Zalimlik yapan, zulmeden kim olursa olsun muhakkak dersini almalı, yani yaptıkları yanına kâr kalmamalı. Tıpkı Suriye’de zalim Esad ve babasının yaptıkları gibi, hep yanlarında kar kalmış göründü; ama artık insanlar uyanıyor. Dünya küreselleşti. Dünyanın hangi köşesinde olursa olsun yapılanları en kısa sürede dünyada yaşayanlar haberdar olabiliyor. Artık Zalim Esad’ında cezalandırılması ve ders alma alması zamanı geldi de geçti bile.
Nihayet uzun uğraşlar sonunda, dünyanın jandarmalığına soyunmuş ABD senatosu 1 Çekimser, 7 Hayır’a karşılık 10 Evet oyuyla Suriye’de yapılan katliamlara, kadın, kız, yaşlı, çoluk, çocuğu demeden kimyasal bombalarla yok ederek, 7 milyonu yakın vatandaşının ülkesinden kaçarak, başka ülkelerde per perişan eden katil Esad’a ve yönetimine müdahale kararı çıktı.
Ancak ABD’de istediği gibi rahat hareket edemiyor. Dünyanın bir yerinde ve İslam coğrafyasındaki birçok ülkeye yaptığı müdahalelerde âdeta bataklığa battı ve yok oldu, sınıfta kaldı denilebilir. Yine aynı senaryo içerisinde dikkatli davranan, aynı hataya düşmek istemeyen ABD senatosu, zor da olsa Obama’nın elini güçlendirdi.
Olası bir müdahalede, ABD yalnızlaşmış gibi görünüyor. İngiltere, Fransa, Almanya gibi ülkeler, önceleri bir müdahaleye sıcak bakarlarken, meclislerinin kararları sonucunda; çekimser kaldılar ya da müdahale kararından vazgeçtiler. Bu durumda ABD yalnız kalmış oldu. Tabi Türkiye’yi saymazsak… Baştan beri savaş yapmaktan yana olmayan ve diplomatik yollarla savaşı sona erdirme veya Esad rejimizi uzaklaştırılmasından yana olan Türkiye, bir şekilde ABD’nin yanında kerhen de olsa yer almaya zorlanıyor.
Olası bir müdahalede, Suriye’den Türkiye’ye geçecek olan Suriyeliler Türkiye’nin başını ağrıtacağa benziyor. Türkiye’nin komşuları olan Rusya, Suudi Arabistan, İran ve Çin’de savaşa karşı olunca, daha doğrusu Esad rejimini destekleyince, mevcut coğrafyada Türkiye ABD’nin yanında yer alacak gibi görünüyor. Ancak yer alırken de artıları ve eksilerini iyi hesap etmeye çalışan Türkiye, olası bir müdahalede hayli sıkıntılar yaşayabilir. Dünya arenasında ABD ve Türkiye yalnız başlarına kalmış gibi görünüyorlar.
Suriye kendi halkına acımadan kimyasal bombalar atarak, katletmesiyle, kafalarda “acabalar” oluşmaya başladı. Savaş ortamında gözü dönmüş olan Esad Türkiye’ye de kimyasal bomba atar mı, atabilir mi?.. Suriye’nin elinde kimyasal bombalar var mı, ne kadar var? Saltanatını kaybetmemek uğruna daha ne kadar gözü dönecek? Çünkü onun için yüz binlerce insan ölmüş, milyon insan ölmüş umurlarında değil.
Kimsenin net olarak bildiği bir şey yok. Rusya olası bir operasyonda kimyasal bomba desteğinde bulunur mu? İki ucu… bir değnek. Hangi tarafından tutsan elini bulaşacak, elinde kalacak durumda. Savaşta taraf olsa bir türlü, taraf olmazsa bir türlü…
ABD ‘de Obama savaşa girse, önceki girdiği savaşlardaki gibi sıkıntılar yaşama olasılığı var, girmese meydanı Rusya, İran ve Çin gibi ülkelerin nezdinde pek inandırıcılığı ve güvenilirliği kalmamış olacak, Dünya jandarması olmanın sonu gelmiş olacak. Anlaşılan ABD’de de ne yapacağını bilemez durumda.
Buna rağmen her an, özellikle 11 Eylül önemli bir günün gecesinde veya Yahudiler, için kutsal olan önemli bir dini gecede, belki de Ortadoğu’nun yaramaz çocuğu ve baş belâsı olan İsrail’e bir jest yaparak operasyon düzenleyebilir. Zaten Müslümanlara olan müdahaleleri hep bayram veya özel günlerde olmamış mıdır?
Öyle bir durumda ABD, ya müdahale ederek Suriye’deki Esad rejimine son verecek, ya da etmeyerek Esad’ın daha da katliamlar yapmasına seyirci olacak, bakalım, göreceğiz.
Özellikle 11 Eylül gecesine ya da Müslümanlar önemli olan Kurban bayramı gecelerine dikkat edeceğiz galiba.
Kerim Baydak
kbaydak61-artan@hotmail.com