Herkes aynı konuda konuşup, aynı şeyleri kabul etmek zorunda değildir.
Her insanın kabul ettiği, etmediği yollar, yönler muhakkak vardır.
Yol ayrımlarına gelindiğinde, herkesi bir telâş sarar.
Hangi yola ve yöne gidilmesi konusunda, insanlar arasında bir hengâma başlar, bir endişe kaplar.
Herkes başka yöne doğru gitmek ister, herkes bir çözüm sunmak ister.
Kimse durup, düşünüp, asgari müştereklerde, asgari müştereklerle hareket etmek istemez.
Aslında yol ayırımları çok tehlikelidir.
Yol ayırımına gelindi mi, her şey farklı bir anlam kazanmaktadır.
Haklı, haksız - haksız haklı konuma gelebilir.
Yol ayrımlarında, birlik, beraberlik, barış, huzur, mutluluk, güç, kaybolur.
Yol ayırımlarında, herkes farklı şekillerde hak kazanma, haklı arama yollarına gidebilir.
Doğruyu bulan da vardır, doğrudan sapan da vardır.
Haklı olmadan haklılıktan dem vuran da vardır, haklı olduğu halde haksız duruma düşen de vardır.
Bundan nemalanmak isteyenler için, kaçırılmaz bir fırsat olarak görülür böylesi zamanlar.
Böyle durumlarda, itidali ve uzlaşı kültürünü elden bırakmamak gerekir.
Çünkü ipin ucu kaçtı mı bir kere…
Birlik, dirlik, beraberlik bozuldu mu bir kere…
Haksızlık denen o musibete yenik düşüldü mü bir kere…
Yeniden toparlamak, hak yola doğru ilerlemek, hakkı, hukuku, doğruluğu gözetmek zor olur.
Bir olmak, diri olmak olgunluğunu gösterebilmeli insan.
Aksi takdirde, yeni haksızlıklar, yeni edinimler, yeni tavizler, yol ayrımlarında önü alınamaz yeni talepler ortaya çıkar.
Bu da birliğe, beraberliğe, sosyal uzlaşıya zarar verir.
Çetrefilli hallere düşmemek için, korkular giderilmeli, dengeler korunmalı, mevcut değerler ve hassasiyetler korunmalıdır.
Aykırılar ve aykırılıklar her zaman olmuştur ve bundan sonra da olacaktır.
Önemli olan yapıcı olmak, yıkıcı olmamak, dağıtıcı olmamak, birleştirici olmak, kabuklaşmış yaraları kaşımamaktır, kardeşliği, barışı, huzuru muhafaza etmektir.
Malum bir ateş çemberi içerisindeyiz.
Beraber yaşamak zorunda olduğumuz bir yerde ve zamanda, çatlak, patlak, dışarıdan gelen cırtlak seslere kulak asmayalım.
Yapıcı, uzlaştırıcı, birleştirici telkin ve teskin edici söz ve söylemlere kulak verelim.
Gaflet ve dalalet içerisinde, fırsat kollayıcılara o imkânı vermeyelim.
Bu güne kadar, kaos, karmaşa ve akan kanlardan kimseye fayda gelmedi.
Kimse bunlardan bir şey kazanmadı, bundan sonra da kazanamayacaktır.
Bir olursak, diri kalabiliriz.
“Sürüden ayrılanı kurt kapar” misali, beraber olmalıyız.
Biz ayrılığa, gayrılığa düşecek insanlar değiliz.
Bizim dinimiz, imanımız, inancımız, tarihimiz ve kültürümüz kuvvetlidir.
Biz, öyle esen her rüzgârda, sağ-sola yalpa yaparak dağılacak, yok olacak insanlar değiliz.
Kerim BAYDAK
kbaydak61-artan@hotmail.com