Günümüzde insanlar arasında bitmez, tükenmez anlaşmazlıklar, her geçen gün daha da artmaktadır.
Devletlerin devletlere, nesillerin nesillere, gençlerin ihtiyarlarla olan münasebetlerinde, bu anlaşmazlıklar ve tutarsızlıklar gayet doğal ve sıradan bir hal aldı.
Bu dünyanın büyüklüğü, hepinize yeter de artar bile.
Niye rahatça, huzur içerisinde bir yaşam sürmüyoruz/süremiyoruz?
Hayvanlar bile birbirleriyle anlaşabiliyorken, biz insanlar bir türlü birbirimizle anlaşamıyoruz!
Ama illa ki şeytanî memnun edecekler ya!
İlla ki nefsanî duygularını tatmin edecekler ya!
Kabullenememe üzerine kurulu, taraflar arasındaki isteksizlikten kaynaklanan problemler ve anlaşmazlıklar, her geçen gün çözümlenememekte ve güçleşmektedir.
Aslında bu hep bir süreç içerisinde şekillenmektedir.
Her zaman, değişim ve gelişim devam edecektir.
Buna engel olmak mümkün değildir.
Ancak insanlar ve toplumlar, birbirlerini kabullenemeyince; bu süreç, çok sancılı geçebilmektedir.
Bu sancılar, insanların hayatlarına mal olmakta, akıl almaz olayların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.
Her geçen gün de bu olayalar değişerek, gelişerek, akıl almaz derecede daha da artmaktadır.
Bir türlü önü alınamıyor ve önlenemiyor.
İşin içine menfaatler de girince, artık içinden çıkılmaz bir hal alıyor.
Tarihle beraber, telgraf, kablolu telefon gibi iletişim araçlarını henüz kullanmaya başladığımız yıllardan sonra; teleks, faks, çağrı cihazı, kamera, bilgisayar, cep telefonu gibi hayal bile edemeyeceğimiz etkinlikte araçlarla bu anlaşmazlıkların daha da artmasına ve daha çabuk yayılmasına çanak tuttular.
Elbette teknolojik olan her cihazın, insan hayatı üzerinde çok etkileri vardır.
Yeter ki bu araçların kullanımında, usulüne uygun hareket edilsin, kötü amaçlar için kullanılmasın.
Anlaşmazlıklarda büyük bir öneme sahip olan, her türlü haberleşme araçlarında, her gün bir yenisi ve gelişmişi eklenerek, kavramakta zorlanabilecek süratteki bu gelişmeler, anında dünyanın dört bir tarafı haberdar edilerek, mevcut anlaşmazlıklar ya da belli bir konuda birlik ve beraberlikler sağlanmaya çalışılmaktadır.
İletişim de, haberleşme de, ulaştırma da her şey değişkenlik arz etmeye başladı.
Tutarsızlıklar, baba-oğul,-dede anlaşmazlıkları, uyuşmazlıkları ve kabul edilemezlikleri neticesinde; torunların oyunları, evlatların muhabbetleri, ticaretin kuralları, siyasetin şekli, insanlığın elindeki her araç yeniden şekillenmeye, yepyeni süreçler, boyutlar, hızlar bizi yepyeni bir çağa, belki muhtemel bir sona doğru savurmaktadır.
Hal böyle olunca, acilen bazı şeylerin olumlu anlamda değişmesi, değişikliğe uğraması gerekmektedir.
Toplumlar arası, insanlar arası, nesiller arası ilişkiler, enine boyuna iyice araştırılarak, değerlendirilmeli, ailede, okulda, iş hayatında gençlere karşı küresel anlamda, koordineli, daha toleranslı ve anlayışlı bir süreç getirilmelidir.
Belki günümüz şartlarında bunu yapmak çok zor olabilir.
Bu, o kadar da kolay değil elbette; ama denemekle ne kaybedebiliriz ki!..
Zaten mevcut handikaplarız o kadar çoğalmıştı, bunu denemekten başka hiçbir yolumuz da kalmamış gibi!..
Yoksa adına insan denen, canlı mahlukluktan çıkabiliriz.
Kerim BAYDAK
kbaydak61-artan@hotmail.com