Bazılarının mutlu olduğu/olabildiği birçok şeyle mutlu olunmayabiliyor.
İnsan çok küçük bir şeyle de mutlu oluyor/olabiliyor.
Yeter ki biraz daha kanaatkâr olup, sahip oldukları için şükür edebilsin.
Neyle, nasıl mutlu olabileceğini bilsin/bilebilsin.
*
Dün yaşlı bir amcaya rastladım.
Yolda yürürken, bir ara sendeledi, düşmemek için kendini zor tuttu.
Biraz takılmak, şakalaşmak istedim.
“Bir de gencim diyorsun, bak nasıl da yalpalıyorsun!” dedim.
Döndü şöyle yüzüme baktı. “Allah ihtiyar cahilin şerrinden korusun!” dedi.
Şimdi “ihtiyar cahil ben mi oldum!” dedim.
Seslenmedi, ilerledi gitti.
Tabiri caizse ağzımın payını almıştım, almasına da ne demek istediğini daha tam anlamış değilim.
*
Suriye’de savaşanlar dünyanın başına bela olmaya devam ediyor. İki süper güç kabul edilen ABD ile Rusya, yine karşı karşıya gelmeye başladılar.
Uzun bir süredir kendi içerisinde kaynamaya devam eden Rusya yine “ben de varım, daha ölmedim” diyerek Suriye de varlığını göstermeye başladı. İki zıt kutup olduğu bilinen ABD ve Rusya, güç gösterisine girecekler gibi görünüyor.
Esad’ın babasının da Rusya ile sıcak ilişkileri içerisinde varlığını sürdürdüğünü bildiğimizden, şimdi de Oğul Esad aynı ilişki ve samimiyeti icra ediyor görüntüsü sergiliyor. Bu da dünya tedirgin etmeye başlıyor.
“Acaba 3. Dünya savaşı mı çıkacak” korku ve endişesi, başka Türkiye olmak üzere tüm dünyayı rahatsız ve huzursuz etmektedir.
İran ve Çin’inde işin içerisine girmesi, “yangına körükle gidiliyor” izlenimi veriyor. İsrail’i hiç söylemiyorum bile! Çünkü İsrail biliyor ki, Ortadoğu’da, daha doğrusu koşuları olan Arap ülkeleri ve Türkiye birleştiği zaman kendileri burada barınamayacaklar.
İşte bu yüzden Ortadoğu’da her taşın altından İsrail çıkıyor, Ortadoğu’yu ve İslam Coğrafyasını huzursuz etmek ve karıştırmak, birbirlerine düşürmek için her yola başvuruyor.
Her halükarda olan yine bölge insanına oluyor.
Çünkü “ fillerin tepişmesinden otlar zarar görür” misali, ABD ile Rusya’nın güç gösterisi sonucunda; bölge halkı sıkıntı yaşıyor, zarar görüyor, eziliyor ve yok oluyor.
Türkiye’nin çektiği, karşılaştığı, yaşadıkları da daha farklı ve başka bir durum!..
Galibe Suriye‘den sonra, en çok zarar edecek olan, gerek ekonomisiyle, gerek yaşam tazıyla gerek... Türkiye olacak görünüyor
*
Fatura ödemeleri birkaç gün geciktiğinde hemen elektriği kesmede aslan kesilen AKEDAŞ, nedense bir sokak lambasının değiştirilmesi konusunda hayli yavaş ve duyarsız kalıyor. Acaba sokaktaki olabilecek olaylar ve muhtelif hırsızlıkların hesabını verip, sorumluluğunu da üstlenecekler mi acaba? Defalarca bildirilmesine rağmen, sokaklardaki yuvalarıyla beraber kırılan, sarkan lamba hakkında halen bir çalışma yapmamaktadır. Demek ki dikkate aldıkları ya da çekindikleri kimse yok. Başına buyruklar yani! Bravo vallahi!
*
Hicri Yılın başı ve Muharrem ayının içindeyiz.
Gözlerimiz yaşlı, yüreğimiz yaralı, beyinlerimiz/kalplerimiz yorgun…
Yüreğiniz ferah olsun, bunlar da geçer elbet azizim, bunlar da geçer.
Kötü olan ne geçmemiştir ki şu fani dünyada...
Kerim BAYDAK
kbaydak61-artan@hotmail.com