Her kafadan sesler çıkıyor
Hızla gelişen teknolojiye rağmen, bütün insanların hayat standartları ve yaşam kaliteleri bir değildir.
Kimi fakir, kimisi zengin, kimisi zayıf, kimisi güçlüdür.
Durumları ne olursa olsun, herkes bir şekilde birbirine muhtaçtır, birbirine ihtiyaç duyar.
Bazıları bazılarının sırtından para kazanırken, bazıları da bazılarının o doyumsuz egolarına kurban gitmektedir.
Yardımlaşma denen erdem, tamamen bitmiş durumdadır.
İnsanların para kazanmak için birbirlerine ihtiyaç duymaları kadar, yardımlaşma maalesef yetersizdir.
Yoksulluğu önlenmesi ve dilenciliğin bitirilmesi için sosyal yardımlaşmanın artması gerekir.
***
Teknolojiden faydalanmak güzel, ancak bazen her şeyin cılkını çıkardılar, işi çığırından çıkarıyorlar.
Gece-gündüz, hiç fark etmez, günün hangi saatinde olursa olsun, yer, zaman ve mekân tanımaksızın sürekli, ama sürekli, yüksek sesle konuşmaya başlıyorlar.
Toplu taşıma araçlarında, onları dinlemek, söylediklerine kulak kabartmak zorunda kalıyorsun, kaçmak mümkün değil.
Yolda yürürken, bağıra bağıra konuşmalara şahitlik ediyorsunuz.
Tabi bazen o kadar dalgın oluyorlar ki, ya çarpışıyorsunuz, ya da her hangi bir levhaya, panoya, duvara tosluyorlar.
Vezneye para yatırırken, sürekli bağırarak konuşuyorlar.
Taziyelerde envayi çeşit müzikleri çaldıktan sonra, açıp yüksek sesle konuşuyorlar.
Anneler bile çocuklarına bakarken, cep telefonu ellerinden düşmüyor.
Utanma, çekinme, sıkılma, saygısızca konuşanlar her yerde.
Hele çeşitli sosyal paylaşım siteleri varken, işler daha da kötüleşiyor.
Bir türlü kendinizi soyutlayamıyorsunuz
Konuşurken, yerinde duramayanlar, sürekli yer değiştirenler…
Teknolojiyi yerli yerinde kullanmak güzel de, böylesi hiç olmuyor ki!
Eğer cesaretiniz varsa, uyarın bakalım, o zaman görürsünüz neler olacağını!
Kavganın, kinin, nefretin, kötü söz işitmenin haddi hesabı olmuyor.
Lütfen biraz daha teknolojiyi usulüne uygun kullanalım.
Herkesin konuşma hakkı var, tabi başkasını rahatsız etmemek şartıyla.
Telefonla konuşmanın da bir kriteri, edebi, adabı olmalı.
Daha camide, namaz kılarken, çalan telefonların müziklerinden, konuşmalarından bile hiç bahsetmiyorum.
***
Adamın canı çok yanmış olmalı ki, durup, dururken; “Kendi boyuma göre buldum, ama kendi huyuma göre bulamadım!” diyor.
***
Şu dünyada;
Hümanist ( insancıl, beşeriyetçi) düşünceler,
Materyalist (maddi, elle tutulan) varsayımlar,
Oportünist (bencil, menfaatçı, fırsatçı) çözümler,
İdealist (ülkücü, idealist, fazla ümitli) yorumlar,
Mevcut olan her kafadan çıkıyor.
Kerim BAYDAK
kbaydak61-artan@hotmail.com