Hayır diyecekleri “terörist, şeytan, kafir” olarak suçlayacaksanız; o zaman neden referandum yapıyoruz?
Hem milletten korkmayın diyeceksiniz. Hem ‘hayır' diyecekleri teröristlerle birlikte hareket etmekle suçlayacaksınız?
Bunun akla dayanan bir izahı var mı?
Hem evet çıkmazsa iç savaş çıkar diyeceksiniz, halkı ölümle tehdit edeceksiniz hem de başkanlık sistemi ile ülkeye demokrasi gelecek, demokrasi güçlenecek diyeceksiniz?
Bunun nasıl bir demokrasi anlayışı?
1961 anayasası, darbe yapan askerler tarafından yapıldı. 1982 Anayasası darbe yapan askerler tarafından yapıldı. Her iki anayasa da referandumla kabul edildi ve yürürlüğe girdi. Darbeci askerler, referandumda hayır diyenleri şeytan ve kâfir olmakla suçlamadılar. Teröristlerle yan yana ve birlikte olmakla suçlamadılar.
Başkanlık sistemine geçilmesine ülkenin “Beka sorunu ile karşı karşıya olduğu” gerekçe olarak gösteriyorsunuz. İyi de 15 yıldır ülkeyi siz yönetiyorsunuz. Eğer bugün ülke bir beka sorunu ile karşı karşıya ise bu sorunu yaratan sizsiniz.
Diğer taraftan madem ülkenin o kadar acil beka sorunu var, niye başkanlık sistemine geçilmesi, referandumdan hemen sonra değil de 2019 yılına bırakıyorsunuz?
Dini siyasete alet ettiğiniz zaman, İslam'ı yüceltmezsiniz. Devreye siyasi çıkarlar, kişilerin menfaatleri, egoizm ve hükmetme hırsı girer. Dine büyük zarar verirsiniz.
Bakın bir milletvekili çıkıyor. “Allah'ın bütün vasıflarına sahip bir liderimiz var” diyor. Kimse ses çıkarmıyor. Çünkü dini siyasete alet edenin işe yarıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı ses çıkmıyor “Sen ne halt ediyorsun, senin bu söylediklerin dine karşıdır” demiyor. Dine bundan daha büyük zarar verilir mi?
Gelelim başkanlık sistemine. İslam da ve tarihinde tek adam rejimi (başkanlık sistemi) yok. İslam’da “meşveret” var. İstişare var. Devleti yönetenlerin, tarafsız olması, dürüst olması, adaletli olması, kul hakkı yememesi, liyakat sahibi olması var.
Aynı şekilde Türk tarihinde tek adam rejimi (başkanlık sistemi) yok. Türk devletlerinde de kurultay var. Hatun, Hakan'la yan yanadır. Kurultayda toplanılır, karar alınır. Tek adamın aldığı kararlarla yönetilme yoktur.
Tek adamlık ne İslam'da var ne de Türk töresine var.
İlla başkan olacağım diyerek anayasa değişikliğini topluma dayatan Cumhurbaşkanı Erdoğan 18 Şubat 2017 günü Elazığ’da yaptığı konuşmada: “Cumhurbaşkanı adayı olacaksın, kurucusu olduğun partiden ilişiğin kesilecek. Neymiş? O, tarafsızlığı getirirmiş. Bir insanın karakterinde, tarafsız olmak diye bir şey olur mu? Olmaz. Gerçekçi olmak lazım” dedi. Açık açık tarafsız olmayacağını toplumu benden olanlar benden olmayanlar diye ayıracağını söyledi.
Peki hem İslam’da hem de Türklerin töresinde olmayan bu başkanlık sistemini nereye koyacağız.
Bu anayasa değişikliğine nasıl evet diyeceğiz.
Sevgili halkımız İslam’da ve Türk töresinde yeri olamayan bu başkanlık sistemine HAYIR diyelim. Böylece hem İslamiyet'e hem Türklüğe hizmet etmiş oluruz.
Celal Topkan