Bu yazımı Umman’da yazıyorum…
Körfez bölgesinde yer alan Umman, zengin bir ülkedir.
Petrol var, gaz var, para var, altın var, ev var, araba var…
Kısacası, var oğlu var… Şimdilik yer altından fışkırıyor…
Uygarlık seviyesi açısından sizce bunlar yeterli midir?
Bence; yapı itibariyle mihenk taşları gerekir…
Paradan kıymetli, nedir bunlar diyeceksiniz!
Özgür düşünce ve sosyal hayat biçimi...
Cumhuriyet… Sosyal Demokrasi…
Toplumun Laik devlet anlayışı…
Çağdaş eğitim sistemidir…
Önemli mi bu kadar?
İnsani değerler için…
Öncelikle…
Evet…
***
Muscat’ta dolaşıyorum…
Yolumu kaybettiğim bir an…
Karşıda restaurantlar görüyorum…
O da ne? Camlarında Türk bayrakları var!
Öyle de acıkmışım ki, ne bulsam yiyeceğim…
Arabamı kenara park edip, içeri giriyorum…
Garson Arapça sipariş almaya çalışıyor…
Türk bayrağını soruyorum…
Türk’çe gülümsüyor…
“Hataylıyız” diyor…
Eyvallah!..
***
Yemek sonrası...
Türk kahvesi hazır…
Koyu bir sohbet başlıyor…
Kemal, üç kardeşin en büyüğü…
Yıllar önce gelmişler Umman’a…
Ana dilleri Arapça, özleri Türk…
Sıcacık Anadolu insanları…
Hele bir de “Dayı” var ki!
Diğer restaurant sahibi…
Yiğit, çatal yürekli…
Has kabadayı…
***
Akşam…
Dayı telefon açıyor…
“Yeğen hazırlan!” diyor…
Otelden arabayla aldırıyor…
Canlar bir olmuş… Masa kalabalık…
Gurbet... Memleket… Siyaset… Ticaret…
Künefe tadında konuşmadığımız konu yok!..
Ama hepsinin gözlerinde tedirginlikler okunuyor…
Özetle; Türkiye’nin gidişatı herkesi endişelendiriyor…
Kazanılmış cumhuriyet değerlerinin yitirilmesi…
Farklı görüşlere tahammül edilmemesi…
Baskıcı tutumların sergilenmesi…
Milli varlıkların kaybedilmesi…
Yönetimin dönüştürülmesi…
Bağımsızlığın yitirilmesi…
İnsanların gerilmesi…
***
Son sözü…
Muhsin söylüyor…
“Arap ülkesinde yaşıyoruz…
Ekmeğimiz için çalışıyoruz…
İki ülkeyi birbiriyle karşılaştırıyoruz…
Her şeyin para-pul olmadığını görüyoruz…
O zaman Türkiye’nin değerini daha iyi anlıyoruz…
Ve bütün kalbimizle Atatürk’ü minnetle anıyoruz…
Asla Tük Milletinin yozlaşmasını istemiyoruz…”
Üstüne söylenecek kimsenin lafı yok!
Hep bir ağız “haklısın” diyoruz…
Sağcısıyla, solcusuyla…
Katılıyoruz…