BÖYLE MUHALEFET OLABİLİR Mİ !!!

Abone Ol

Gündemde tutulması gereken o kadar konu varken, CHP’nin  müftülere nikah kıyma yetkisinin verilmesi ile yatıp kalkmasını, siyasi çapsızlıktan başka bir isimle adlandırmak hakikaten çok zor. Düşünce olarak sistematik bir şekilde Akp politikalarına göre şekil alan , söylemlerine göre tutum belirleyen bir partinin, toplum nezdinde nasıl bir değerle karşılanacağını görmüyorlar. Bu gün sağ seçmen için tercih olup oy alması gereken CHP,  öyle hamlelerde bulunuyor ki akıl alır gibi değil. Bariz bir şekilde bugün müftülere tanınan bu hak akp tuzağından  başka bir şey kesinlikle değildir. 

Toplumun benimseyip hayatına adapte ettiği laiklik ilkesinin bilinçli bir şekilde kaşınması müftülere tanınan hak üzerinden değerlendirilmesi doğru değildir. Kaldı ki müftüler resmî nikah kıyacakları ve medeni kanunla belirtilen ilkeler doğrultusunda hareket edecekleri bu kadar netken CHP nin dine karşıymış gibi bir suçlamaya sebebiyet verecek akp tuzağına düşünmeden atlaması, siyasi öngörüsüzlükten ,siyasi acemilikten başka ne ile adlandırılır?

Laiklik ilkesi her şeyden önce akıldır bilimdir. Bu gün Türkiye kutuplaşmış siyasetin merkezinde, birbirine tahammülün artık sonlarındadır. AKP oy devşireceği kanalları CHP eliyle Kemal Kılıçdaroğlu’na açtırıyor. Gündem de o kadar sorun varken AKP’ye  oy kazandıracak hamlelere omuz atan düşük profilli, lider kesinlikle denmeyecek bir parti başkanının CHP’nin başında olması Türkiye’nin kanayan yarasıdır. Bu kadar akıldan yoksun siyasi anlayışla hareket edildiği sürece, akp Türkiye’nin muhafazakar oy potansiyelinin tek sahibidir. CHP de düşmanı gibi gözükmeye mahkum olacaktır.

Aklın ve bilimin ayaklar altında olduğu şu karanlık döneme fener olması gereken CHP’nin, Kemal kılıçdaroğlu ile yol alabileceği umudu mizahtır. Eğitimin yerlerde süründüğü, kadınların aşağılandığı ve cinayete kurban gittiği, mafya bozuntularının cirit attığı bir Türkiye ortamında etkili ve kamuoyunu yönlendirici siyasetle gündem olması gereken CHP ne haldedir bilen var mı? Kemal kılıçdaroğlu siyasi bir intihar vakasıdır. Helal et , haram et komiklikleri ile insanın sıtkını sıyıran, kürsüyü doldurmayıp tutmayın küçük enişteyi tavırlarıyla CHP’nin misyonuna hakarettir. CHP lidersiz, kafası kesilmiş tavuk misali savrulup gidiyor. Sıkıştığı bandı açıp ülkeye umut olması gereken, adalet duygusu yerlerde sürünürken millete hakkaniyet vaat eden bir yapısı var mıdır CHP’nin. 

Seçimlerin galibi olmasına rağmen AKP   çalışmalarıyla, partiye neşter atmış yerleşik kuralları hiçe sayıp gelecek için plan yapmaktadır. CHP’li Gürsel Tekin ise Cumhurbaşkanı adaylarının belli olduğunu yıpranmaması için gizli tuttuklarını söylüyor. Bu kadar saçma,  bu kadar ergen mızıkçı tavırlı siyasi anlayış olabilir mi ? Yıpranması için sebebleri olan bir aday nasıl CHP nin adayı olur ki? Kaldı ki ASRIN LİDERİ ! Uzun zamandır siyasi arenada . Yıpranma eğer zamana endeksli ise Erdoğan’ın hep kaybeden olması gerekirdi. Adayını açıklarsın halkta bir karşılığı var mı yok mu buna karar verecek Türkiye’dir. 

Türkiye’nin her yönden geriye doğru gittiği şu zamanda ciddi politikalarla gündem olması gerekirken, mizahın bezgin Bekir’ini aratmayan siyasi intihar Kemal kılıçdaroğlu derhal istifa etmelidir. Partinin başına musallat edilen bu başarısızlık abidesini yerinde tutan güç sorgulanmadığı sürece CHP’nin yerinde sayacağı kesindir nettir. Bu kadar seçim kaybeden bir genel başkanın hangi umutla yerin de tutulduğu, ilerde ne gibi bir başarıyla CHP ye güç katacağı düşünülmektedir? CHP de Kemal kılıçdaroğlu ne yaparsa başarısız sayılacaktır?  Başarısız seçim sonuçları ile CHP yi iktidardan eden bu  profil, partinin kurumsal kimliğini mizaha çevirmiştir. Önlem alınıp partinin başından gönderilmediği taktir de CHP parti tabelasına bir sonraki seçim de GIRGIR ŞAMATA PARTİSİ  yazarak sonuca gitmesi yerin de olur. Zira kimsenin bu halde CHP’den bir umudu yoktur.