Bize öğretilen çok net bir düstur vardır.
Lider-Doktrin-Teşkilat Tartışılmaz..!
Ülkücü Çağa Ayak Uydurmasını Bilecek, Lakin Modaya Esir Olmayacaktır..!
Ama şöyle, ama böyle diye başlayan cümlelerle ve özellikle de fitne ehline hizmette yarış etmeyecektir..!
Ülkücülük bir yaşam biçimi, hayat felsefesidir. Ülkücü`nün Yolu Çileli ve Engellerle doludur..!
Ülkücü, sadece iktidar olayım diye çalışmaz, Onun mücadelesindeki ana amaç, fikrini iktidar yapmaktır..!
Biz Başbuğ`la birlikte Meclis dışı da kaldık. Üç vekille temsil de edildik. Güçleniyoruz derken, bölünmeyi de yaşadık..! Başbuğ yaşlandı, yapamıyor, bıraksın diyenleri de gördük..!
Bu Dönem ise.. Ampültaparların, İhanet, Hırsızlık, Rüşvet, Yalan ve Talana Ortak Olun Ahlaksız Teklifi Dışında, Hiçbirşeye Hayır Demediğimiz Halde, Hayırcı ilan edildik..!
"Ne var yani... Hırsızlığa Göz Yumaydık, Bilal Meselesini ve göTÜRGEV`i Görmezden Geleydik, Teröristlerle İşbirliğine Giden AKP Çetesiyle Ortak Olaydık, Anayasının ilk dört maddesi kaldırılsın ne olmuş yani diyeydik, Yeter ki İktidarda Yer Alıp, Nemalanaydık..?!?!"
Bir Ülkücü`nün, İktidar Hırsıyla, Ülkücü Duruşa Ters Ne Varsa Ona Eyvallah Etmesi Kabul Edilebilir mi..?
Ülkücü, Ampültapar BOP Uşaklarına Hizmet Edebilir mi..?
Ülkücü, Sadece Milletine Hizmet Eder..! Davasının Adamıdır..!
Her Yerde ve Her Zaman, Sadece ve Sadece Doğruyu Söyler..!
Kötüler Arasında Tercih Yapmaz, En Az Kötü Olandan Yana Taraf Olmaz..! İki Kötüyü de Elinin Tersiyle İter, Ehven-i Şer Zırvasına Esir Olmaz..!
Ülkücü, 12 yıl boyunca Ampültapar Terör Örgütü ile El Ele, Ülkücü Kadroları Tırpanlayan, Fetocu Çakallarla Yol Yürümez..!
Gerekirse Bedel Öder ve Ödemiştir..!
Ahlaksızlığa Batacağına, Meclis`in Dışında da Kalır, Yalnız Başına Yol da Yürür, Asla Dik Duruşundan Taviz Vermez..!
Ülkücü, Ülküsüne İnanır. Bu Uğurda Çalışır. Hedefi Turandır..!
Dokuz Işık`ı Unuttuğu ve Teşkilat Disiplini Dışında Eylem ve Söylemlere Tevessül Ettiğinde Fitne Tezgahtarlarının Alkışlarına Muhatap Olur..!
Alkışlanmak Nefse Hoş Gelebilir, Popüler Söylemlere Taraf Olmak, Medyaca Pompalanan Şovların Pohpohlananı Olmak, Bir Büyük Toplulukmuş, Haklıymış Hissi Uyandırabilir...
Serap, Hülya, Rüya...
Hırsızlık, Rüşvet, Yalan, Talan, İhanet, Riya, İktidar Nimetlerinden Nemalanma Arzusu, Alkışlanmak, Bopçuluk, Mandaseverlik, Alçaklık, Ahmaklık, Allah İle Aldatmak...
Tüm Bunlar Moda Diye, Prim Yapıyor Diye...
Ülkücülüğümüzü mü Unutalım..?
Dik Duruşumuzu mu Bozalım..?
Menfaatperest mi Olalım..?
Geçmişte ve Bugün Ülkücü Olmak İddiasındakilerin...
Titreyip Kendilerine Dönmelerini... Modaya değil, Ülkümüze, İlkelerimize ve Dokuz Işığa Uymalarını Diliyor ve Bekliyoruz...
Allah, Dirliğimizi, Birliğimizi ve Ocağımızı Bozmaya Heveskarlara Fırsat Vermesin...
Bu Fitnebazların Ayak Oyunlarına Kananlara Feraset ve İz`an Versin..!
Ülkücü, Ülkücü`nün Öz Kardeşidir..! Peki Ülkücü Kimdir..?!!!
Ülkücü`nün Tarifini Unutanlara, Hatırlamak İsteyenlere Tavsiyem... Yeniden,
Başbuğ`u, Seyyid Ahmet Arvasi`yi, Galip Erdem`i, Dündar Taşer`i okusunlar... Şehitleri Hatırlasınlar..!
Derdi Dava Olanlara, Davasını Dert Edinenlere, Heybesinde Sadece ve Sadece Ülküsünü Taşıyanlara Selam Olsun...
Abdurrahman Akçal