Bayram mı, tatil mi?

Abone Ol

Bir Ramazan orucu daha bitti.

Yeni oruca kadar kim öle, kim kala.

Orucun bitmesiyle beraber birçok değerimiz yok olup gidiyor,

Farkında mıyız değil miyiz bilemiyorum!

Eğer farkındaysak, ya işi bilmezliğe vuruyoruz ya da öyle hesabımıza geldiği için anlamamazlıktan geliyoruz.

Hâlbuki bayramlar mutluluk günleridir,

Bayramlara birlik, beraberlik sosyal dayanışma günleridir.

Bayramlar bir ay boyunca tuttuğumuz oruçlarla, başkalarının durumunu anlamamızı gerektiren şükür günleridir.

Bayramlar, küskünlüklerin, dargınlıkların, eksiklerin, hataların telâfi etme günleridir.,

Bayramlar, özümüze dönme, kendimize gelme günleridir.

Peki, bir düşünün bakalım.

Şimdi bayramlar nasıl ve nerede kutlanılıyor.

Evlere gidip gelmeler bitti, ya da azaldı, mektup atmalar zaten tükendi, telefon etmeler son buldu.

Varsa-yoksa bir mesaj, mail atılıyor, o da kalıplaşmış mesajlar toplu olarak herkese gönderiliyor. Tabi muhteremlerin cep telefonları tatillerinde açık ise…

Sıla-i rahîm bitti, gurbettekileri ziyaretler sona erdi, yaşlıların elini öpmeler geçmişte kaldı.

“Altta kalanın canı çıksın” felsefesiyle, öksüz, yetim, garip, gureba, yoksul ve garibanları düşünen bile yok.

Bayram günü, yakın komşular zoraki bayramlaşmaya gidiliyor.

Bayram dendi mi hemen akla tatil geliyor.

Bayram demek, tatil demek oldu, öyle anlaşılıyor.

Bayramın ilk günü gurbetti akrabaları aramak istedim.

Evde olana rastlamak mümkün değil!

“Nerdesiniz? Bayramınızı kutlamak istiyorum?” diyorum.

Ya denizde, ya yaylada, ya da yalnız başlarına piknikte olduğunu söylüyorlar.

Hâlbuki bayramlarda evde kalmak gerekmiyor mu?

Bayramda çocukları sevindirmek gerekmiyor mu?

Bayramda akrabalar, dostlar, arkadaşlar, büyükler, ziyaret etmek gerekmiyor mu?

Zaten büyüklerin, yaşlıların ninelerin, dedelerin şefkatinden mahrum olan çocuklar, bayramda bile esirgeniyor.

Orucun zaten uğramadığı birçok yere tatil gidilince, gel de şimdi, “nerede o eski bayramlar” dememek mümkün mü?

Oruç olmayınca, bayram zaten olmuyor, hem neden olsun ki?

Bayramların ruhuna hareket edilmeyen söylem ve davranışlarla, çocuklarımız her şeyden soğutuluyor, bayramların ne/nasıl olduğu hakkında hiç bilgilendirmeler yapılmıyor.

Dolayısıyla her şeyden soğutulmuş, her şeyden habersiz bir nesil yetişiyor.

Artık çocuklar bayramı bir tatil olarak değerlendiriyor, çünkü ailesinden öyle görmüş oluyor.

Sanki Ramazan orucu ve bayramlar belli bir bölgeye, belli kişi ve kişilere mahsusmuş havası uyandırılıyor. Bayramlar sadece tatil olarak öğretiliyor ve algılanıyor.

Orucun, bayramın, dini değerlerin ve hassasiyetlerin ne olduğunu bilmeyen, duymayan, görmeyen, anlamaya çocuklar işi hep tatil ve menfaatten öteye götüremiyor.

Şimdi kendi durumunuza bakarak, bir düşünün bakalım!

Siz bayram mı yaptınız, yoksa bayramsız bir tatil mi?

Ne dersiniz?

Bayramı bayram gibi kutlayanlara selam olsun, ne mutlu onlara.

Kerim Baydak

kbaydak61-artan@hotmail.com