Siyaset

İYİ Parti şehit aileleri için harekete geçti

İYİ Parti Sözcüsü ve Medya İlişkileri Başkanı Prof. Dr. Kürşad Zorlu, Irak’ın kuzeyinde şehit düşen Piyade Sözleşmeli Er Müslüm Özdemir'in depremzede ailesinin çadırda yaşadığına dikkat çekerek, şehit ailelerine barınma desteği sağlanması için kanun teklifi vereceğini söyledi. Zorlu, Bilecik Belediyesi’nin İYİ Parti’ye geçmesi ardından başlayan tartışmalara da yanıt verdi.

Abone Ol

İYİ Parti Başkanlık Divanı, terörle mücadele gündemiyle toplandı. Parti Sözcüsü ve Medya İlişkileri Başkanı Prof. Dr. Kürşad Zorlu, toplantı sonrası kameraların karşısına geçti.

Irak’ın kuzeyinde Türk Silahlı Kuvvetlerince yürütülen Pençe Kilit Harekatı bölgesinde, PKK/KCK örgüt mensuplarının saldırısı sonucu ilk bilgilere göre 9 askerin şehit olduğunu, 4 askerin ise yaralandığını hatırlatan Zorlu; şehitlere Allah’tan rahmet diledi.

“Türk milleti şehitlerini uğurlarken, kahraman Türk ordusu; PKK terör örgütüne karşı cansiperane mücadele veriyor.” diyen Zorlu, “Unutulmasın ki bu ordu; yılmaz Mete Han’ın, sarsılmaz Fatih’in, yıkılmaz Mustafa Kemal Atatürk’ün ordusudur. Türk devletinin ve milletinin bölünmez bütünlüğünün, egemenliğinin cephedeki müdafii olan Türk ordusunun bölücü terör örgütüne karşı yürüttüğü mücadelede onların yanında olmak, her Türk vatandaşının asli vazifesi ve vatan kahramanlarına ve kendisini var eden yüce milletimize borcudur.” şeklinde konuştu.

17 Nisan 2022’de başlayan Pençe-Kilit Harekatı çerçevesinde, Irak’ın kuzeyinde konuşlanan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, terörün kaynağında yok edebilmek için büyük bir mücadele yürüttüğünü vurgulayan Zorlu, harekâtın başlamasından bu yana toplam 805 teröristin etkisiz hale getirildiğini ve korucular dahil olmak üzere 141 güvenlik görevlisinin şehit olduğunu söyledi.

Irak’la 378, Suriye ile 911 kilometre sınır hattımız olduğuna dikkat çeken Zorlu, sınır hattının koruması ve terör yuvalarının ortadan kaldırılmasının, iç ve dış güvenlik açısından hayati öneme sahip olduğunu vurguladı.

“Ancak son günlerde bölgede devam eden yoğun yağış sonrası oluşan sis ve puslu hava nedeniyle, bölgede görüş mesafesinin iki metrenin altına düşmesi ve havanın da kararmasından istifade eden hainlerin, bu üs bölgelerindeki yakın emniyet birimlerini hedef aldığı görülmektedir.” diyen Zorlu, “Burada operasyonel olarak bir kusur ya da eksiklik var ise silahlı kuvvetlerimizin konuyla ilgili idari ve adli tahkikatı gerçekleştirerek bir an önce sonuçlandırmasını temenni ediyoruz.” ifadesini kullandı.

Etkisiz hale getirilen teröristlerin üzerlerinden çıkan ileri teknolojiye sahip teçhizatlara dikkat çeken Zorlu, “Ele geçirilen mühimmatın boyutları, gerek dış desteğin gerekse Irak-Suriye hattındaki destek koridorunun çalışmaya devam ettiğini işaret etmektedir.” dedi.

“Gerekirse Şam’la görüşmeler başlatılmalı”

İYİ Parti olarak Irak’ın kuzeyindeki operasyonları desteklediklerini vurgulayan Zorlu, “Buradaki terör yataklarının ivedilikle kurutulmasını istiyoruz. Fakat PKK terör örgütü ile mücadelenin bir Suriye boyutu, bir de uluslararası desteği bulunmaktadır. Öyle ki bugün Irak’ın kuzeyindeki

operasyonlara odaklanmış olsak da, stratejik tehdit Suriye’nin kuzeyinden gelmektedir. Meseleyi sığınmacı tehlikesiyle bir arada değerlendirdiğimizde, Suriye’nin kuzeyinde bir terör devletçiğinin kurulmaması için gerekli adımların atılması ve hatta gerekiyorsa bu bataklığa karşı Şam ile görüşmelerin başlatılması göz önünde bulundurulmalıdır.” değerlendirmesini yaptı.

“Terör belasının lojistik üssü bellidir”

Terörle mücadelenin uluslararası boyutuna değinen Zorlu, “Suriye-Irak hattında, terör örgütlerinin desteği ABD eliyle yönetilmektedir. Bu bakımdan Dışişleri Komisyonu’ndan geçmekle birlikte henüz TBMM’de, Genel Kurul’da oylanmamış olan İsveç’in NATO üyeliği bu mücadelemiz doğrultusunda değerlendirilmelidir. Böyle bir gidişatı ve vahameti gördüğümüz için komisyonda “hayır” oyu kullandık. Terör belasının üretim merkezi Kandil’in ise lojistik üssü bellidir. Dolayısıyla bugün terör örgütlerinin dış desteğiyle mücadeleden söz edenlerin İsveç meselesinde, sırtının üstüne yatması kabul edilebilir değildir.” dedi.

İYİ Parti’den ortak bildiri talebi

Irak’ın kuzeyinden gelen şehit haberleri ardından Antalya’da gerçekleştirilmesi planlanan partisinin yerel seçim istişare kampını ve aday tanıtım toplantılarını iptal ettiklerini hatırlatan Zorlu, “Genel Başkanımızın kararı doğrultusunda ortak bir bildiri yayınlanması için TBMM’de girişimde bulunduk. Ayrıca bir de genel görüşme açılarak Milli Savunma ve Dışişleri Bakanları’nın Meclis’i bilgilendirmesini talep ettik. Bu adımlardan ilki, milletçe teröre karşı birlikte mücadelemizi sağlamaya yönelikken; ikincisi, bir eksiklik var ise onun irdelenmesi ve daha etkin mücadeleyi gerçekleştirebilmeye yöneliktir.” açıklamasını yaptı.,

Askeri hastaneleri yeniden açın çağrısı

Askeri hastanelerin yeniden açılması gerektiğine işaret eden Zorlu, “Bakın bu çağrımız sadece bugün için de değildir. Ülkemiz, başta güneyimizde olmak üzere coğrafi olarak bir ateş çemberindedir. Böylesi bir süreçte konvansiyonel mücadelenin her alanda hazırlıklı hale getirilmesi gerekmektedir. Askeri sağlık sistemi birçok yönüyle dinamik bir zincirdir. Askeri disiplin, rehabilitasyon ve anlık müdahale bakımından alternatifi olmayan bir sistemdir. Üstelik istihbarata karşı koyma stratejisi ve askeri mahremiyet bakımından da bir zorunluluktur. Burada birtakım eksiklikler varsa bunları giderebiliriz, ancak bugün kapalı tutulması kabul edilebilir değildir. Hala neden bu inat sürdürülüyor anlamak mümkün değildir.” şeklinde konuştu.

Şehit ailelerinin aldığı maaşlar

Şehit ailelerinin kendilerine emanet olduğunu kaydeden Zorlu, “Gerek Mehmetçiğimizin bizler için anlamı, gerekse sosyal devlet anlayışımız gereği onların geride bıraktığı ailelerine layıkıyla sahip çıkmak durumundayız. Elbette bu konuda bazı haklar geçmişten bugüne verilmiştir. Farklı iktidarlar döneminde bazı eklemeler de yapılmıştır. Ancak bugün bir şehit ailesinin aldığı maaş 11.858 liradır. Bazı aileler oransal olarak bunun daha da azını almaktadır. Açlık sınırı altındaki bu maaş kabul edilebilir değildir. Ocak ayından geçerli olmak üzere şehit yakını maaşlarının en düşük memur maaş düzeyine taşınmasını teklif etmiştik.” dedi.

Depremzede şehit ailesinin çadırda kalması

Şehit ailelerinin yaşadıkları evlerin de farklı sebeplerle kamuoyuna yansıdığını ekleyen Zorlu,

“Bırakın bir ev sahibi olmayı daha geçtiğimiz gün şehit olan Piyade Sözleşmeli Er Müslüm Özdemir'in Kahramanmaraş’taki depremzede ailesinin çadırda yaşadığını gördük. Burada özellikle şehidimizin anne ve babasına söylediği şu ifadesi bir kat daha yüreğimizi yaktı. "Evlenmeden önce size bir ev alacağım"…Bu durumun kamuoyuna yansımasının ardından bazı kişi ve kuruluşlar açıklamalar yapmış olsa da, artık bir daha böyle bir tabloya izin verilmemelidir. Devletimizin imkanları bunun için fazlasıyla vardır.” ifadesini kullandı.

Şehit ailelerine barınma imkanı için kanun teklifi

Şehitlerin geride bıraktığı, bakmakla yükümlü olduğu ailelerine; belirli bir hane gelirinin altında bulunmaları ve başka bir eve sahip olmamaları kaydıyla devlet tarafından barınma imkanı sağlanmasını amacıyla TBMM’ye bir kanun teklifi sunacağını aktaran Zorlu, “Şu an sadece belirli koşulların sağlanması durumunda faizsiz konut kredisi imkanı bulunmaktadır. 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu’na eklenecek bir düzenleme ile bu konuyu layıkıyla çözmek mümkün olacaktır. Ülkemizin korunması ve milletimizin güvenliği için hiçbir tereddüt yaşamadan şahadet ulaşan kahramanlarımızın bizlere emaneti olan ailelerine bu hakkın verilmesi onların bu vatan için gösterdiği fedakârlığın yanında bir anlam ifade etmiyor.” diye ekledi.

Zorlu, şöyle devam etti:

“Buradan son olarak şu hususları milletimizle paylaşmak istiyoruz. PKK terör örgütü ve siyasi uzantılarıyla, bu örgüte lojistik destek sağlayan, askeri eğitim veren, para ve insan kaynağı yaratan tüm unsurlarla ne pahasına olursa olsun mücadele edilmelidir. Ve vatan toprakları üzerinde kardeşlik hukukuyla birlikte yaşama iradesi gösteren Türk milletinin ayrıştırma ve bölücülükle güçsüz kılınmasına asla izin verilmemelidir. Biz İYİ Parti olarak bu hedefi şiar edinmiş milletperverlerin çatı kuruluşuyuz. Bugün her türlü saldırıya rağmen iyi ve cesur kadrolarımızla milletimize hizmet etmek ve iyi belediyecilik anlayışımızla şehirlerimizi yönetmek için hazırlanıyoruz. Milletimiz kaygılanmasın sonunda mutlaka İYİ’ler kazanacak.”

Bilecik Belediyesi’nin İYİ Parti’ye geçmesi

İYİ Parti Sözcüsü, basın toplantısının sonunda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Bilecik Belediyesi’nin İYİ Parti’ye geçmesi ardından başlayan tartışmalar sorulan Zorlu, “Seçimlere tek başına girme kararımız, bir anlamda açtığımız üçüncü yol ve bunun vatandaşlarımızda adım adım vücut bulmaya başlaması, partimizin yeniden yükselişi bazı kesimlerin dengesini bozduğunu göstermektedir. Bizim kararımız çok açık ve nettir. Biz inanın 31 Mart’ta hem siyasi iktidara hem de muhalefetin alışılagelmiş ezberini bozmakta kararlıyız. Biz İYİ Parti’ye kazandırmak, milletimizin desteği ile milletimiz için bu hedefe ulaşmak çabasındayız. Bilecik konusunda da çok ciddi bir bilgi kirliliğini hatta gerçek dışı ifadeleri üzülerek takip ediyoruz. 2019 seçimlerinde ittifakla kazanılmış bir belediye, ardından belediye başkanı görevden uzaklaştırılıyor. Geçtiğimiz günlerde yapılan oylamaya kadar, daha öncesinde ise belediye meclisinde yapılan oylamalarda CHP’nin adayını destekledik. İki kez seçilmesini sağladık. Ancak biz yeni bir yolculuğa çıktık. İYİ Parti olarak kendi adaylarımızla her il ve ilçede, belediye meclislerinde, il genel meclislerinde kendi adaylarımızı kazandırmak gibi bir

sorumluluğun ve heyecanın içerisindeyiz. Bu kapsamda ikinci bilgi kirliliği; biliyorsunuz ilk iki turda üçte iki çoğunluğun sağlanması gerekiyor. Üçüncü turda ise salt çoğunluğun yeterli olduğu bir durum var. Biz üç turda da adayımızı geri çekmedik. İkinci turun sonunda iki aday kalıyor. CHP’nin teklifi üzerine kapalı oylamada, telefonun bile kabine sokulmaması gibi bir karar alınıyor. Bunun sebebi ne; her şey objektif olsun, hiçbir şaibe bulaşmasın diye. Orada İYİ Parti’nin belediye meclis üyesi, daha fazla oy alıyor ve seçimi kazanıyor. Anlatmak istediğim; kapalı bir oylamada bu kadar hassas davranılan bir süreçte aslında teknik olarak kimin oy verdiği belli değilken; böyle bir öngörü üzerinden partimize yeni bir algı operasyonu yapılmasını yadırgıyoruz. Ancak bu süreç İYİ Partimizi daha da güçlendirerek. Yolumuza devam edeceğiz. Bugün Bilecik’le… Yarın belki sürpriz yerler olabilir. İnanın bu konudaki kararlılığımızın devam edeceğinin altını çizmek istiyorum” dedi.

Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ’ın açıklamaları

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın, Kars’ta DEM Parti’nin kazanmaması için MHP’nin adayını destekleyecekleri yönündeki açıklaması üzerinden, benzer bir davranışın sergilenebilme ihtimali sorulan Zorlu, “14 Mayıs seçimlerinde Kars merkezinde yüzde 20,5 oy alarak, seçimin ikincisi olduk. Yani bugünkü DEM Parti’den sonra ikinciydik. Bizim ardımızdan AK Parti ve CHP geliyordu. Biz adayımızı orada da çıkardık ve seçimin en iddialı partisi bizi. Bu bakımdan Kars’ta yaşayan bütün vatandaşlarımızı ayrım gözetmeksizin, İYİ Partili adaya oy vermeye ve bu seçimi kazanmaya davet ediyoruz” açıklamasını yaptı.

“Ankara ve İstanbul adaylarımıza yönelik tespit çalışmalarımız sürüyor”

İYİ Parti tabanının Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu isimlerine oy vereceğini gösteren bir ankete yönelik değerlendirmesi sorulan Zorlu, “Doğrusu bu anketleri görmedim. En güzel anket 31 Mart günü ortaya çıkacak ve vücut bulacaktır. Ankara ve İstanbul adaylarımıza yönelik tespit çalışmalarımız devam ediyor. Çok hassas bir süreç yönetiyoruz. Bu anketlerin, adaylarımız çıktıktan sonra tekrar yapılmasını da arzu ederiz. Daha net bir tablo ortaya çıkabilir.” yanıtını verdi.

Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkartılmasıyla ilgili suç duyurusu

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici’nin, sosyal medyada yaptığı paylaşım ile terörist başı Abdullah Öcalan’ın kardeşi Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkartılmasıyla alakalı suç duyurusuna Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “ifade özgürlüğü” yanıtının verdiğinin hatırlatılması üzerine Zorlu, “İkincisi, asla kabul edilmez bir durum. Bu tip konular gündeme geldiğinde ilk fırsatta bizi yaftalayan birtakım çevrelerin sessiz kalmasını da anlamakta zorlanıyoruz. Kamuoyuna yansıyan o belgeyi okuma fırsatım oldu. Terör, kamuoyuna yansıyan halkın takip ettiği konudur diye, böyle bir girişimin haklı çıkarılması, suç kabul edilmemesi Türk milletinin vicdanına yapılmış en büyük haksızlıktır. Başta şehitlerimizin mücadelesine” dedi.

BBP Genel Başkanı Destici’nin paylaşımına dair Zorlu, “Partimiz adına bir cevap verdim, Allah kimseyi Tweetini silmek zorunda bırakmasın. Biz çok şükür ilkeli ve tutarlı bir siyasetin mensuplarıyız.” şeklinde konuştu.

İşbirliği yapılmadığı gerekçesi ile İYİ Parti’deki istifalar sorulan Zorlu, “O istifaların gerçekten öyle olup olmadığını 31 Mart sürecinde daha iyi göreceğiz, kimlerin nasıl anlaşmalar

yapabildiğini. Her şey milletimizin huzurunda cereyan ediyor. Biz sadece milletimize güveniyoruz.” dedi.

Erdoğan – Akşener görüşmesi

Irak’ın kuzeyindeki PKK saldırısı sonrası toplanan güvelik kurulu toplantısı ardından

Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i aradığı hatırlatılan Zorlu, konuya ilişkin tartışmaların hatırlatılması üzerine şunları söyledi.

“Bugün bir köşe yazısında gerçek dışı değerlendirmeler olduğunu takip ettik. Cuma günü şehitlerimizin bilgisi Milli Savunma Bakanlığı tarafından duyurulmasının ardından Genel Başkanımız önce Milli Savunma Bakanı’nı daha sonra Dışişleri Bakan’ını aradılar. Aynı kapsamda Cumhurbaşkanı’nı da aradılar. Bu olay cuma günü akşam saatlerinde gerçekleşiyor. Sayın Hakan Fidan geri döndü ve Genel Başkanımızla sürece ilişkin bir istişare ve değerlendirmeleri oldu. Biz o köşe yazısında bahsedildiği gibi; ortak bildiri çağrımızı Cumhurbaşkanı ile görüşmeden sonra değil, cumartesi günü yaptık. Sayın Cumhurbaşkanı bizim aramamızın üzerinden güvenlik zirvesine girmeden önce dönmüş ve sayın Genel Başkanımızla sürece ilişkin bir görüşme gerçekleştirmiştir. Her şeyi şeffaf bir biçimde paylaşıyoruz. Terör ve terörle mücadelede, hangisi olursa; milletimizin ortak kaygısı, birlikte yaşam irademizin ayakta kalabilmesi için bu mücadeleyi kararlıkla göstermemiz gereken bir alan. Biz en çok Anayasa’yı savunuyoruz değil mi? Sayın Genel Başkan da bu çerçevede terör örgütlerinin bu faaliyetlerine karşı bir tutumumuz, milli iradeyi esas alan tutumumuzun gereği olarak, milli birlik açısından sayın Cumhurbaşkanını aramış, o da dönmüş ve böyle bir istişare yapılmıştır. Bunu farklı noktalara çekmek, İYİ Partimizin bu yükselişinden dem vurup, şunlarla bunlarla ittifak yapıldı...Gerçekten bu kabul edilebilir bir strateji değil. Siyasi istismar yapılmaması gereken bir dönemden geçiyoruz. Bizim genel görüşme çağrımız da kabul gördü. Meclis’te grubu bulunan bütün siyasi partilerimiz yer alacaklar. Değerli Bakanlar bazı bilgiler aktaracaklar. Biz burada siyaseten öncelikle eksiklikleri, daha derin bir mücadelenin yapılabilmesi adına görüşlerimizi ortaya koyacağız. TBMM’nin her geçen gün etkisizleştirilmesini talep eden, bunu öngören çevrelerin; bizi haklı talebimizle eleştiriyor olmasına da şaşırmıyoruz. Biz bu konuyu siyaset üstü görüyoruz.”