Mecburi ve malum gündemimiz koronavirüs.
Üzerine çok şeyler söylense, çok senaryo ve teoriler üretilse ve tespit ve öngörüler yapılsa da hepsinden önce bir gerçek var:
Bu işin şakası yok. İhmal ve vurdumduymazlığı affetmiyor. Çok bulaşıcı ve öldürücü.
Doğrudur, bundan kaynaklı bir korku ve panik havası her tarafı kaplamış durumda. Bu belki de birilerinin işine geliyor. Arka planda sahneye konan oyunlar da olabilir. Ama bizim ilk yapacağımız şey, tedbirli olmamız, bu illete yakalanmamamız gerekiyor. Kendimizi ve ailemizi korumak zorundayız.
Bütün dünyayı kasıp kavuran, insanları tedirgin edip huzurunu bozan bu salgın karşısında tüm imkanlar seferber edilmiş durumda.
Bu yüzden devletimiz titiz ve etkili bir çalışma yürütüyor. Bizlere düşen bu kurallara uymak, uyulmasını sağlamaktır.
Sadece devletin tedbir alıp kurallar koyması yeterli değildir. Vatandaş olarak bunlara uyduğumuz oranda bu mücadele anlam kazanır ve amacına ulaşır.
Kendimizin, ailemizin ve şehrimizin sıhhat ve selameti bu kurallara uymamıza bağlıdır.
Şehrimizde mecbur olmadıkça sokağa çıkmama kuralına genel olarak uyma eğilimi görülse de buna aykırı davrananların olduğu gözlemlenmektedir.
Bu olayı ciddiye almayanların ya da gerekli tedbirlere uymayanların ne hale geldiğini her gün basından takip ediyoruz.
Lütfen mecbur olmadıkça dışarı çıkmayın.
Çıkmaya mecbur olanlar da tedbirli olsun ve lütfen izolasyon, sosyal mesafe ve hijyen kuralları başta olmak üzere tüm kurallara titizlikle uysunlar.
Polis araçlarından, minarelerden, belediye anonslarından, basın yayın araçlarından dile getirilen uyarılar sizlerin iyiliği içindir.
Kurallara uymamakla sadece kendinizin değil sevdiklerinizin ve diğer insanların da sağlığını ve hayatını riske etiğimizi bilin.
Unutmayın koronavirüse karşı verilen mücadeleyi kazanmak bizim elimizde.
Her ihmal ve her vurdumduymazlık, salgına karşı verilen mücadeleye bir darbedir.
Sağlık bakanımızın şu cümlelerine kulak verelim.
“VİRÜSÜN BÜTÜN GÜCÜ, YAYILMA FIRSATIDIR. Bu savaşta virüse bu gücü tanımayalım. Bunu hayatınızı koruyarak, kendinizi izole ederek yapacaksınız. Eğer bunu başaramazsak kayıplarımız artacak. Akşam, günün tablosu karşımıza çıktığında daha fazla üzüleceğiz.
TEMAS içinde olmayacağız, araya MESAFE koyacağız, kendimizi İZOLE edeceğiz. Birimizin tavizi, hepimizi ilgilendirecek ciddi sonuçlar demektir. Stratejimiz sabit hayat olmalıdır. YUVAMIZ, GÜCÜMÜZDÜR. Şehirlerde hareketlilik ne kadar azalırsa o kadar hızlı galip geliriz.”
Bakanımızın dediği gibi,
“Bu bir halk sağlığı savaşıdır.”
Dolayısıyla bu savaşı da birlikte kazanacağız.