İnsan, eneye kapılıp, çok biliyorum dememeli.
Bazen öyle şeylerle karşılaşınca, aslında hiçbir şey bilmediğinizin farkına varıyorsunuz.
Her an akla gelmeyecek sürprizlerle karşılaşabilirsiniz.
Ne yapacağınıza bir türlü karar veremezsiniz.
Donup kalırsınız öylece ulu orta yerde!
Anlarsınız ki önemli olanın aslında insanın sahip olduğu düşünce ve bakış açısıdır.
Tıpkı yapan yağmur, akıp giderken; bazıları için hayat, can, ümit olduğu, bazıları için ölüm, işkence, darlık ve sıkıntı olduğu gibi.
***
Hayat, yaşamak her haliyle güzeldir.
İnsan şikâyet etse de, içinde barındırdığı birçok ayrıntıyla, nasıl yaşanması gerektiğiyle ilgili ölçü, edep, adap ve çeşitli kriterleriyle kimi zaman mutlu, kimi zaman mutsuz, ama illa ki yaşanır.
Yaşarken unutulmaması gerekenler vardır.
Mutluluk insanı sempatik ve tatlı, zorluklar ve sıkıntılar güçlü, yenilgiler mütevazı, başarılar gururlu ve mağrur yaparken, kendi has kural ve kaideler içerisinde yaşanır.
***
Hayatta bazen aslı astarını geçen boş işlerle uğraşmak ne kadar zormuş!
Kimi zaman mecburiyetten, kimi zaman da…
O yüzden, boş işlerle ve adamlarla uğraşmamak en iyisi olsa gerek.
Hem yorucu, hem can sıkıcı, hem de sonuç boş işte, boşşş!
***
Doğruyu görmek, bulmak, neden bu kadar zor!
Doğruyu bulmak için, illa ki bazı yanlışların görülmesi, yapılması ve sonuçlar ortaya çıkması mı gerekiyor?
Bazen, doğruyu bulmak için, ne kadar çok yanlış yapıldığına dikkat ettiniz mi?
***
Bir büyüğüm derdi ki:
Elinde ekmek taşıyan bir insandan…
Güzel gülümseyen birinden, asla korkmayın ve çekinmeden yaklaşın.
***
Her insanın, aynı olaya verdiği tepkiler, çok farklı olmaktadır.
Yer, zaman ve mekânlarla da bağlantısı olan bir takım olayların tezahürüyle karşılan her insanın verdiği tepkiler, takındığı tavırlar, tamamen o kişinin karakteriyle, bilgi, birikim, tecrübesiyle, kişiliği ve davranışlarıyla ilgili olmaktadır.
Bu da zaman içerisinde, farkında olsanız da, olmasanız da, ayrışmalara ve farklılaşmalara sebep olmaktadır.
Kerim BAYDAK