Tarlayı sürerken hastalanan atın yerine eşeği çifte sürersen, at iyileştiğinde, eşeğin bir hükmü kalmaması, olmaması gerekiyor.
Eşek eşekliği kadar sürer, gerisi tarla sahibine dert olur.
***
Bağımsız olduğunu düşünenlerin, bir şekilde birilerine bağlı olduğunu görmek, hayret verici!
***
Düz tarlayı sürmek varken, illa da kayaları, taşları kaldırmaya çalışırsan, altından yılan, çıyan, kurt, böcek gibi çok şey çıkar ve illa ki biri seni sokabilir.
Bunda ısrar etmenin, tahakküm altına girmenin, töhmet altında kalmanın bir manası yoktur.
***
Bazılarının haklarını, bazılarına hak diye dağıtmanın çok büyük vebali ve günahı vardır.
İnancımıza göre, o sorumluluğun cezasını demiyorum bile.
Her şeye vekil olan var.
Hak gözetmeyenin üzerinde de her şeyi hakkıyla bir gözetleyen vardır.
***
Ayaklarıyla çirkefe batmış, boğazına kadar boğulmak üzereyken, bazılarını sözde çirkeften kurtarmaya çalışmak, ne kadar akıllıca bir iş olur acaba?
Sonuçta çirkef işte!
Bulaşmamak gerek.
Bulaşan varsa, düşünsün?
***
Bazen orman da Aslan, Tilki ya da Sırtlan'ın maskarası olurmuş, işte o zaman, vay o ormanın haline.
Ne adalet kalırmış, ne de nizam ve intizam.
***
Hakkı ve hakikati yok etme pahasına, haksızlıkta birleşmeyi marifet saymak ve bu haksızlığa insanı ortak etmek ya da ortak etmek zorunda bırakmak veya zorlamak, ne kadar doğru olabilir.
Böylesi bir durum, ne kadar devam edebilir.
***
İşin erbabı olanlar bile bazen ne/neyi konuştuklarına, yaptıklarına kendileri bile inanamıyorlar.
Sanki bazı şeyleri söylemek, bazı şeyleri yazmak, bazı şeyleri uygulamak bazılarına hasmış gibi, bir tavır takınıyorlar.
***
Yaşadığınız sürece, ister koşar adım, ister yürüyerek olsun, fani ömür takviminizden gün be gün eksiliyorsunuz, belki de artıyorsunuz inandığınız nispette.
***
Kimliksiz,
Kişiliksiz,
Kifayetsiz.
Tıynetsiz kişilerin bolca olduğu bir yerde, kime, nasıl, ne diyebilirsiniz ki?
***
Var mı ki onlardan deseniz?
Kimisi der ki yok, yok,
Kimisi der ki çok çokkkk!
Kerim BAYDAK