Devlet hizmetleri süreklilik taşır. “Mahkeme kadıya mülk olmaz.” Bir göreve gelen bir süre sonra ayrılır, bir başkası gelir. Lakin “Keşke gitmeseydi.” denenler çok az. Bunlardan biri de dört yıl önce “küçükşehir!” Adıyaman Valiliğine atanan Mahmut Demirtaş… Şimdi “Ankara’ya yaklaşarak!” “büyükşehir” Adana Valiliğine atandı. Adana, kozmopolit bir il, zor bir il. Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye nasihatindeki deyimle, “işi ağır, işi çetin…” Ancak Başbakan Binali Yıldırım’ın “Zor olan hemen yapılır, imkansız zaman alır.” sözünü gerçekleştirebilen ender insanlardan da biri…
Makam aracıyla kırmızı ışıkta bekleyen, vatandaşın yoğunluk nedeniyle bir hafta içerisinde de olsa referanssız görüşebildiği, “Valiyim, istediğimi yaparım.” demeksizin yönetim kadar yönetişime de verdiği önemle Adıyaman’ın geleceği konulu 3,5 saat süren özel istişari toplantıda kendisine cam bardakla gelen suyu kabul etmeyip mevcut 10-12 konuk gibi pet bardakta içen, beyninin arkasında ileride milletvekili olurum, müsteşar olurum veya (Allah muhafaza) cebimi doldururum gibi düşüncelerle “ayrı beyin” taşımaksızın Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu gibi devlet için olduğu kadar millet için de hizmet eden mütevazı insan.
Talimatlarını ilgililere posta dağıtıcısı gibi “bırakmakla” yetinmeyip “kalbinden de düşürmediği” iş ajandası ile yakından takip edip sonuçlandırdığından 4 yılda yaklaşık 8 yıllık iş yapan/yaptıran, devletin ceberrut yüzünü değil de gülen yüzünü vatandaşa gösteren, milletvekilleriyle uyum içerisinde çalışan, dışa açılma amacıyla Kitap Günleri ile İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya’da Adıyaman Tanıtım Günlerini periyodik hale getiren, Beşpınar’da fidan dikim töreni sonrası Gazeteci Burak Cansel’le üçümüzün bulunduğu ortamda Cansel’in “Beşpınar projesine sizin adınız verilsin.” önerisine, çok yerinde gördüğüm hareketle “Kendi paramı değil, milletin parasını harcıyorum. Çalışmak ise zaten benim asli görevimdir. Adımın verilmesini istemem.” diyerek bazı seçilmiş veya atanmışların aksine “adına aşık biri” olmadığını kanıtlayan(Kamuoyuna ilk kez açıklıyorum.), teşvik paketinde 6 bölge içerisinde 5. bölgeye alınarak Şanslıurfa(!)’ya göre oluşan ağır mağduriyetimizi Kalkınma Bakanımız Cevdet Yılmaz’ın hazır bulunduğu ATSO’daki toplantıda diklenmeden, ancak dik durarak, yorumsuz, devlet adamlığı seviyesini koruyup “kastını aşmadan” sadece TÜİK’in açıkladığı rakamlarla kanıtlayan, Cemevindeki ceme, Kilisedeki Paskalya’ya ve Camideki mevlide katılarak her inancı kucaklayan, hafta sonlarını bile ilçe denetimlerine ayıran, mesai saati kavramı tanımaksızın günde en az 12 saat çalışan, milli eğitimde amaç edindiği tekli öğretime geçmek için derslik sayısını kat be kat artıran, valilikte oluşturduğu takım ruhu ve motivasyon ile çalışmaktan ve çalıştırmaktan usanmayan/usandırmayan, siyasi partilere yaptığı iadei ziyaretler ile her siyasi düşünceye eşit mesafede olduğunu gösteren güzel insan Demirtaş Vali’m;
Güle güle…
Hakkımız geçmiş ise helali hoş olsun, siz de hakkınızı helal edin lütfen…
Yeni atanan Abdullah Erin Vali’m; bildiğiniz Arapça ve Kürtçe’nin de ana dili olarak konuşulduğu birinci memleketiniz Mardin’den sonra Adıyaman, “ikinci memleketiniz” olur inşaallah. Öyle inanıyorum ki Adıyamanlı olarak bizler; “atom karınca” gibi çalışan ve üreten Mahmut Demirtaş valimizi aramayız, siz de Adıyaman insanının engin hoşgörü ve kadirşinaslığı ile Mardin’i aramazsınız. Hayattaki başarı halkalarınıza Adıyaman Valiliğini de ekleyerek Demirtaş Vali’mizin Adıyaman Faal Gazeteciler Derneğini veda ziyaretinde sormam üzerine sizin için ifade ettiği cümle ile (başarı )“bayrağını daha yükseklere çıkarırsınız.” Ve maalesef bürokraside örneğine pek
rastlanmamakla birlikte özellikle çok önemseyip emek verdiği Beşpınar projesi ile Sahabe Camii’nin açılışlarına Demirtaş Vali’mizi de davet edersiniz.
Şimdiden hoş geldiniz…
Mustafa Işıldak
0532-422 95 28
m.isildak02@gmail.com