bütçe görüşmeleri devam ederken, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yargıya yönelik eleştirilere sert sözlerle yanıt verdi. Tunç, 27 Mayıs darbesinden 12 Eylül’e, 28 Şubat’tan 15 Temmuz’a kadar tarihi olayları hatırlatarak, "Bugün eleştirdiğiniz bu yargı sistemi o dönem iş başında olsaydı, Menderes asılmaz, gençlerin yaşı büyütülerek idam edilmezdi, başörtülü kızlarımız kürsülerden yaka paça atılmazdı" dedi.

Abone Ol

“Adalet, Huzur ve Barışın Teminatıdır”

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM Genel Kurulu'nda Adalet Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçe görüşmelerine katılarak yargı sistemine yönelik eleştirilere yanıt verdi. Eleştiriler karşısında, yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını savunan Tunç, "Adalet, her şeyin temeli ve insanın erdemidir. Adaletin olmadığı yerde barış olmaz, huzur olmaz" ifadelerini kullandı.

Bakan Tunç, son 22 yılda yargı sisteminde önemli reformların hayata geçirildiğini belirterek, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkının tanınmasını, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun kurulmasını ve kişisel verilerin korunmasını bu reformların başlıca örnekleri olarak sıraladı.

“Parlamenter Sistemin İstikrarsızlıklarına Son Verdik”

Bakan Tunç, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişle birlikte Türkiye’nin siyasi krizlerden kurtulduğunu ifade ederek, şu sözleri kaydetti:

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçerek, parlamenter sistemin neden olduğu istikrarsızlıklara, kısa süreli koalisyon hükümetlerine ve siyasi krizlere son verdik. Cumhuriyetimizi ve demokrasimizi güçlendirdik."

Yargı sisteminin daha etkin çalışması adına adliyelerin güçlendirildiğini belirten Tunç, 2002 yılında 3 bin 581 olan mahkeme sayısının bugün 8 bin 383’e yükseltildiğini, 2023’ten itibaren de ihtiyaç duyulan yerlerde 2 bin 814 yeni mahkemenin kurulduğunu söyledi. Ayrıca, istinaf mahkemelerinin sayısının 15’ten 17’ye çıkarıldığını vurguladı.

"Yargının Önünde 11 Milyon 795 Bin Dosya Var, Yıl İçinde 12 Milyon Dosyada Karar Verildi"

Adalet Bakanı, yargının önündeki dosya yoğunluğuna da değinerek, şu rakamları paylaştı:

"Bugün itibariyle yargının önünde 11 milyon 795 bin dosya var. Bu dosyaların 6,5 milyonu ceza dosyaları. Ancak yargı teşkilatımız, bu yoğun iş yüküne rağmen 2023 yılı içinde toplam 12 milyon 230 bin dosyada karar verdi."

Tunç, dosya sayısındaki artışın, yargı sisteminin verimliliğine zarar vermediğini ve mahkemelerin etkin çalışmaya devam ettiğini vurguladı.

"Çocuklar İçin Onarıcı Adalet Sistemine Geçiyoruz"

Çocukların yargı süreçlerinde örselenmemesi gerektiğini vurgulayan Bakan Tunç, yeni bir sistemin devreye alındığını açıkladı:

"Suç mağduru ya da suça sürüklenen çocuklarımızın, yetişkinlerden ayrı bir ortamda yargı hizmeti almasını sağlıyoruz. Bu kapsamda, çocuk adalet merkezlerini hayata geçirerek çocukların üstün yararını koruyan bir sistem kuruyoruz."

“Başörtüsü Mücadelesi Vererek Bu Noktaya Geldik”

Görüşmeler sırasında, Marmara Kadın Kapalı Cezaevi'nde başörtülerinin kesildiği iddiasına da değinen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, iddiaların doğru olmadığını vurguladı. Cezaevlerindeki uygulamaların uluslararası kriterlere uygun şekilde yürütüldüğünü belirten Tunç, şu sözlerle tepkisini dile getirdi:

"Başörtüsüne yönelik bir kısıtlama söz konusu değildir. Cezaevlerinde yapılan uygulamalar, mahremiyete ve insan onuruna saygı çerçevesinde gerçekleştirilmektedir. Biz, başörtüsü mücadelesi vererek buralara geldik. Başörtüsüne özgürlük mücadelesi verdiğimiz için yargılandık. Başörtüsü konusunda bize ders vermek isteyenlere sözümüz budur."

“Bu Yargı Sistemi 27 Mayıs’ta Olsaydı, Menderes Asılmazdı”

Eleştiriler üzerine Bakan Tunç, Türkiye'deki yargı sistemine yönelik çarpıcı bir kıyaslama yaptı. 27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat dönemlerine atıfta bulunan Tunç, şu ifadeleri kullandı:

"Bugün eleştirdiğiniz bu yargı sistemi eğer 27 Mayıs'ta iş başında olsaydı, Adnan Menderes ve arkadaşları asılmazdı. Beğenmediğiniz bu yargı sistemi 12 Eylül 1980'de iş başında olsaydı, bir sağdan bir soldan diye gençlerin yaşı büyütülerek darağacına gönderilmezdi. 28 Şubat’ta bu yargı iş başında olsaydı, başörtülü üniversite birincisi kızlarımızı kürsülerden yaka paça atmaya kimse cesaret edemezdi."

Tunç, 15 Temmuz darbe girişimine de atıfta bulunarak, "15 Temmuz’da yargının bağımsız ve tarafsız olduğu bir sistem olmasaydı, o gece Türkiye karanlığa gömülebilirdi" dedi.

“Türkiye Yüzyılı Vizyonu İçin Yeni Anayasa Gerekli”

Türkiye Yüzyılı vizyonunun hayata geçirilmesi için yeni ve sivil bir anayasa ihtiyacına dikkat çeken Adalet Bakanı Tunç, şu açıklamayı yaptı:

"Türkiye Yüzyılı vizyonunu hayata geçirebilmek için yeni bir anayasa şart. Bu anayasa, birlikte yaşama irademizi güçlendirecek ve toplumsal barışı tesis edecek bir toplum sözleşmesi olacak."

Bakan Tunç, Türkiye’nin hukukun üstünlüğü endeksinde düşük sıralarda yer aldığı yönündeki eleştirilere de yanıt verdi. Hukuk devleti ilkelerinin masa başında yazılan raporlarla gölgelenemeyeceğini savunan Tunç, şu eleştiriyi getirdi:

"Hukuka güven endeksinde Türkiye’nin 117. sırada olduğunu söyleyenler var. Ama bu listede Türkiye’den daha üst sırada yer alan ülkelerin bazılarında demokrasi yok, seçim yok. Bu projeler, belirli grupların fonladığı raporlardır. Raporları hazırlayan derneğin kimin tarafından finanse edildiğine bir bakın. Türkiye’yi yansıtmayan bu tür masa başı raporları, gerçek verilerle değerlendirin."

Yargı Reformları ve Yeni Anayasa Hedefi

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM Genel Kurulu’ndaki 2025 yılı bütçe görüşmelerinde yargı sistemine yönelik eleştirilere sert yanıtlar verdi. "27 Mayıs'ta bu yargı olsaydı, Menderes asılmazdı" diyerek tarihe gönderme yapan Tunç, yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve yeni anayasa hedeflerini dile getirdi.

Yargı reformları, çocuk adalet merkezleri, cezaevlerindeki uygulamalar ve hukukun üstünlüğü endeksine dair tartışmalar, TBMM’deki bütçe görüşmelerine damga vurdu. Bakan Tunç, Türkiye Yüzyılı vizyonunun ancak yeni bir anayasa ile hayata geçirilebileceğini vurguladı.

Kaynak : PHA