Rutinleştirdiğimiz hafta sonu gezmelerine ara vermiştik. Korona, göremediğimiz yerleri görmemizi engellemişti. Bugün yeniden, Hacı, Abdullah, Necip ve bendeniz olmak üzere farklı, güzel, egzotik olan memleketimizin cennet köşelerinden birine daha gittik.

Çağlayancerit'e bağlı, dört dağ arasında platolarla çevrili HELETE kasabasında, Adıyaman 'a ait olan Çetintepe barajının kurulacağı Göksu Çayındaki yerlerde piknik alanını gezdik, gördük. Arkadaşlar kafa dengi olunca, serin ve temiz havada ne yiyip, ne içtiğinizin pek önemi olmuyor.

Çok temiz olmasa da gürül gürül akan buz gibi çayın suyunun kenarında, yine insanlar piknik yaparak faydalanıyorlar. Ancak Helete'de yerleşim alanına yakın yerde bulunan çay boyunca çok temiz, ailecek gideceğiniz güzel piknik alanları da mevcut. Çayın daha üst kesimlerinde, gözlerden ırak yerlerde, hep piknik yapıp hem de suda yüzerek serinlemeniz mümkün.

Çevresi ormanlarla kaplı olan kasaba, çok derli toplu ve güzel piknik yerlerinin dinlenme alanlarının bulunduğu bir yerdir. Göksu çayının yanı başında olması, kasabaya bir özellik ve güzellik katmaktadır. Kavak, Mazı, Palamut, Çınar, Meşe, gibi geniş yapraklı ağaçların olması, özellikle su kenarlarında piknik yapmaya elverişli hale getirmiştir.

Halkın %40 ‘dan fazlasının Almanya ve farklı Avrupa ülkelerinde olduğu söylenen kasaba; hem tertipli, düzenli, temiz olan yapılanmasıyla, hem de her türlü ihtiyacını giderme açısından A'da Z'ye her şey mevcut olduğu esnafları mevcut. Yok, yok yani.

İhtiyacınızı mevcut esnaflardan yaparak, Göksu çayının yanı başında hoşça vakit geçirebilirsiniz.

Kasabada en çok ilginizi çeken yerlerden başında, mevcut dört cami gelebilir. Özellikle ibadet yerleri olan camilerin iç mimarisinde hiçbir masraftan kaçınılmamış olduğunu gözlemlersiniz.

Gölbaşı ’ya 22 km. uzaklıkta olan kasabaya ulaşım çok kolaydır. Gölbaşı’yla Helete arasından geçen Toros dağlarının bir yanı ayrı bir güzel, diğer yanı farklı bir güzelliktedir.

Dağın bir yanı Helete, diğer yanı ise Gölbaşının muhteşem gölü.

Uzun Korona döneminde eve kapanmış olmanın verdiği o yorgunluğu ve stresi bir nebze de olsun üzerimizden atarak moral depoladık diyebiliriz.

Manzara harika. Görülmeye değer.

***

O kadar çok bitkinim ve o kadar çok yorgunum ki...

Bir hayattan çekiyorum, bir de hayattakilerden.

Bir söylemlerden, bir eylemlerden, bir de söyleyenlerden.

Bir dost postuna bürünenlerden çekiyorum, bir de...

Of, offf!! ***

Ben, bende ki beni çözememişken, sen bende ki beni nasıl görebildin, nasıl çözebildin.

Sendeki ben, bende ki beni çözebildiyse, bende ki sen, niye sen değilsin.

Off, anlayamadım işte.

Bende ki ben, ben değilim, ama bende ki sen de sen değilsin.

Eminim sendeki ben de, ben değilim.

Kerim Baydak

[email protected]