“Söz konusu açık borçlandırma işlemlerinin konut maliyetlerinin belirsizliği nedeniyle yapıldığı ilgili kurumlar tarafından ifade edilmektedir. Ancak mevcut senetler yapımı tamamlanmış ve teslim edilecek konutlar için imzalatılmaktadır. Bu durumda bitmiş ve maliyeti belli olan konutlar için bedel yazmayan bir sözleşme imzalatılmasının gerekçesi nedir?” şeklinde soru yönelten Ergin'e bakan Kurum'un vereceği yanıt tüm Adıyamanlılar tarafından da merakla bekleniyor.
DEVA Partisi Milletvekili Sadullah Ergin, 16 Eylül 2024 tarihli ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un yanıtlaması talebiyle TBMM Başkanlığı'na yazılı bir önerge sundu.
Ergin önergesinde; "Aşağıdaki sorularımın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat KURUM tarafından Anayasanın 98'inci ve TBMM İçtüzüğünün 96'ncı ve 99'uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim." ifadelerini kullandı.
DEVA Partisi Ankara Milletvekili Sadullah Ergin'in Bakan Kurum'un yanıtlaması istemiyle yazılı olarak sorduğu ve tüm Adıyamanlıları çok yakından ilgilendiren soru şöyle:
"6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler, ülkemizin birçok ilinde büyük yıkıma ve binlerce vatandaşımızın hayatını kaybetmesine ve evsiz kalmasına neden olmuştur. Depremin ardından Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) ve AFAD öncülüğünde kalıcı konut projeleri uygulamaya konulmuşsa da bu projelerin uygulama sürecinde hak sahipleri bazı önemli sorunlarla karşılaşmış olup bu sorunlara ilişkin tarafımıza da birçok şikâyet ulaşmıştır.
AFAD tarafından ilgili dağıtım yerlerine gönderilen 11.06 2024 tarihli “Borçlandırma” konulu yazıda; deprem afetlerinden etkilenen Hatay, Kahramanmaraş, Malatya, Adıyaman, Gaziantep, Diyarbakır, Elâzığ, Osmaniye, Şanlıurfa, Adana ve Kilis il merkezleri ve ilçelerinde noter kurası neticesinde kendilerine konut çıkan hak sahibi vatandaşlarımızın 60 gün içerisinde açık borçlandırma işlemleri yapması gerektiği ve bu kapsamda kurum tarafından önceden hazırlanan borçlandırma senetlerine imza atmaları mecburiyetlerinin bulunduğu, aksi takdirde hak sahipliklerinin iptal edileceği ilan edilmiştir. Konutları teslim alan hak sahipleri, sözleşmeleri inceleme ve maliyetler hakkında bilgi alma fırsatına sahip olmadan imza atmak zorunda kalmışlardır. Söz konusu afet borçlandırma senetleri incelendiğinde vatandaşların borçlanma tutarına ve bu borçlanma için uygulanacak yıllık faiz oranına ilişkin kısımların boş bırakıldığı görülmektedir. Bu durum, afetzedeler arasında, ileride karşılarına çıkacak ödeme yükümlülüklerinin ne olacağı ve bu yükümlülüklerin kendi bütçelerine uygun olup olmayacağı konusunda ciddi endişelere neden olmuştur.
Bu bağlamda;
1.) Söz konusu açık borçlandırma işlemlerinin konut maliyetlerinin belirsizliği nedeniyle yapıldığı ilgili kurumlar tarafından ifade edilmektedir. Ancak mevcut senetler yapımı tamamlanmış ve teslim edilecek konutlar için imzalatılmaktadır. Bu durumda bitmiş ve maliyeti belli olan konutlar için bedel yazmayan bir sözleşme imzalatılmasının gerekçesi nedir? 2.) Afetzedeler, ileride oluşacak fiyatlandırmanın bütçelerine uygun olup olmayacağı konusunda endişe duymaktadır. Bir an için konut maliyetlerinin belirlenemeyeceği varsayılsa dahi en azından bu maliyetin ne şekilde hesaplanacağına dair yöntemin, hem hak sahipleri ile hem de kamuoyu ile paylaşılması gerekir. Böyle bir paylaşım yapmayı düşünüyor musunuz? 3.) Her ne kadar AFAD tarafından bu uygulamanın kanuni dayanağı olarak 7269 sayılı kanunun 40. Maddesi gösterilmişse de ilgili kanun maddesinde konut, konut inşası ve sair yardımlar için yapılacak borçlandırmaların faizsiz olacağı belirtilmiştir. Ancak hak sahiplerine imzalatılan senetlerde bedel bölümü boş bırakılmış bununla birlikte faiz bölümü de yer almış ve boş bırakılmıştır. Kanun, borçlandırmaların faizsiz olacağını belirtirken sözleşmeye faiz şartı konulmasının dayanağı nedir?"
Kaynak : PHA