Hıdrellez sabahı gün doğmadan toplanıp yoğurt mayalamada kullanılan çiy damlaları ile ilgili bir belgesele denk geldim nette dolaşırken. Ne güzel! Damlaya damlaya yoğurt olur. Göl olurdan vazgeçtik yoğurt olsun bari! Nasıl olsa biz sonra o yoğurdu alır göle çalarız. Ya tutarsa değil mi?
Biz böyle bir milletiz işte! Milletten çıkıp bunu insanlığa da mal edebilirim evrimden yola çıkarak. Ben hep “ taşı delen suyun gücü değil damlaların sürekliliğidir “ ilkesine inandım ve bunu savundum. O yüzden yaşamımda aldığım her kararın arkasında durmakta zorlandıkça bu sözü anımsatırım kendime. Çünkü sizi bilmem ama bana çok zor gelir ufacık bir değişiklik, bırakın değişime direnmemeyi.
Bu aralar; para, ev ve oğlumla ilgili kararlar alıp arkasında durmakta zorlandıkça “ taşı delen suyun gücü değil damlaların sürekliliğidir” kızım Özlen unutma diye kendime hatırlatmak zor geliyor. Ben de başlıyorum “ çiy damlaları “ diye tempo tutmaya. Bazen insan yanında da yapıyorum. Açıklama yapmak zorunda kalırsam aynen sizinle paylaştığım gibi – bazen daha detaylı- anlatıyorum derdimi. Nasıl sözcüklere sığınarak " çiy damlalarından " medet umduğumu ve onları örnek aldığımı. Kolay mı onca – meli, - malı dururken benim hassas olduğum konularda radikal kararlar almam. Hele ki bağımlı olmaya bu kadar yatkınken, mevcut olandan vazgeçmem. Düşünün emekli olmadan önce son 10 yılımı geçirdiğim öğretmenler odasında bile hep aynı sandalyeye oturdum ben. Bendeki hal bundan ibaret. Fakat benim gibi zorlananlar çok ki annemin takvim yapraklarında dün buna değinmiş. Başlık; NASIL KARARLI OLACAĞIZ
Kararlılığın en büyük yakıtı inançtır. İnsanın kendine ve hedefine olan inancıdır. Başarılı olacağına ve performansının kendisine başarı getireceğine inanmayan biri, gerekli hazırlığı yapmaz.
Çevremizdekilerin bütün olumsuz sözlerine rağmen, biz kendimize inanmazsak bırakın büyük bir başarı göstermeyi yola bile çıkamayız. Kendine inanmak, yapabileceğine inanmak demektir.
Bunun yanı sıra kendimize olan inanç, sürekli olmalıdır. Başlangıçta olması yeterli değildir. Elbette kendine inanma, her gün çalışmayla beslenmelidir. Hedefe inanma ise o hedefe ulaşmayı çılgınca isteme ve ödül verilen basamaklarda kendini görebilmektir.
Ağrı Dağı' na birlikte tırmandığım arkadaşlarımdan biri, tırmanmadan dokuz ay önce odasına Ağrı Dağı' nın dev bir resmini asmış ve dağın tepesine de kendi resmini yapıştırmıştı. Her sabah uyandığında o resmi görüyordu.
2007 yılında bir asistanıma " Senin için bir mucize olacak olsaydı, ne olurdu? " diye sorduğumda " Kararlı olurdum. " demişti. O tarihten beri tüm sevdiklerimin amaçları yönünde kararlı olabilmesi için dua ettim. Allah'tan maddi şeyler değil, davranış kalitemizle ilgili şeyler dilemek hepimize en güzel yaşamı sağlar. ( Melih Arat )