Etme Bulma Dünyası

Abone Ol

            Yahudiliğin hak din olduğu dönemde Yahudi’nin biri, Cenab-ı Allah’ın Adl sıfatını merak eder, bu sıfatı görmek için dua ve niyazda bulunur. 

Bunun üzerine Cenab-ı Allah, Yahudi’ye şöyle seslenir:
“Köyünüzün çıkışında pınarın bulunduğu yere git, ağaçlıkların arasına saklan ve gün boyu meydana çıkmadan orada olup biteni seyret. Daha sonra gün batımıyla birlikte evine dön benden cevap bekle.”
Bunun üzerine Yahudi, pınarın başına gider kuytu bir köşede saklanır. Bir müddet sonra bir jandarma pınarın başına gelir, silahını yanına indirir ve pınarın soğuk suyundan kana kana içer. Akabinde geldiği gibi çeker gider.
Biraz sonra bir çoban pınara varır, suyunu içtikten sonra gözü silaha ilişince eline aldığı gibi hızla uzaklaşır oradan.
Bir süre sonra yine bir adam gelir suyunu içer, ancak tam ayrılacağı vakit, o jandarma damlar pınarın başına.
Kaşlarını çatar, sert bir edayla adama “Silahımı ver” diye seslenir.
Olup bitenden habersiz olan adam, doğal olarak donar kalır.
Jandarma cümleyi defaten tekrarlayınca, adam “Ne silahı, hiçbir şeyden haberim yok, ne demek istediğini anlamıyorum” diye söylenir durur.
Derken, karşılıklı restleşmeler başlar… En nihayetinde çaresiz kalan jandarma, adamı öldürür orada.
Bu arada gün batar ve Yahudi evine döner. Tekrar avuçlarını havaya kaldırır, Cenab-ı Allah’a “Ben bu işten hiçbir şey anlamadım” diye yalvarır durur.
O sırada Cenab-ı Allah, Yahudi’ye şu cevabı verir:
“Öldürülen adamın dedesi, vakt-i zamanda jandarmanın dedesini öldürmüştü. Yıllar sonra bugün jandarma adamı öldürdü, böylece hak yerini buldu.
Öbür taraftan jandarmanın dedesi günün birinde çobanın dedesinin evine girmiş silahını çalmıştı. Bugün çoban, jandarmanın silahını pınarın başında alıp götürdü. Bunda da hak yerini buldu. Böylece her iki hadisede Adl sıfatım tecelli etmiş oldu.”
Hikâyeyi şunun için anlatma ihtiyacı duydum: Bilindiği üzere son zamanlarda adından sık sık söz ettiren Irak’ın kâbusu IŞİD, geçtiğimiz günlerde Musul’u işgal etti…
O sırada Irak’ın devrik Lideri Saddam Hüseyin hakkında 2006 yılında idam kararı veren mahkeme heyetinin Başkanı Rauf Abdurrahman Musul’daydı. Dolayısıyla geçen hafta kadın kılığında kentten kaçmak isterken IŞİD militanlarının eline düştü ve tıpkı Saddam gibi O da kendisini darağacında buldu.
Malum manzarada görüldüğü gibi, bir kez daha Cenab-ı Allah’ın Adl sıfatı tecelli etmiş oldu. Hâsılı, halk arasında dilden dile dolaşan “Etme bulma dünyası” dedikleri bu olsa gerek.
Selam, sevgi ve gönül dolusu muhabbetlerimle…