Başkan temel açıklamasında;
"Değerli hemşehrim, aziz dostum;
Adıyaman Kent Konseyi Genel Kurul süreci bitmiş olmasına rağmen kamuoyunda yalan, çarpıtma ve iftira mahiyetinde, bilgi kirliliği oluşturan paylaşımların devam etmesi üzerine aşağıdaki açıklamayı yapmak durumunda kaldık.
Engin hoşgörünüze sığınarak bilginize ve değerlendirmenize sunuyoruz...
En kalbi muhabbetlerimizle..
Güç Zehirlenmesi Var Demokrasi Yok
Bazıları kendi yanlışlarını örtmek ve gizlemek için başkalarının kusurlu olduğunu göstermeye çalışırlar. Psikolojik bir hastalık olan bu duruma Mesnevi’den şu örnek verilebilir: “Böyledir devrimizin densiz bilgini, kendi suç işler de bilmez kendini.”
Aynı zamanda toplumu etkilemek ve istedikleri şekilde yönlendirmek için başvurdukları taktiklerden de biridir bu.
Adıyaman Kent Konseyi Genel Kurul süreci ile ilgili gelişmeleri ve perde arkasını siz değerli kamuoyu ile paylaşmış, sergilenmek istenen oyuna dikkat çekmiştik.
Evvela çok net olarak tekrar etmek isteriz, seçimden kaçan biz değiliz.
Bilakis ilan edilmiş genel kurula davet etmiş ve “birlikte tek liste ile de yapabiliriz, ayrı adaylar da yarışabilir” teklifini getirmiştik. Hatta bir aday “bendeki başvuruları getirebilir miyim?” dediğinde “tabi ki” dedik.
Kuvvetle muhtemel gidişata, şehrimizdeki STK, kurum ve kuruluşlara bakarak yarışmaya gözleri kesmedi ve yan çizdiler.
Son güne kadar teklifimiz geçerliydi ve gelirler diye de bekledik.
Gelmediler, belki de gelemediler.
Onlara defaten söylediğimiz gibi yolumuza devam ettik. Herhangi bir sapma yapmadan kamuoyuna önceden duyurduğumuz takvimi işlettik.
Süreç baştan sona bilindiği halde “baskın seçim yaptılar” saptırmasına neden ihtiyaç duyulur, doğrusu bir anlam veremedik.
Sayın Abdurrahman Tutdere ile görüştüğümüzde bize genel kurul tarihi için 13 Temmuz 2024 tarihini düşündüğünü, biz de zaten 14 Temmuz 2024 tarihi için çağrıya çıktığımızı söylemiştik. Sonra ne oldu da fikirleri değişti? Sonra ne oldu da yasal sürecin dışına çıkan bir tarih belirlediler?
Önce yönetmeliğe aykırı olarak sadece 71 kurum ve kuruluşa resmi yazı ile davet çıkardılar. Bunların bir kısmı mükerrer, bir kısmı da başka şehirdeler. Görüştüğümüzde bunun yanlış olduğunu kabul ettiler. Yaptıkları yanlış sadece bu mu? Başka hangi yanlışları yaptılar?
Bunlar bilindiği halde, birilerince “baskın seçim, seçimden kaçtılar” gibi abesle iştigal ifadelerin kullanılması toplumu bölen, ayrıştıran, kin ve nefrete ve nifaka sebep olabilecek yanlış ve çok tehlikeli bir dil olduğunu, toplumu ifsat edecek bir üslup olduğunu özellikle ifade ediyoruz.
Bunu da çok değerli, sağduyulu ve aklıselim sahibi hemşehrilerimizin dikkatine önemle sunuyoruz.
Ortada yasal süreç içerisinde gerçekleştirilmiş, yasal ve büyük bir katılımın olduğu, değerli halkımızın teveccüh ederek destek verdiği genel kurul varken başka arayışlara girmek, bunlara alet olmak ve bunların dümen sularına girmek gerçekten topluma zarar verecek girişimlerdir.
Bizler bu durumu dilimizin döndüğü kadar dile getirmeye, gerçekleri şeffaf bir şekilde anlatmaya ve olası sıkıntılar için uyarıcı görevimizi yapmaya çalışıyoruz.
Her türlü yasal hakkımız saklıdır.
İnsanları yalanlarla aldatmayın, zihinleri bulandırıp bilgi kirliliğine sebep olmayın.
14 Temmuz 2024 tarihinde yapılmış olan genel kurul yasal ve geçerlidir.
Yapılmış bu genel kurulu hiçbir belediye iptal edemez, böyle bir yetki hiçbir yasada yoktur.
İnsanları boş hayallerle avutmayın. Zorla, baskı kurarak ve yalan söyleyerek belge imzalatmaya tevessül etmeyin. Belediye gibi önemli bir kurumun personellerini bu işler için seferber ve mecbur etmeyin. Bırakın memur kendi işini yapsın.
Deprem mağduru şehrimiz orta yerde ilgi beklerken, yaralarının sarılmasını, sorunlarının giderilmesini beklerken kamuoyunu kent konseyi seçimi ile oyalamak, meşgul etmek neyi gizlemek için acaba?
Şehrimizin kaybedecek bir dakikası bile yokken, boşa geçen her saatin şehrimizin zararına olduğunun hemşehrilerimiz farkında iken bu aymazlık neden acaba?
Kamuoyunun takdirine havale ediyoruz.