Saat gecenin yarısını geçtiğine göre; Çarşamba, perşembeye devrildi ve ben bana diken olan yataktan çıkıp çok erken de olsa güne hazırlanmaya başladım. Erkenciyimdir, ama bu kadar da değil! Sadece uykum kaçtığı için, daha fazla zorlamak istemedim kendimi.
Kalktım, odunluğa gidip kovamı hazırladım; Argos ve Kar’ ı sevdim. Yetmedi, yeni aldığım kulübenin içine girip birini sağıma, birini soluma alıp biraz daha oynaştım onlarla. Derken yazmak geldi aklıma. Oturdum yazıyorum.
Nereden başlayacağımı bilmiyorum! En iyisi, yine ben önce duygularımdan başlayayım. Onlarla yine başım dertte. Karmakarışık oldular, zaten pek duruldukları da yok ya… Neyse, Allah yardımcım olsun!
En başta suçluluk duygusu yine başı çekti. Sonra yetersizlik duygusu çıktı ortaya; arkadan korku, kızgınlık, kendine acıma derken, duyan geldi ve bütün bu olumsuz duygular, çok affedersiniz uykumun içine etti.
Ne mi oldu? Argos’ a bir kulübe aldım. Fakat her zaman yaptığım gibi bütçemin çok üstüne çıkarak aldım. 500 lira kulübe, 100 lira da nakliye parası; gitti benim emekli maaşımın yarısı. Gitti gitmesine de; bir de adlarını söylemek istemediğim yakınlarıma hesap vermek var. Anlayacağınız ben resmen bitkin durumdayım şu anda.
Peki, ben ne mi istiyorum? En başta, zaaflarımla birlikte kendimi kabullenmek. Özellikle lükse olan zaafımla barışmak istiyorum. Gerçekten bu beni çok yoruyor. Kendimi kandırmadan var olan ekonomik realitemden yola çıkarak, ihtiyaçlarımı gidermenin yollarını öğrenmek istiyorum. Başkalarıyla kendimi kıyaslamadan isteklerime odaklanmak ve bu istekleri gerçekleştirdiğimde de hiç suçluluk duymadan tadını çıkarmak istiyorum. İstiyorum da istiyorum!
Tabii, bu listeyi uzatmak çok kolay. Nefsim dur durak tanımıyor. En iyisi ben, kısaca özetleyeyim; ben beni sevmek, onaylamak, sırtını sıvazlamak istiyorum. Ben benimle uzlaşmak, barışmak istiyorum. Çünkü biliyorum ki; bunu bana benden başkası yapmayacak.
Not: Bugün yine günlerden Perşembe. Başlık bahane. Ben yine Argos’a masraf ediyorum diye yargılandığımı düşünüyorum. Üstelik ne yaparsam yapayım, yine de kendimi yetersiz hissediyorum, acı çekiyorum. Yine uykusuz bir gece ve biraz sonra köye gideceğim Argos’ la ilgilenmeye. Anlayacağınız yıllar sonra değişen bir şey yok.