Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel, terör örgütü propagandası yapmak, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” iddiası ile 27 Şubat 2017’de tutuklanmıştı.
Tutuklama iddianamede, tutuklamaya gerekçe olarak Deniz Yücel'in FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ve PKK/KCK'nın propagandasını yaptığı iddia edilmişti.
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Nisan referandumundan iki gün önce katıldığı Beyaz Tv ve TGRT Haber ortak yayınında Deniz Yücel’in Almanya’ya iade edilecek mi sorusuna: “Elimizde görüntüler, her şey var. Bu tam bir ajan terörist. Hiçbir surette olmayacak, ben bu makamda olduğum sürece asla” demişti. (13 Nisan 2017)
Başbakan Binali Yıldırım, 15 Şubat’ta bu Almanya’ya gitti. Almanya Başbakanı Angela Merkel’le görüştü.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Başbakan Binali Yıldırımla görüşmesi sonrasında yaptığı açıklamada: Deniz Yücel konusu çok büyük önem taşıyor. Kendisi için 1 yıldır iddianame hazırlanmadan tutuklu bulunmaktadır. Bugün tekrar bu davanın çok büyük önem taşıdığını, ifade ettim dedi.
Başbakan Binali Yıldırım Almanya temasları sırasında 14 Şubat’ta Alman ARD televizyonunda katıldığı Tagesthemen programında Deniz Yücel’in serbest kalıp kalmayacağı konusunda bir soruyu şu şekilde yanıtlamıştı: “Onun kararını ben vermiyorum, mahkemeler o kararı veriyor. Ümit ederim kısa sürede serbest kalmış olur. Kısa sürede bir gelişme olacağı kanaatindeyim” dedi. (14 Şubat 2018)
Başbakan Binali Yıldırım’ın Almanya’da ARD televizyonunda yaptığı açıklamasının ardından bir yıldır hazırlanmayan iddianame 24 SAAT İÇİNDE HAZIRLANDI.
FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ve PKK/KCK'nın propagandasını yaptığı iddia iddiasıyla bir yıldır tutuklu olan,
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Elimizde görüntüler, her şey var. Bu tam bir ajan terörist. Hiçbir surette olmayacak, ben bu makamda olduğum sürece asla” dediği Deniz Yücel, 16 NİSAN 2018 tarihinde sabah erken saatte tahliye edildi.
Cezaevinden çıkan Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel, akşam özel uçakla Almanya’ya gitti.
Ey Erdoğan, ey AKP Hani Türk yargısı bağımsızdı.
Hakimler ve savcılar, bağımsız karar veriyorlardı.
Deniz Yücel kararı, yargının bağımsız olmadığını,
Savcı ve hakimlerin, iktidarın emrinde olduklarının,
Talimatla hareket ettiklerinin ve karar verdiklerinin somut ve görünür kanıtıdır.