Bugün Varlık Mahallesinde Askerlik Şube Binasının batı tarafında bulunan ve halk arasında “Eski Askerlik Şubesi” olarak bilinen tarihi yapı zamanının ender görülen çalışmasıyla Adıyaman halkı tarafından yaptırılarak devlete teslim edilmiştir.
1850'lerin ortalarından itibaren Adıyaman kaza merkezi olma özelliğini kaybetmiştir. Bu nedenle Samsat, Kâhta ve Tokaris bölgesinden eşkıyalar sürekli olarak Adıyaman kaza merkezine ve çevre köylerine saldırılar düzenleyerek mal kaçırma ve yağma faaliyetlerinde bulunmuşlardır. Bu nedenle Adıyaman halkı, bıktığı eşkıyalık faaliyetlerinden korunmak için çareyi kaza merkezinde sürekli asker bulundurmak gayesiyle bir kışla yapmaya karar vermiştir. Bu arzularını merkezi hükümete bildirmek için Adıyaman halkı Elazığ’a Hacımollazade Mustafa Ağa isminde bir temsilci göndermiştir. Mustafa Ağa, Adıyaman halkının öşür miktarı olan on yedi yük altmış bin kuruşu (bir milyon yedi yüz yedi altmış bin kuruş) üç katına çıkarttığı gibi askeriyeye bir kışla yaptırma sözü vererek yetkilileri ikna etmiştir. Bu durum aynı zamanda Adıyaman’ın yeniden kaza olma yolunu açmıştır. Kışlanın yapılması ve yeniden Adıyaman’ın kaza merkezi yapılmasıyla eşkıyalığın ve yağmanın önleneceği umulmuştur.
1863 yılında Adıyaman halkı bölgelerinde yapılacak olan kışla için kendi istekleriyle para toplamış, ellerinden geleni yapmış ve 1864 yılının bahar ayında tekrar çalışmalara başlayarak yılın sonunda belirlenen ölçülerde ve planlarda binayı bitirecekleri anlaşılmıştır. İki bölük süvari ve yarım tabur piyadeyi ve bir hastaneyi içeren inşaata kış mevsimine kadar devam edilerek inşaatın duvarlarının yapımı bitirilmiştir.
Adıyaman halkının inşaata göstermiş olduğu bu ilgi sayesinde kış mevsimine girerken kışlanın alt katı ve odalarının inşaatı bitirilerek bir kısım askerin barınmasının uygun hale getirilerek askerlerin hizmetine sunulmuştur. İnşaatın kalan orta ve üst katlarının ise mevsimsel koşullardan dolayı baharda bitirilmesine karar verilmiştir.
Durum diğer vilayetlere de örnek teşkil etmiştir
Adıyaman halkının devletine ve askeriyesine olan bu güzel katkısı Osmanlı Devleti yetkililerin takdirini kazandığından yetkililer bu durumun diğer vilayetlere örnek teşkil etmesi için inşaat hakkında Osmanlı resmi gazetesi olan Takvim-i Vakayi’de haber olmasını istemişlerdir.
Kışlanın inşaatını üstlenen ve yapı denetimini yapan kişinin Kol Ağası Ahmet Efendi olduğu görülmektedir. 4 Mart 1867 tarihinde yapılan kışlanın tamiratı için gerekli olan bir miktar masraf yine ilk inşaat işinde olduğu gibi Adıyaman halkı tarafından gönüllü olarak karşılanmıştır. Ancak yapılan bu tamiratın uygunluğunun askeri yetkililerce incelenmesi istenmiştir.
İlk Modern Tıp Merkezi
Bu kışla aynı zamanda Adıyaman bölgesindeki ilk modern tıp uygulamalarının merkezini oluşturduğu düşünülebilir. 1864 yılında yaptırılan Hısn-ı Mansur Askeri Kışlası'nın hastane olarak inşa edilen revir kısmı, Adıyaman’ın ilk modern tıp uygulamalarının yapıldığı yerdir.
Kışlanın yapımı için ilin her bölgesinden bağış yapılmıştır
Adıyaman halkı sadece kışla ihtiyacı ile yetinmemiş, inşaatın bitmesinden sonra eşkıya takibinde kullanılmak üzere askeriyeye binek hayvanı bağışında da bulunmuştur. Nisan 1866 tarihinde Adıyaman halkı ve memurları, Mirliva İsmail Paşa’nın kumandasında olan dördüncü ordunun Islahiye Fırkasına nakliye ve taşınma işlerinde kullanmaları için on yedi adet katır alıp bağışlamışlardır. Bağışçılara bakıldığında bir yerden değil birçok yerden bağış olduğu görülmektedir. Buna Samsat Müdürü Bedreddin Ağa, Hısn-ı Mansur Kaymakamı İsmail Bey, Hanedandan Hacı Molla Efendi, Mahdumu Hacı Mustafa Ağa, Hanedandan Bereketzade Bekir Ağa, Hanedandan Terkenda Cafer Ağa (?), Hurraf Köyü Hanedanından Tahir Ağa, Hosirge Muhtarı Muhammed, Mülükanlı ağaları, Gergerli Başıbüyükzade Ömer Lütfi Bey, Pirdesu (?) Muhtarı Ali Kahya ve Kefozi (Tokaris) ağaları olduğu görülmektedir.
Orijinalinde iki katlı olarak devletten yardım almadan sadece Adıyaman halkının bağışlarıyla inşa edilen bu bina zamanın acımasızlığı ile harabeye dönüşmüş daha sonra da Adıyaman’ın eski valilerinden Halil Işık zamanında tek kat olarak onarılmıştır.
Adıyaman’ın yeniden kaza ve sonrasında vilayet olmasında bu kışlanın etkisi ve önemi çok büyüktür.
Tarihe ve esere vefa adına ve aynı zamanda aslına uygun olması bakımından binaya “Hısn-ı Mansur Askeri Kışlası” isminin yeniden verilmesi kamuoyunun beklentisidir. Binanın yeniden onarılmasına katkı sunan sayın Vali Halil Işık’a teşekkür mahiyetinde binanın uygun bir yerine bir plaka/tabela asılmasını hakkı teslim etme adına önemsiyoruz. Ayrıca şehrimizin müze bakımından çok yetersiz olduğu göz önüne alındığında, bu tarihi yapının en azından bir “Kültür Müzesi” olarak şehrin kültür hayatına kazandırılmasının çok yerinde bir uygulama olacağı kamuoyunca beklenmektedir.
(Bu konuda verdiği aydınlatıcı bilgilerden dolayı Adıyaman Üniversitesi Öğretim Üyelerinden ve aynı zamanda Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyemiz Prof. Dr. Murat Gökhan Dalyan hocamıza teşekkür ediyoruz. Konunun önemine binaen kamuoyu ile bir kez daha paylaşıyorum.)