Bu önemli konuyu Dünya Değişim Akademisi'ndeki Değişim Uzmanlarına sorduk çok etkili bilgiler edindik bu bilgileri sizlerle paylaşıyoruz.
Başkalarıyla savaşmak! Kişi Kendisinin iyi, karşısındakinin ise kötü olduğunu düşünür ve savaşmaya başlar. Bu şekilde iki şey gerçekleşir: Birincisi, savaş dışarıya taşınır ve daha az acı verir. İkincisi, kişi kötülükle savaştığına inanır ve iyi hisseder.
Aslında kişi kötü olduğunu bilir ama bu acıdan kurtulmak için dışarıda kendinden daha kötü birini bulur ve onunla savaşır. Bu, rahatlatıcı olur. Esasında bu bir stratejidir: Kendi savaşından kaçıp başkalarıyla savaşmak. Zira başkalarını düzeltmeye çalışmak kendini düzeltmeye çalışmaktan daha kolaydır. En azından öyle görünmektedir.
Lakin bu strateji kişiyi geçici olarak rahatlatsa da barışa ulaşmayı sağlamaz. Tam tersine savaşın daha da artmasına neden olur. Peki, çözüm nedir? Çözüm, tüm cesareti toplayıp içeri bakmaktır.
O zaman birey iç dünyasında işlerin iyiye gitmediğini ve bir şeylerin yapılması gerektiğini görür. Zira içeride savaş çoktan başlamıştır ve birey dışarıda savaşarak bu savaştan kaçmaya çalışmaktadır.
İşte bunu fark eden insan barışa giden yolu yarılamış olur. Yolun geri kalan yarısında birey, içsel savaşı tarafsızcagözlemlemelidir. Bu, barışa ulaşmak için en etkili tekniktir Zira birey içsel savaşın tarafsız tanığı olursa iç dünyasıyla bütünleşir.
Bu bütünleşme barış konusunda aydınlatıcı olur çünkü bir bütünlük yoksa barış da olamaz. Tarafsız gözlem sayesinde birey içsel savaşın ötesine geçer ve barışa ulaşır. Bu arada bütün enerjiler içsel savaşa çekilir ve benlik ile kişilik çatışmaya başlar.
Şirvan Yücel