Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 10 ilde büyük yıkımlara yol açan depremde 19 binin üzerinde can kaybı meydana gelirken; arama kurtarma çalışmaları ve depremzedelerin ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik çalışmalar devam ediyor.İSTANBUL (İGFA) - Deprem bölgesinde halk sağlığına yönelik yapılacak her türlü çalışmanın büyük bir planlama dahilinde gerçekleştirilmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Haydar Sur, tüm çalışmaların belli bir plan çerçevesinde tüm birimlerin koordinesinde gerçekleşmesi gerektiğini söyledi.
Sur, hijyen ihtiyaçlarının karşılanması başta olmak üzere çöplerin toplanması, tuvalet kabinlerinin boşaltılması, sağlıklı kullanma ve içme suyunun ve yeterli ve dengeli beslenme için gıda sağlanması gibi hayati konularda oluşacak aksaklıklar sonucu salgın hastalıkların baş göstereceği uyarısında bulundu.
Depremden yara almadan kurtulan kişilere yönelik yapılacak işlerin de ayrı bir işlev oluşturduğunu ifade eden Prof. Dr. Haydar Sur, “Deprem sonrasında toplum nüfusunun çoğunluğu bu durumda olacaktır. Barınma, su ve gıda, tuvalet, ısınma, güvenlik gibi temel ihtiyaçlardan hemen sonra bu kişilerin bilgi edinme yani kendileri, yakınları ve yöneticilerin aldığı kararlar ve gelişmelerle ilgili olarak derdini anlatma, bu haldeyken bile başkalarına yardım etme ya da bir işe yarama gibi ihtiyaçları olmaktadır.” diye konuştu.
Bu süreçlerin ardından hemen sonra normale dönüşün yavaş yavaş gerçekleşeceğini kaydeden Prof. Dr. Haydar Sur, “Bu süreç içinde sağlık hizmeti adına sadece klinik hizmetler değil, bir yandan da halk sağlığı hizmetleri yürütülmelidir. Halk sağlığı hizmetleri verilmediği takdirde kısa sürede çöplerin toplanması, tuvalet kabinlerinin boşaltılması veya sahra helalarının yeni çukurlar açılarak her zaman kullanılır halde tutulması, sağlıklı kullanma ve içme suyunun ve yeterli ve dengeli beslenme için gıda sağlanması gibi hayati konularda hemen aksaklık oluşacak ve en korkulan şeylerden birisi olarak salgın hastalıklar baş gösterecektir.” uyarısında bulundu.
Temel halk sağlığı uygulamaları arasında aşılama faaliyetlerine ve sağlık eğitimi faaliyetlerine de ayrı bir önem verilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Haydar Sur, “Hijyen koşullarının tam olarak sağlanması durumunda sağ kalanların normal gündelik hayatına dönüşü daha hızlı olmaktadır. Hijyen çalışmalarının en önemli iki maddesi tabii ki su ve sabundur. Bu konuyla ilgili özellikle, tifo, paratifo, kolera, amipli veya basilli dizanteri yanında çocuklarda kızamık başta olmak üzere birçok solunum yolu enfeksiyon hastalıkları ve ishalli hastalıklar dikkatle takip edilmelidir. Ayrıca bitlenme ve uyuz salgınlarına dikkat edilmelidir.” diye konuştu.