Geçen akşam TPAO Adıyaman Kültür Merkezi Konferans Salonunda, Özel Bozaslan Anadolu Sağlık Meslek Lisesi’nin “Misyonumuz ceza ile değil ödül ile eğitim vermek” sloganı altında 1’nci dönem karne ve ödül törenini izledim. Okulun sahibi Öğretim Üyesi Hasan Bozaslan’ın yaptığı konuşma ve tanıtım sonrası Plaket ve Onur Belgelerinin de dağıtıldığı gecede Rehber Öğretmen Songül Yorulmaz Söylemez duygusal yorumuyla bir şiir okudu.
Bedirhan Gökçe’ye ait “SOL YANIM ACIYOR ANNE” adlı şiirde, bebek yaşta annesi öldüğünden “baba elinde kalan” ilkokul öğrencisi bir kız çocuğunun, mezarı başında annesiyle “saffiyane konuşması” dile getiriliyordu. Şiiri dinleyince “İyi ki analık elinde kalmamış” dedim kendi kendime… Ya analık elinde kalsa idi? Kim bilir? Gerçi iyileri de var ama nerde? Binde bir mi, milyonda bir mi desem? Neyse, yaralar deşilmesin!
Anneler günü 11 Mayıs’ta kutlanacak biliyorum. Lakin her özel kutlama günlerinde “sadece bu gün değil her gün anneler günü” denilmiyor mu? İşte o halde bu gün de Anneler Günü…
Annem de dâhil vefat eden tüm annelere Allah’tan rahmet, hayattakilere hayırlı ömür dileklerimle şiiri aşağıda birlikte okuyoruz. Lakin şiirin devamı yarın yayınlanacağından Öğretmen Söylemez’in okuduktan sonra ne yaptığını da yarın okuyabileceğiz:
“Merhaba anne, yine ben geldim
Merak etme okuldan çıktım da geldim.
Anneler de babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama,
Ali “okula gitmezsem annem çok kızar merak eder” demişti de onun için söylüyorum.
Geçen hafta öğretmen sağ elimde sarımsak, sol elimde soğan dedirte dedirte
Öğretti sağımı solumu.
Ben biliyorum artık anne, sağım neresi, solum neresi,
Ağrıyan yanımın neresi olduğunu şimdi iyi biliyorum anne…
Hani geçen geldiğimde, şuram acıyor, şuram işte demiştim de,
Bir türlü söyleyememiştim ya acıyan yanımı anne,
Bak şimdi söylüyorum.
Şuram işte sol yanım çok acıyor anne,
Hem de her gün acıyor anne, her gün…
Bir türlü söyleyememiştim ya acıyan yanımı anne,
Bak şimdi söylüyorum.
Şuram işte sol yanım çok acıyor anne,
Hem de her gün acıyor anne, her gün…
Dün sabah annesi Ayşe’nin saçlarını örmüştü.
Elinden tutup okula getirdi.
Yakası da danteldi. Zil çalınca öptü, hadi yavrum sınıfa dedi…
Ben de ağladım… Ağladım işte, utanmadım.
Öğretmen ne oldu dedi. Düştüm dizim çok acıyor dedim.
Yalan söyledim anne,
Dizim acımıyordu ama sol yanım çok acıyordu anne!
Bu gün ben de saçım örülsün istedim.
Babam ördü ama onunki gibi olmadı.”
Elinden tutup okula getirdi.
Yakası da danteldi. Zil çalınca öptü, hadi yavrum sınıfa dedi…
Ben de ağladım… Ağladım işte, utanmadım.
Öğretmen ne oldu dedi. Düştüm dizim çok acıyor dedim.
Yalan söyledim anne,
Dizim acımıyordu ama sol yanım çok acıyordu anne!
Bu gün ben de saçım örülsün istedim.
Babam ördü ama onunki gibi olmadı.”
Dantel yaka istedim, babam, ben bilmem ki kızım dedi
Bari okula sen götür dedim.
Kızım iş, dedi. Ben de, bana ne dedim, ağladım.
Kızım ekmek, dedi babam.
Sustum ama, okula giderken yine ağladım anne.
Ha, bide sol yanım yine çok acıdı anne…
Herkesin çorapları bembeyaz, benimkiler gri gibi.
Zeynep “annem beyazlara renkli çamaşır katmadan yıkıyormuş” dedi.
Babam hepsini birlikte yıkıyor,
Babam çamaşır yıkamasını bilmiyor mu anne?
Bari okula sen götür dedim.
Kızım iş, dedi. Ben de, bana ne dedim, ağladım.
Kızım ekmek, dedi babam.
Sustum ama, okula giderken yine ağladım anne.
Ha, bide sol yanım yine çok acıdı anne…
Herkesin çorapları bembeyaz, benimkiler gri gibi.
Zeynep “annem beyazlara renkli çamaşır katmadan yıkıyormuş” dedi.
Babam hepsini birlikte yıkıyor,
Babam çamaşır yıkamasını bilmiyor mu anne?
Of babam, her gün domates peynir koyuyor beslenmeme.
Üzülmesin diye söylemiyorum ama
Arkadaşlarım her gün kurabiye, börek, pasta getiriyor.
E biliyorum babam pasta yapmasını bilmez anne.
Hava kararıyor, ben gideyim anne,
Babam bilmiyor kaçıp kaçıp sana geldiğimi?
Duyarsa kızmaz ama, çok üzülür biliyorum.
Üzülmesin diye söylemiyorum ama
Arkadaşlarım her gün kurabiye, börek, pasta getiriyor.
E biliyorum babam pasta yapmasını bilmez anne.
Hava kararıyor, ben gideyim anne,
Babam bilmiyor kaçıp kaçıp sana geldiğimi?
Duyarsa kızmaz ama, çok üzülür biliyorum.
Kim bozuyor toprağını, çiçeklerini kim koparıyor!
İzin verme anne, ne olur toprağına el sürdürme!
Eve gidince aklıma geliyor, bir de bunun için ağlıyorum anne.
Bak kavanoz yanımda, toprağından bir avuç daha alayım.
Biliyor musun anne, her gelişimde aldığım topraklarını,
Şu kavanozda biriktirdim,
Üzerine de resmini yapıştırıp başucuma koydum.
Her sabah onu öpüyor, kokluyorum.
Kimseye söyleme ama anne, bazen de konuşuyorum onunla.
Ne yapayım seni çok özlüyorum anne.
İzin verme anne, ne olur toprağına el sürdürme!
Eve gidince aklıma geliyor, bir de bunun için ağlıyorum anne.
Bak kavanoz yanımda, toprağından bir avuç daha alayım.
Biliyor musun anne, her gelişimde aldığım topraklarını,
Şu kavanozda biriktirdim,
Üzerine de resmini yapıştırıp başucuma koydum.
Her sabah onu öpüyor, kokluyorum.
Kimseye söyleme ama anne, bazen de konuşuyorum onunla.
Ne yapayım seni çok özlüyorum anne.
Ha unutmadan! Öğretmen yarın
Anneyi anlatan bir yazı yazacaksınız dedi.
Ben babama yazdıracağım,
Öğretmen anlarsa çok kızar ama bana ne,
Kızarsa kızsın. Ben seni hiç görmedim ki, neyi nasıl anlatacağım anne,
Senin adın geçince, sol yanım acıyor anne, hiçbir şey yutamıyorum.
Anneyi anlatan bir yazı yazacaksınız dedi.
Ben babama yazdıracağım,
Öğretmen anlarsa çok kızar ama bana ne,
Kızarsa kızsın. Ben seni hiç görmedim ki, neyi nasıl anlatacağım anne,
Senin adın geçince, sol yanım acıyor anne, hiçbir şey yutamıyorum.
Bazen de dayanamayıp ağlıyorum. Kâğıda da böyle yazamam ya anne.
Ben gidiyorum anne, toprağını öpeyim, sen de rüyama gel beni öp,
Mutlaka gel anne. Sen rüyama gelmeyince,
Sol yanımın acısıyla uyanıyorum anne
Sol yanım acıyor anne. İşte tam şurası,
Sol yanım… Çok acıyor anne.
Seni çok özledim, çok… Anne…”
Ben gidiyorum anne, toprağını öpeyim, sen de rüyama gel beni öp,
Mutlaka gel anne. Sen rüyama gelmeyince,
Sol yanımın acısıyla uyanıyorum anne
Sol yanım acıyor anne. İşte tam şurası,
Sol yanım… Çok acıyor anne.
Seni çok özledim, çok… Anne…”
Özel Bozaslan Anadolu Sağlık Meslek Lisesi 1. Dönem Karne ve Ödül Töreni’nde okunan Şair Bedirhan Gökçe’nin şiiri böyle…
Şiiri okuyan Rehber Öğretmen Songül Yorulmaz Söylemez, son kelime “Anne”yi söylerken zorlandı… Sesi titreyip kısıldı… Donuklaştı… Gözlerinden yaşlar süzüldü. Tek kelime edecek gücü dahi kalmadı… Ve sahne arkasına kendisini attı…
“Sol Yanım Acıyor Anne” şiirini bir annenin okuması kolay değildi çünkü…
Mustafa Işıldak www.mustafaisildak.com.tr
0532-422 95 28 m.isildak02@gmail.com