Bir yılını dolduran "Başkanlık Sistemi"ni MHP Genel Başkanı Sayın BAHÇELİ dışında herkes eleştiriyor. Eleştirenlere bir kısım AKPARTİ’liler de dahil…
Nasıl eleştirmesinler ki ;
Bir haber programında izledik. Sayın C.Başkanımız ayda 30.000 imza atıyormuş. Her imzaya 1 dakika zaman ayırsa günlük mesaisinin kaç saatini imza işine ayırmak zorunda olduğunu varın siz hesaplayın.Yetkileri tek elde toplarsanız olacağı bu..
Bakanlara kimse ulaşamıyor. Ulaşsalar bile "Takan" yok.Çünkü "Atanmış"lar. Kimseye bir “Eyvallahları” yok.
Mesela bir Bakanın makamını arayan bir M.vekiline özel kalemin verdiği cevap ;
"Talebinizi mail olarak bize atın"..
Dikkat edin, bu kişi bir İl, bir İlçe başkanı değil; bir Milletvekili... Düşünün adam İlçe ilçe, köy köy, mahalle mahalle; kısacası dağ bayır dolaşmış M.vekili seçilmiş. Seçmenlerine karşı bir sorumluluğu var. Sayın Bakana yöresinin bir talebini iletecek fakat Bakan beye ulaşamıyor. Ulaşamadığı gibi, bir “Mail atın” cevabı ile karşılaşıyor. Empati yaparsanız olayın vahametini daha iyi anlarsınız.
Milletvekili sayısı 600'e çıktı ama ne iş yaptıkları belli değil. Konu çok ciddi olarak tartışılıyor. Bir yılını dolduran bu sistemde TBMM'de çıkardıkları yasa sayısı, C.Başkanlığı kararnamelerinin çok çok altında. Bu kadar M.Vekiline gerek var mıydı?
Ekonomik tablo dersen o da hiç iç açıcı değil . Enflasyon, İşsizlik, Hayat pahalılığı, Borsa, İç ve Diş borç, Döviz kuru.. Bütün rakamlar ortada. İyiye giden hiçbir şey yok..
Ayrıca bu sistemden dolayı AKPARTİ ve MHP’nin kuduğu İttifak da pek faydalı olmadı,hatta AKPARTİ'ye zararı oldu. Bu İttifaka karşı kurulan İttifak sonucu AKPARTİ İstanbul, Ankara ve Antalya ; MHP ise Adana ve Mersin Büyük şehir Belediyelerini kaybetti. Eski Sistem olsaydı bu Belediyeleri kaybetmezlerdi.
Yani kısacası bu yeni Sistem en çok AKPARTİ'ye zarar verdi veriyor gibi..
Bütün bunlar düşünüldüğünde, galiba bu "Sistem" çok uzun sürmeyecek..