İnsanlık, yakın tarihte özellikle teknolojik olarak oldukça gelişti ve değişti. Bu gelişim ve değişim insanlara ciddi kolaylıklar da getirmektedir. Mesafelerin kısalması, haberleşmelerin anlık olarak yapılıyor olması bunlardan bazıları. Günümüzde yapay zekâdan artık söz edilip uygulamaya konulduğunu görmeye başladık. Uzmanlık alanım olmadığı için bu konuda daha fazla bilgi verememekteyim.
Bu denli hızlı gelişen teknoloji ve bilimin, beraberinde bazı korkuları da getirdiği bir gerçek. Google tarafından geliştirilmekte olan “ Google Duplex “ Yapay zekâ asistan uygulamasının denenmesi ve başarılı olması kamu ve özel sektörde “sekreter ve Asistan ”olarak istihdam edilen birçok insanı işinden edeceği, farklı yazılımlarla insanların istihdam alanları daralmaya başlayacaktır. Bu durum yakın gelecekte istihdamın önündeki büyük tehlikelerden biri olarak düşünülmektedir. Bilim ve teknolojinin gelişmesi insan ve insanlık yararına ise elbette desteklenmelidir. Ancak; insanlar, insan ve insanlık tarihini yok edecekler diye de endişe etmekteyim.
Ülkeler, bir başka ülkeyi geçmişte savaş yoluyla işgal ederlerdi. Ancak günümüzde güçlü silahlar ile korkutup özellikle kitlesel algı ve terör silahı ile dize getirmektedirler. Terör olayları nerdeyse son yüz yıldır ülkemiz üzerinde kullanılmaktadır. Buna vekâlet savaşları da denmektedir. Ancak bu vekâlet savaşları ve terörist besleme yakın tarihte yerini teknolojik yok etme yöntemine bırakacaktır diye düşünmekteyim.
Hatırlanacağı üzere ülkemizde ağaç olarak başlayan “gezi olayları” teknolojinin önemli imkânlarından biri olan “sosyal medya” ağırlıklı olarak kullanılarak yaptırıldığı bilinmektedir. Sosyal medya, çeşitli yazılımlar ve benzeri yöntemlerle ülkelere baskı kurulduğunu çok iyi biliyoruz. Bu baskıların yanı sıra para politikaları ile de destekleyip devletlere “küresel Mobbing” uyguladıklarını söyleyebiliriz.
“Küresel Mobbing” belki ilk defa duyulan bir kavram olacaktır. Mobbingin tanımı incelendiğinde yıldırma ve pasifize etme amaçlı belirli bir süre ve sistematik olarak yapılan davranışlar olduğu görülecektir. Çalışma hayatında ise bir ya da birkaç kişiye yönelik yapılan olumsuz davranışlardır. Oysa burada kast ettiğim devlet ya da devletlerin başka devlet ya da devletlere yönelik psikolojik ve teknolojik harp taktikleriyle yapılan baskı ve saldırılardır. Devletlerin özellikle hedef seçilen ülkelerin yöneticilerini ait oldukları toplumların nezdinde ve dünya genelinde karalama, diktatör olarak gösterme, küçük düşürme gibi çeşitli kitlesel algı operasyonları ile savaş yapmadan, mermi harcamadan hatta belki para bile harcamadan“ Harp maliyetleri düşünüldüğünde para harcanmadığı varsayılabilir…Sadece bir Tomahawk füzesinin fiyatı 1,6 milyon dolar olduğu düşünüldüğünde bu fark net olarak görülmektedir. Kendilerine hizmet etmeyen yönetimleri alaşağı edip yerlerine “bizim çocuklar” diye adlandırdıkları, dediklerini yapacak yeni kadroların gelmesi hedeflendiği bilinmektedir. Kimi zaman bunun çok başarılı olduğu da görülmektedir.
Sosyal medya ülkelere bile zarar verdiğine göre, çalışma hayatına olumsuz etkisinin olacağı da kaçınılmazdır. Kimi çalışanın diğer çalışana ya da işverenine karşı karalama, küçük düşürme, gizli ve işletmeye ya da kişiye özel bilgileri ifşa etme, açığını yakalayıp itibarını yok etme, iftira ve dedikoduyu sosyal medya yoluyla dünyaya duyurup yok etme gibi birçok yöntemin kullanıldığı bilinmektedir. Özellikle sahte hesapların kolay açılabildiği günümüzde, saldıranın bile belli olmadığı ciddi mağdurların oluştuğu ve bu mağdurların travmalar yaşadıkları/yaşayacakları bir saldırı ortamı oluşmaktadır. Bunun sonucunda kimi işletmelerin marka değerlerinin zarar gördüğü, kimi çalışanın işinden olduğu, bazı bireylerin aile huzurlarının bozulması sonucu aile parçalanmaları yaşanabilmektedir. Mağdurun kişilik yapısına göre cinnet ve ne yazık ki intihar olaylarının dahi yaşanabileceği/ yaşandığı unutulmamalıdır. Bu olguya da “Siber Mobbing ya da Teknolojik Mobbing” diyebiliriz.
Ülkelere yapılan “küresel Mobbing” ile ilgili ciddi bir yaptırım olduğu söylenemez. Birleşmiş Milletlerin işlevsiz olduğunu Filistin’de, Suriye’de, Irak’ta ve dünyanın birçok yerine bakarak söyleyebiliriz. Ancak “Siber Mobbing” ile ilgili ülkemizde az da olsa yasal düzenlemeler yapılmaktadır. Hatta Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi tarafından geçtiğimiz aylarda “Yapay Zekâ Hukuku” konulu bir konferansta tartışılması memnuniyet vericidir.
Sonuç olarak teknolojinin insan yararına olduğu sürece desteklenmesi, insan aleyhine yapılan çalışmalar için de geç kalmadan önlemlerin alınması, insanlığın yararına olacaktır. İşletmeler “insana yaraşır iş ortamları” ile “insan odaklı” yönetim anlayışını getirmeleri, “eğitim ve danışmanlık” desteği ile de farkındalık ve bilinçlendirmeyi sağlayarak iş yeri huzurunu, verimliliği, karlılığı ve marka değerini arttırabilecekleri bilinmektedir. Ayrıca Ülkemizdeki yasal düzenlemeler de bu tedbirlerin yetmediği durumlara çözüm sunabilmektedir.
Saygılarımla…
İsmail AKGÜN
Eğitimci, Yazar, Mobbing Bilirkişisi
Mobbing Eğitim Yardım Araştırma Derneği
(MEYAD) Başkanı
bilgi@mobbingdernegi.org.tr