Türk yönetmenlerinden biri, şu an adını anımsayamadım, yönettiği filmlerin sonunda muhakkak ufak bir rol alırmış. Benim hesap da o hesap, son yazdığım yazılarda muhakkak corona sözcüğünü geçirmek için çaba harcıyorum. Adeta kendimi zorluyorum, tıpkı yazmaya zorladığım gibi. Her şey boş ve anlamsız geliyor bunca oyunun içinde. Hem hiç de öyle mertçe değil oyunlar. Çok hesap kitap işi var. Zevk vermiyor. Mızıkçı çocuklar gibi “ Ben oynamıyorum işte!” diyerek dudak büzüp omuz silkerek oyundan çıkasım var.
Ne yazık ki çocuk değilim. Sorumluluklarım var, en başta kendime. Özellikle bana verilen bu bedenin önemini gün geçtikçe daha çok kavrar oldum. Ona eziyet etmekten kaçınmak istiyorum artık. Ne hor kullandım onu. Gıkı çıkmadı yazık. Çocukken her hafta kırıkçı çıkıkçıdaydım. Uslanmak nedir bilmeyen haşarı bir çocuktum. Tek bildiğim o dönem fiziksel güçtü ve onu sonuna kadar kullanıyordum delicesine. Yıllar yılları kovaladı, desen değişmedi. Yine bedenime işkenceye yöneliyorum başım sıkıştıkça. Ben yapmazsam kim yapar da sığındığım mazeret. İnşallah gün geçtikçe bundan özgürleşeceğim. Zaten zavallı bedenimin süresi sınırlı, ne isterim ondan anlamış değilim. Gerçek anlamda kendisinden nefret eden kişiler vardır.Kendilerine karşı tavırları yıkıcıdır. Daha hızlısına cesaretleri olmadığı için ölüme yavaş yavaş giderler. Öyle sinsicesine bir taktik mi izliyorum, bilmiyorum.
Zihinsel olarak eziyetim ise hep geçmişle uğraşmak. Bitmez tükenmez bir malzeme var orada. Eziyete dönüştürmeden kullanırsam ne ala. Geçenlerde okuduğum kitaptan yola çıkarak “ Madalyon” sözcüğüne takıldım kaldım. Madalyon sözcüğü, orada insanın gizemli iç dünyasını sembolize etmektedir. Benim gözümde canlanan ise kilitlenip boyna asılan, içinde bir çift sevgiliye ait siyah beyaz fotoğrafların bulunduğu bir kolye. Çok özenmişimdir. Benim olmadı hiç. Ondandır belki benim anılarda kilitli kalışım.
Kişinin kendine yaptığı büyüleri ancak kendisinin çözebileceğine inananlardanım. Yardım alınabilir. Ama anahtarı çevirecek olan kendisidir, hazır olunca. Zaman yeterlidir inşallah. Dün, dualarla bezenmiş koca bir kurşun bardakta saklanan geçmişe ait bir sürü anahtarı çöpe attım. En azından toplayanların elinde dönüşüme hizmet etsinler diye. Aynı filmi izlemekten bıktım artık.