Biliyor musunuz Benim Canım Acıyor!

Abone Ol

Benim, bazen çok canım yanıyor; biliyor musunuz? Aslında “ benim canım çok acıyor “ demek geliyor içimden. Tıpkı, içim acıyor demek gibi. Sonra da diğer yanım; o, “ can yanması “ diyor. Biri fiziksel, diğeri ise her alanı kapsıyor kızım, diyor bir başka yanım. İşte, böyle delicesine sözcüklerle oynuyor zihnim. Duygularımın da şirazesi kayıyor bu zihin oyunlarından. Ruhumu ise hiç sormayın! Ona bile “ vay canına “ dedirtiyor çoğu zaman bu zihin oyunları.

Şefkat duyuyorum; elimi yalayan bir köpeğe ya da koca koca ısırıklarla elindekini yemeye çalışan herhangi birine. Sonra bir de bakıyorum ki içimdeki his yükseliyor, yükseliyor ve içimden çıkmak için tam boğazıma gelmişken bir düğüm oluveriyor ve orada bağlantı kopuyor. Sonrası seller sular misali gözyaşı. Bir gün dileğim; o noktaya getirinceye kadar duygularımı zihin oyunlarıma esir etmemek, düşüncelerimin duygularıma hükmetmesine izin vermemek. Yani her düşündüğümün doğru olduğuna inanmaktan vazgeçmek. Böylece dünyanın benim etrafımda döndüğü yanılgısından da kurtulmam kolaylaşacak. Anlayacağınız daha bir özgürleşeceğim.

Biliyor musunuz, benim çok canım yanıyor! Kendin olmakla ilgili boşlukları dolduruyorum her geçen gün. Kabalığım yüzüme vurulduğunda yetersizlikten kavruluyorum. Bir insan olarak mükemmel olamayacağımı bile bile kendimi kabullenmelerimde acı çekiyorum. Eleştirildiğimde hemen savunmaya geçmeden nasıl konuşacağımı bilmiyorum. Ya da kaba davrandığımda “ özür dilerim, ama… “ diye başlayan cümleler kurmadan nasıl özür dileyeceğim konusunda antrenmansızım. Uygulamak için canım çıkıyor.

Daha hangi birinden bahsedeyim ki; neredeyse derler ya ( amiyane bir tabirle ) ota b… ağlayacağım. En iyisi mi ben şimdilik, burada noktayı koyayım.