#Dün değerli bir arkadaşımın aracını boyatalım dedik. İşe sanayi esraflarını tek tek aramakta buldum. Hangi esnafı aradıysam işçim olmadığı için kusura bakmayın aracı tamamiyle boyayamayacakları yanıtını aldım.
*
Zanaat, sermayeden çok nitelikli emeğe dayalı olan, el becerisi ve ustalık gerektiren bir meslek türüdür.
*
Buna bağlı olarak zanaata dayalı olan meslekler, çıraklık usulü mesleğe yönelik bir eğitim gerektirir.
*
Son dönemlerde çoğu gencin ağırlıklı olarak masa başı işlere ilgi gösterdiği bilinirken, zanaatkârların yanındaki çırak sayısının azaldığını öğrendim.
*
Eskiden anne ve babalar ortaokuldan itibaren özellikle okumaya meyli olmayan çocuklarını, tamirci, kaportacı, marangoz, berber, terzi v.s meslek erbaplarına göndererek elinde bir zanaatı olsun derdi.
*
Şimdilerde öyle mi aman çocuklarım üzülmesin, psikolojileri bozulmasın diyerek onları teknolojiik hastalıklara ittiğimizin farkında dahi değiliz.
*
Her zanaat altın bir bilezik değilmidir.
*
Bazı ülkelerde zanaatkarlık meslekleri çok değerlendi. Türkiyede de öyle
*
Şimdilerde gençlerin masa başı iş istemesi sebebiyle bu tarz mesleklere ilgi git gide azalıyor. Ortaokul seviyesinde çırak eğitimi veriliyordu, çırak da bulunabiliyordu.
*
Şimdilerde gençler meslek öğrenmek istemiyorlar. Liseden sonra yetişkinler büyüdüğü için çırak olarak eğitmek de mümkün olmuyor. Çünkü liseden sonra masa başı iş istiyor.
*
Tüm gençler masa başında iş yaparsa vatandaşları kim tıraş edecek, kim terzilik yapacak, mobilyalarımızı, araçlarımızı kim tamir edecek.
*
Gençler özellikle bilişim ve yazılım alanına, hiç olmazsa da devlette memur olmak için çaba sarf ediyor. Herkesler devlet memuru olamaz ki.
*
İlimizde yaşanan depremler sonrası işçilik ücretleri aldı başını gitti. Bu durumun yaşanmasında ki en büyük neden işçi ve usta zanaatkarların bulunamaması değil miydi.
*
Herkes kolay para kazanma derdinde.
*
Esnaf zanaatkarlar müzdarip, gelen çırakların da ilk sordukları "ne kadar vereceksin" "‘Kaç saat çalışacağız" yani çıraklar dahi işin maddi boyutunu düşünür olmuşlar. Benim elimde iyi yada kötü bir mesleğim olsun diyen bir kaç kişiyi de geçmiyor işte.
*
Halbu ki birçok meslek erbabı bu mesleklerle hayatını sürdürüyor, evini, arabasını alıyor ve geçimini sağlıyor. Bu meslekler sayesinde çoluk ve çocuklarını okutup, büyütüyorlar.
*
Buradan devlet büyüklerine, anne ve babalara esnaf odalarına, sivil toplum örgütlerine büyük iş düşmektedir.
Bizden uyarması !