Yaklaşık 20 aydır süren acı ve belirsizlikle mücadele eden aileler, kaybettikleri sevdikleri için adalet arayışlarını dile getirdiler ve davanın ilk duruşması öncesinde basın açıklaması yaptılar.

83 Can İçin Adalet Mücadelesi: "20 Aydır Bugünü Bekledik"

Aileler, basın açıklamasında 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan ve "Asrın Felaketi" olarak adlandırılan depremlerde Besni’de en büyük can kaybının Üzümkent Sitesi’nde meydana geldiğini vurguladı. 83 kişinin hayatını kaybettiği bu facia sonrasında, ailelerin 20 aydır adaletin tecelli etmesini beklediklerini ifade ettiler. Aileler, "Yaşlı, genç; kadın, çocuk 83 canımızı kaybetmenin derin üzüntüsüyle bugünü, adaletin yerini bulmasını, umutla bekledik" diyerek duygularını dile getirdiler.

"Olası Kast’tan Yargılama Talep Ediyoruz"

Davanın, Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüleceğini belirten aileler, iddianamede asli kusurlu olarak gösterilen müteahhitler Şükrü İşitmen ve M. Nuri Tuğsuz için "bilinçli taksirle adam öldürme" suçlamasının yetersiz kaldığını ifade ettiler. Aileler, Adana’daki Alpargül Apartmanı davasında olduğu gibi müteahhitlerin "olasılık kastıyla" yargılanması ve müebbet hapis cezası talep edilmesini istediklerini belirtti.

CHP Besni İlçe Başkanı Asım Öcal: 'Yaşasın Cumhuriyet' CHP Besni İlçe Başkanı Asım Öcal: 'Yaşasın Cumhuriyet'

Ailelerin avukatları, benzer vakalarda alınan kararlar doğrultusunda suçun ağırlığına uygun bir ceza talep edeceklerini vurguladı. Açıklamada, Yukarı Şehir Konutları davasında da benzer suçlardan yargılanan müteahhit Şükrü İşitmen’in Üzümkent Sitesi'nde de benzer ihmallerde bulunduğuna dikkat çekildi.

Bilirkişi Raporu: "Standartların Altında Malzeme Kullanıldı"

Depremde çöken Üzümkent A ve B bloklarına ilişkin bilirkişi raporunda, yapının inşaatında kullanılan malzemelerin standartların altında olduğu, demir ve çimento kalitesinin yetersiz kaldığı tespit edildi. Üstelik müteahhitlerin bilerek ve isteyerek bodrum katını yapmadıkları, bu nedenle binaların depremin ilk 5 saniyesinde çöktüğü ve birçok kurbanın uykusunda bile hareket edemediği belirtildi. Raporda, çevredeki 30-35 yıllık binaların ayakta kaldığı, ancak Üzümkent bloklarının tamamen yıkıldığına dikkat çekildi.

"Sorumluların En Ağır Cezaya Çarptırılmasını İstiyoruz"

Aileler, basın açıklamasında sadece müteahhitlerin değil, aynı zamanda sorumluluğu bulunan kamu görevlileri ve diğer sanıkların da en ağır şekilde cezalandırılmalarını talep ettiler. Davanın takipçisi olacaklarını belirten aileler, "Adaletin geç de olsa bir gün tecelli edeceğini umuyoruz" diyerek hukuk önünde mücadelelerine devam edeceklerini vurguladılar.

Devletin Denetim Eksikliklerine Vurgu

Basın açıklamasında, Üzümkent Sitesi’nin yapımında denetim eksikliklerinin büyük rol oynadığına işaret edildi. Müteahhitlerin yanı sıra, yapı denetiminde görev alan yetkililerin de ihmalleri nedeniyle hesap vermesi gerektiği belirtildi. Aileler, bu ihmallerin cezasız kalmasının başka facialara zemin hazırlayabileceği uyarısında bulundular.

"Kamu Vicdanının Rahatlaması İçin Cezalar Verilmeli"

Aileler, Üzümkent davasının yalnızca kendi yakınlarının adalet mücadelesi olmadığını, kamu vicdanını rahatsız eden bir olayın çözülmesi açısından da büyük önem taşıdığını ifade ettiler. Sorumluların cezalandırılmasının, benzer trajedilerin tekrar yaşanmaması için caydırıcı bir etkisi olacağına inandıklarını dile getirdiler.

Gözler İlk Duruşmada

Davada ilk duruşmanın yapılacağı bugün, aileler ve avukatlar mahkemede adaletin yerini bulmasını bekliyor. Avukatlar, iddianamede belirtilen asli kusurluların "bilinçli taksirle adam öldürme" suçlamasından ziyade, kasıt unsuru içeren "olasılık kastıyla" yargılanmalarının gerektiğini vurguladı.

Kaynak : PHA

Kaynak: rss