Gündem

Hizbullah lideri Nasrallah: İsrail ve ABD’ye meydan okudu

Lübnan Hizbullah'ı lideri Hasan Nasrallah 7 Ekim saldırıları sonrası ilk kez konuştu. Dünyanın merakla beklediği konuşma 5 gün önce duyurulmuş ve cuma günü yapılacak konuşmanın içeriği hakkında çokça spekülasyon yapılmıştı.

Abone Ol

“Bazıları bizim savaşa gireceğimizi söylüyor, biz zaten savaşa girdik”

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah bugün yaptığı ilk halka açık konuşma ile İsrail-Hamas savaşına ilişkin sessizliğini bozdu ve "Filistin için dayanışma içindeyiz. Direniş güçleri ABD'nin Irak'taki ve Suriye'deki üslerine saldırı düzenleyecekler. ABD bunun bedelini ödemeli. Savaşı ve saldırıları sona erdirmeliyiz. Biz bu savaşa 8 Ekim'den beri zaten katıldık. Hamas'ın bu direnişi kazanmasını sağlamalıyız " ifadelerini kullandı.

Nasrallah'ın konuşması, savaşta üçüncü cephe açılacak mı sorusuna cevap verir niteliğindeydi. Son günlerde Lübnan sınırının İsrail ordusu ve Hizbullah arasında şiddetli çatışmalara sahne olması nedeniyle kritik önem taşıyan konuşma çok sayıda ülkede canlı takip edildi.

Lübnan Hizbullah'ı lideri Hasan Nasrallah, Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e yönelik saldırısına misilleme olarak Gazze'nin bombalanmaya başlamasından bu yana ilk kamuoyu açıklamasını yaptığı uzun konuşmasında, "Tüm seçenekler masada. Bizi test etmek isterlerse bedelini öderler" dedi. Nasrallah, "ABD gemileri için de hazırlığımız var" sözleriyle İsrail'e ve ABD'ye meydan okudu.

Nasrallah'ın mesajları şöyle:

"Aksa Tufanı harekatı birçok cepheye yayıldı. Bugün şehitlerimizin gününü kutluyoruz. Onlar ulu bir kazanç elde ettiler. Hayatını kaybeden bu şehitler kazandılar. Kur'an'a göre Allah'ın onlar hakkında ne söylediğini okumamız bile yeter. Onlarla gurur duyuyoruz. Onlar İsrail operasyonu olmayan bir cennette olacaklar. Katliam olmayacak, ABD müdahalesi olmayacak. Bizim asıl gücümüz sarsılmaz inancımızda, bizim kararlılığımızda, bu davaya baş koymamızda.

“Bugün pozisyonumuzu netleştireceğiz”

Filistin halkını, Gazze halkını selamlıyoruz. Onlar televizyonlarda gördük. Erkek, kadın, çocuk bebek enkazların altından sürünerek çıktılar. Vatanları için verdikleri şeyleri kelimelere dökemeyiz. Onların cesaretini sabrını kelimelerle anlatamayız. Aynısı Batı Şeria'daki Filistinliler için de geçerli. Bugün pozisyonumuzu netleştireceğiz. 7 Ekim'de ne oldu? Maddelerim var, kısa bir şekilde bahsedeceğim. Filistinlilerin yaşadığı acı bir sır değil. Geçtiğimiz yıllarda bu aptal ve vahşi hükümetle birlikte çok zor zamanlar geçirdiler. Birincisi esirler. Filistinli rehineler ölümün ucunda. Kimse parmağını kımıldatmıyor. Rehinelerin hayatlarını çok daha zor hale getirdiler. İkincisi Kudüs. Kudüs'ün 1976'de işgalinden beri görülmeyen görüntüler vardı. Adil olmayan kuşatma 20 yıldır devam ediyor. Kimse parmağını oynatmıyor. Üçüncüsü Batı Şeria üzerinde var olan tehlike. Yasal olmayan İsrailli yerleşimcilerin varlığı. Filistin'de yaşananlar tamamen unutulmuş durumda. Dünya onlara sırtlarını çevirdi. Tamamen unutuldular. Filistin'in haklı davasının tüm dünyanın odak noktasında olması gerekiyor.
Hamas'ın 7 Ekim'de aldığı karar iki yüzlüleri gösterdi. Yalan beyanda bulunacak kişileri gösterdi. Aksa Tufanı yüzde yüz Filistinlilere aitti. Operasyonun gizliliği bizden de saklandı. Bu Filistin için yapıldı. Kim dost kim düşman ortaya çıksın.

“Aksa Tayfunu sismik deprem yarattı”

Operasyon sismik bir deprem yarattı. Aksa Tayfunun etkileri ve sonuçları asla unutulmayacak. Bu operasyon bir kapağı açtı ve şunu ortaya çıkardı. İsrail'in kırılganlığını ortaya çıkardı. Bir örümcek ağından daha kırılganlar. İsrail halkı da şuna inanıyor. Eğer ki İsrail bir örümceğin ağından daha kırılgansa bu gerçek ortaya çıkmıştır. ABD hükümeti, Başkan Biden tarafından temsil ediliyor. ABD tarafından İsrail'i desteklemez üzerine verilen hızlı karar şunu kanıtladı. İsrail'in nasıl başarısız olduğunu kanıtladı. Sonrasında Gazze'yi tamamen kuşatma altına aldılar. İsrail ilk günden beri yeni silahlar yeni füzeler talep etti ABD'den. Bu güçlü bir devlet mi? Bu dokunulmaz bir ordu mu? Her şey yerine oturduğunda dünya şunu öğrenecek. Gazze'dekilerin hepsi çılgınca hareket eden bir ordu tarafından öldürüldüler. Bu olayın karşısında İsrail hükümeti hala bir ders çıkaramadı.

“ABD Bedel Ödemeli”

ABD savaştan sorumludur. bütün katliamlardan ABD sorumludur. ABD, Lübnan'da Afganistan'da yaşanan katliamlardan sorumludur. Gazze'deki savaşı o yönetiyor ve onun bedel ödemesi lazım. Irak'ta ve Suriye'de yaptığı cinayetlerin de hesabını vermelidir. Bu hak ve batılın savaşı. Bu savaşın bir tarafı Britanya, İsrail ve insanlığını kaybetmiş kesimin yürüttüğü bir savaş...Bizim gece gündüz çalışmamız gereken hedef Gazze'ye yapılan saldırıların durması. 2. Filistin direnişinin kazanması bu hedef ilk önce göz önünde bulundurulmalı.

Kaynak : PHA