Doğdukları, büyüdükleri yerleri tanımak, tanıtmak, o bölgede yaşayanların en büyük görevleridir. Özellikle yazar-şair-çizerler konumunda olup, en kritik yerde bulunan eli kalem tutan insanlardır. Yaşadıkları şehrin tarihi, turistik ve doğal güzellikleri gelecek kuşaklara bırakılabilecek çeşitli şekillerde işleyerek, şehre karşı olan görevlerini ifa ederler. Bu edebiyatı oluşturan, görsel, işitsel, olarak insan göz, kalp, gönül, yüreğin bam teline dokunan çizgilerle, resimlerle, şiirlerle, hikâye, roman, deneme, heykeller, benzeri birçok şekillerde olabilir.
Bu şehirde yaşayan bir fert olarak üzerimize düşen görevi, sosyal sorumluluk bilinci içerisinde, mevcut birçok tarihi turistik, kültürel ve inanç bakımından zengin olan değerlerimizi ritmik olarak bir ahenk içerisinde gelecek nesillere aktarma gayreti ve çabası içerisinde girdik.
Yıllardan beridir, gerek gazetelerdeki köşe yazılarımla, gerekse büyük bir emekle yazmış olduğum Şiir, Hikâye ve Roman, içerikli kitaplarımla, kentimize önemli ölçüde katkıda bulunduğum kanısındayım.
En son kaleme aldığım “Gecenin İçinden Güneşin Doğuşu (Nemrut Dağı)” isimli şiir kitabımızın tamamını şehrimizin gelenek ve göreneklerinden, tarihinden ve kültüründen esinlenerek oluşturdum. Her sayfasında ilimizin buram buram kültürü kokan bu eserimle; doğup, büyüdüğüm Adıyaman’ımızı, çorbada tuz misali bir nebze olsun tanıtabilme bahtiyarlığına giriştim.
Perre Antik Kenti, Cendere, Karakuş, Nemrut Dağ’ı gibi tarihi, Menzil, Sahabe gibi inanç bakımından gözde yerlerin, Atatürk barajı, Yüzen Adacıklar gibi sosyal ve kültürel birçok doğal güzelliklere sahip olan Adıyaman’da insan yaşayınca, mevcut değerlere kayıtsız kalmak hiç akıl karı değildir.
Toplamda 59 şiirle bezenen, şiirin birçok örnekleri sergilenen ve özellikle Nemrut’ta güneşin doğuşunun işlendiği, figürlerle zenginleştirilen, Enzim Ajans gibi konusunda en iyi olan tasarımıyla kapağı hazırlanan ve 83 sayfadan müteşekkil “Gecenin İçinden Güneşin Doğuşu (Nemrut Dağı)” adlı kitabımız; şiirde 3. toplamda 6. Kitap olarak henüz piyasaya çıktı.
Sahip olunan her türlü değerlerin akustik ve ritmik olarak herkesin anlayacağı kısa; ama öz olarak, tarihi ve kültürel zenginliklerimizin anlamlandırarak gelecek nesillere aktarılması gerekir. Bunu da şüphesiz en güzeli tarihe şerh düşen şairler yapmaktadır. Belki yıllar sonra, geçmişe bugün arasında köprü vazifesi gören, egzotik ve mistik bir atmosferde tarihe yolculuk ettirecek belki de düşündürecek ve gülümsetecek olan Adıyaman değerleriyle ilgili şiirlerle daha da değerli olacaktır.
Kitabımın hazırlanmasında insanî her türlü değerlerle sürekli yanımda olan kadim Dost Sayın Bilal KARADAĞ’a hasleten teşekkürlerimi sunuyorum, kitabım hakkındaki o ince nezaketiyle yazdığı ve köşesine taşımasından dolayı ayrıca teşekkür ediyorum.
Adıyaman Belediyesi Kültür Yayını olarak yayınlanan ve naçizane Adıyaman kültürüne bir nebze olsun bu şiir kitabımla katkıda bulunabildiysem kendimi bahtiyar addedeceğim.