Korona salgını çıktığından beri Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Enstitüsünü duymayan kalmadı sanırım. Bu enstitünün 1928 de kurulmasına karar veriliyor. Kuruluşundan bir yıl sonra ülkenin serum ihtiyacını karşılıyor. 1933 de kuduz aşısı, 1934 de çiçek aşısı, 1935 de ilaç üretimi ve sırasıyla kuduz serumu, kolera aşısı, vereme karşı BCG aşısı, boğmaca aşısı derken 1948 de Viroloji ve Virüs aşıları şubesi kuruluyor. Enstitünün İnflüenza laboratuvarı 1950'de Dünya Sağlık Örgütü tarafından bölgesel İnflüenza merkezi olarak tanınıyor. Bu süreçte Çin’e, Hindistan’a, Mısır’a aşı gönderiliyor………………derken2011 yılında AKP hükümetince kapatılıyor.
Benim meramım size, hemen herkesin bildiği bu konuyu tekrarlamak değil, ülkenin önemli başka bir değerinin heba edilmesinin arka planını anlatmak.
Tarım Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü bünyesinde İstanbul Küçükçekmece’de faaliyette olan Zirai Karantina Müdürlüğü bulunmakta. Bu müdürlük halk sağlığını korumak amacıyla bitkisel ürünlerin teknik analizini gelişmiş laboratuarlarda yaparak, gerektiğinde ürünlere karantina uyguluyor. Laboratuarlarda özellikle yurtdışından gelen bitkisel ürünlerin hastalık ya da zararlı organizma taşıyıp taşımadığı kontrol ediliyor. Bu sayede GDO lu ve benzeri ürünlerin ülkeye girişi ve yayılması önleniyor. Türkiye'nin en gelişmiş bitkisel ürün laboratuvarlarının bu binada olduğu söyleniyor. Ne kadar faydalı bir müdürlük değil mi? Şimdi gelelim yazının en acıklı yerine:
Sözcü gazetesinden ERDOĞAN SÜZER’in haberine göre ülke için, tarım için çok önemli bu müdürlüğün binası 10 dönüm arsası ile birlikte başkanlığını BİLAL ERDOĞAN’IN yaptığı İlim Yayma Vakfı’na (İYV) devredilmiş. Üstelik binanın acilen boşaltılması istenmiş. İçerisinde önemli laboratuvar cihazlarının bulunduğu binanın boşaltılması halinde bitkisel ürün testlerinin 2-3 ay yapılamayacağı, bu nedenle zararlı bitkisel ürünlerin ülkeye yayılabileceği söyleniyor.
Tarım Bakanlığı tarafından İlim Yayma Vakfına tahsis edilen bina ve arsaya, vakfa ait üniversitenin yerleşeceği belirtiliyor. Zirai Karantina Müdürlüğüne ise geçici olarak Atatürk havalimanı içerisindeki bir hangar gösteriliyor.
Arsanın apar topar Bilal’ın vakfına peşkeş çekilmesi Türkiye Tohumcular Birliği’nde de (TÜRKTOP) endişe yaratmış. TÜRKTOB başkanı Savaş Akcan, taşınma halinde kritik cihazların zarar göreceğini söyleyerek, burası ülkemizin en gelişmiş ve son teknolojiyle donatılmış tek laboratuvarıdır, bu olay bizleri vicdani olarak da rahatsız etmektedir. Diyerek endişelerini belirtmiş.
Bu ne açgözlülük, bu ne talan, bu ne yalan, sağdan soldan dolan, dine dayan ALLAHIM bitsin artık bu tufan.
Adettir her yazının bir başlığı vardır ama ben bu yazıya başlık bulamadım okuyun başlığı siz koyun.