BEN OKUMAYI ÇOK AMA ÇOK SEVİYORUM!

Abone Ol

Dönüp dolaşıp bazı kitapları tekrar tekrar okurum. Bunların içinde Üstün Dökmen’ in kitapları da başı çekenler arasında yer alır. İki gündür  “ Küçük Şeyler 4 “ “ Eşitler Evi “ elimde. Kim bilir kaçıncı okuyuşum, bilemiyorum.

Bu okumalardan birinde çizdiğim bir pasaj bana çok anlamlı geldi yine. Hadi paylaşayım, dedim. Fakat beni anılara götüreceği için, kendimi tekrarlama korkusu yaşattı bir an. Ne yapalım, olursa olacak. Çünkü yazarken de tıpkı okuma eylemimde olduğu gibi kasılmadan ve zevkle yapmak istiyorum. Umutluyum!

Ben halamdan özenerek tırnak bakımı konusunda, kendimi bildim bileli çok hassasım. Sonra yine hala dediğim, anne tarafından bir akrabamın tırnakları da hep dikkatimi çekmiştir. Çok uzun bir geçmişte, yani ben henüz yetişme çağımdayken; bir gün dayanamadım ve kendisine sordum: “ Hala, sen evde hiç iş yapmıyor musun? Nasıl tırnakların kırılmadan böyle uzun kalıyor?”

Çok bozulmuştu ve bana tırnak yapısı ile ilgili olduğunun altını çizmişti. O gün için pek inandırıcı gelmemişti bana. Tıpkı yıllar sonra benim söylediğimin insanlara inandırıcı gelmediği gibi. Çünkü bana da hep soruldu ve hala sorulur bu soru; “ Tırnakların nasıl böyle uzun ve bakımlı? “ Tabii, kendimden yola çıkarak üstü kapalı sorulan soruyu hemen anlıyorum. Kendimce, alınganlık göstermeden yanıtlıyorum dilimin döndüğünce. Gerçekten en önemli ayrıntılardan biri tırnak yapısı. Açıkçası tırnaklarım böyle bir yapıya sahip olduğu için de çok memnunum.

Fakat ön yargılarımızda da haksız olmadığımızın bir kanıtı olarak; elimdeki kitapta o altı çizili pasajı aynen aktarıyorum:

“ Eski Çin’ de asiller arasında tırnak uzatmak(en az on santim) moda olmuş bir dönem. Tırnak uzatmanın anlamı, çevreye, ‘ Ben iş yapmıyorum,’ mesajını vermekmiş. Tırnak uzatan bir asil, iş yapmıyor olabilir ancak işlerini yapacak adamları olmadığında da aç kalır.”

Şükürler olsun, bugüne kadar ne aç kaldım ne de açıkta kaldım. Uzun lafın kısası hem tırnaklarımı uzatırım hem de işimi yaparım! Fakat dürüst olmam gerekirse şunu da belirteyim; işlerimi yapan biri olsa hiç de “ hayır “ demem. Hatta daha memnun olurum. Ben de bol bol kitap okurum. Ne güzel!