Hazret – i Muhammed’in Ehl-i Beyt’i dörttür: Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin.
Ehl-i Beytin Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin Hazretleri olduğuna dair, İmam-ı Ahmed bin Hambel’in Müsned’inde çok önemli bir hadis vardır. İmam-ı Hambel, Müsned isimli kitabında, Peygamberimizin pâk zevcesi Ümmü Seleme annemizden rivayet edilen bir Hadise önemle yer verilmiştir. Hadis şöyledir:
Ümmü Seleme; “Ben odamda, ibadet ile meşgul idim, gördüm ki, Peygamberin kızı Fatıma geldi. Peygamberin elini öpüp önünde oturdu. Derken kocası Ali geldi, oda yanına oturdu. Derken oğulları Hasan ve Hüseyin geldiler. Onlar da Peygamberin huzurunda oturdular. Peygambere Yemen’den gönderilmiş, deve yününden örme kırmızı ve büyük bir aba vardı. Bu abayı onların üstüne örttü. Bu sırada, Cebrail geldi ve Ahzab Suresindeki :
“İnnema yüridüllahü li yüzhibe ankümürricse ehlel beyti ve yütehhireküm tethira – Ey Peygamberin Ehl-i Beyti, Tanrı sizden kiri giderip, tastamam tahir ve mutahhar –tertemiz, pâk olmanızı irade etti – diledi” (Ahzab, 33)
Âyetini Peygamber’e okudu. Bunun üzerine, Peygamber Aleyhisselam, ellerini kaldırdı ve aba altındakiler önünde olduğu halde, “Ya Rabbi, işte benim Ehl-i Beytim bunlardır. Sen onları tastamam tahir – tertemiz, Pâk eyle” diye dua etti. Bu duayı iki kere yaptı.
Bu olayı gören ben; “Ya Resulullah, ben de Onların arasında yok muyum? Dedim, senin de sonun hayırlı, senin de sonun hayırlı, buyurdular” İşte Âl-i Aba diye adlanan, başta Peygamber olmak üzere, bu dört büyük kişi, Peygamberin Ehl-i Beyti’dir. Onlar hakkında Tanrı,
“ Kül lâ es’elüküm aleyhi ecren illel mevedete fil kurba” (Şura, 23) Âyeti ile Peygamberin akrabalarını sevip meveddet etmemizi emretmiştir. Ehl-i Beyti sevmek, Peygamberi sevmektir. Peygamberi seven Allah’ı sevmiş olur.
KAZİM YARDIMCI