Her hafta (sanıyorum bütün Türkiye’de) Cuma namazı bitiminde , cemaat dağılmadan Cami İmamlarından şöyle bir çağrı duyarız;
“ Elektrik borcumuz birikmiş, yardım…”
“ Doğal gaz borcumuz şu kadar, yardım…”
"Şu ihtiyacımız var yardım, falan yere borcumuz var yardım..."
Ondan sonra bildik manzaralar...
Yere serilmiş bir çarşaf..
Ve "Camiye yardım" diye seslenen birileri...
Bunların dışında günde 5 vakit namaz kılınan camilerin günlük olarak temizliğinin yapılması lazım.
Peki kim yapacak bu temizliği ?
Öğrendiğim kadarı ile bazı camiler Temizlik firmaları ile anlaşıp her gün bu firmalara Camilerini temizletiyorlar.
Temizletiyorlar ama, Temizlik firmasına ödemeyi ya ceplerinden yapmaları lazım , ya da yine Cami cemaatinden “Dilenerek” ….
Diyanet; sadece “Aydınlatma” amaçlı elektrik ücretini ödüyomuş...
Bu nasıl oluyor diyebilirsiniz;
Şöyle oluyor ;
Her Camide 2 Elektrik abonesi varmış..
Biri aydınlatma, diğeri ısıtma ve soğutma..
Hepimiz çok iyi biliyoruz ki; Aydınlatmanın ücreti çok çok düşük..
Esas enerji sarfiyatı; Isıtma ve soğutmada..
Ama Devlet sadace Aydınlatmayı ödüyor.
Böyle saçma sapan bir uygulama olur mu demeyin... Maalesef oluyor işte..
Benim anlayamadığım Diyanet İşleri Başkanlığının Devasa bir bütçesi var...
Öyle ki Diyanet İşleri Başkanlığının bütçesi bir çok Bakanlığın bütçesinden daha büyük...
Neden Diyanet'in bütçesine bu hizmetlerle ilgili ödenek konmaz...
Neden Her İl’in İl Müftülüğüne bu ödenekler gönderilmez.
Buradan sayın yetkililere seslenmek istiyoruz ;
Lütfen insan haysiyetiyle bağdaşmayan,Cami hocalarımızı cemaati karşısında küçük düşüren bu "eziklikten" kurtarın..
Devletin her şeye parası var da Camilerdeki bu ihtiyaçlara mı yok..
Ayıptır, yazıktır… Ülkemize yakışmıyor bu manzara…