Dün, “dünya kadın hakları günü”ydü. Böyle bir gün de, kadınlar nasıl giyinirler, nasıl giyindirilirler ya da nasıl soyundurulurlar? Kimileri giyinmek isterken, maalesef kimileri de soyunmak istiyor. Elbette kendi tercihleridir, soyunurlar ya da giyinirler, kendileri bilir.
Giyinmek ve soyunmak için, kimsenin kişisel tercihlerine müdahalede bulunmak gibi bir hakkı olamaz.
İnsanların oluşturduğu toplumlar, zaman içerisinde gelişen, şekillenen bir takım özellikleri ve hassasiyetleri olabilmektedir. Bu hassasiyetler ne zaman ki göz ardı edilmektedir, işte o zaman çeşitli sıkıntılar ve problemler ortaya çıkmaktadır. Bu sıkıntılar neticesinde, toplum bir bakıma ayrışmaya gitmekte, ar ve haya perdesi yırtılmakta, namus kavramı özelliğini kaybetmektedir..
Öyle veya böyle kadının kendi kararı olmadığı gibi ve kendi özgür iradesiyle karar verme yetisine sahip olmadığı birçok durumlar olabiliyor.
Tıpkı Live Nervik’in Norveç`te düzenlenen müzik ödüllerini çıplak sunması gibi.
Kimi zaman para karşılığı, kimi zaman özgür iradesine yapılan müdahalelerle, kişinin yaptığı işte kadını çıplaklığını ön plana çıkartarak, hem zenginliklerine zenginlik katıyorlar, hem de kadının bedeni üzerinden insanları, cüzdanları sömürmektedirler.
Live Nervik, eğer özgür iradesiyle hareket ediyorsa, istediği gibi giyinebilir, çıplak da sunuculuk yapabilir; ama durup düşünmek gerekir. Bu yaptığının kendisine olan getirisi nedir? Sadece para kazanmak mı? Yoksa bedeni teşhir ederek, şehevi duygularını tatmin mi? Hiç biri olduğunu sanmıyorum!
Bu olsa olsa, ancak ilerleyen zamanlarda yalnızlaşmak, tek başına kalmak, ilerleyen zamanlardaki dönemlerinde, belki depresyona girebilecek derecede hayatının sona ermesidir. Tek kazancı, eminim ki ölürken tek başına olacak olmasıdır.
Bir de çıplaklığa izin vermekle, buna önderlik etmekle, diğer insanların da bedenlerinin sömürülmesine ön ayak olacağıdır. Öyle bir zaman gelecektir ki, durup düşüneceğini eminim.
Kendi kendine acaba yaptıklarıma değdi mi, bununla neler kazandım ve neler kaybettim sorgulaması içerisine girecektir.
Esas parayı götürenler, kendisini sahneye çıkarmaya tevessül edenler olacaktır.
Zamanı gelince, “neden bunu sahneye çıkardınız? diyerek, kimse Live Nervik’i çıkaranları sorgulamayacak, bilakis herkes daha önceleri Miley Cyrus ve şimdi de Live Nervik gibileri sorgulanmaya ve eleştirilmeye maruz kalacaklar, bu eleştirilere, bunun sonuçlarına tek başına göğüs germek zorunda kalacaklar.
İşin en kötüsü de en zor anlarında, yanında hiç kimseyi görmeyecekler. Onlar keyif çatarken, o ve onlar gibi olanlar, yaptıklarıyla baş başa kalacaklar.
Dünyada olduğu ve olabileceği gibi, Türkiye’de de “beden benim değil mi, istediğim gibi kullanırım!” diyerek kendilerini bu tür kişi ve şirketlerin metası haline getiriyorlar.
“Bu beden sana emanettir, nasıl aldıysan, öyle de teslim etmek, bırakmak zorundasın,” nedense bir türlü bunu kabul etmiyorlar, kabullenemiyorlar.
Görsel yaygın medya araçlarındaki her türden müzik ve cinselliğe yönelik programların tamamına yakınında, kadının bedeni üzerinden, olmadık hesapsız gelir elde edenler; kadını önemsemeyip, bedenlerini sömürüyorlar. Kadının düşüncesinden çok bedenlerini önemsiyorlar. Artık kadınlarımızın bu oyuna gelmemeleri, bunlara izin vermemeleri gerekiyor. Bunlara dur diyebilecek birileri er geç ortaya çıkacaktır, çıkmalıdır.
Unutmayınız ki İslâm dininden başka kadınlara daha fazla değer veren olmamıştır.
İşte İslam’daki kadın hakkındaki bazı hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Hanımlarınızı üzmeyin. Onlar, Allah’ü Teâlâ’nın size emanetidir. Onlara yumuşak olun, iyilik edin!) [Müslim]
(Hanımlarınızı üzmeyin. Onlar, Allah’ü Teâlâ’nın size emanetidir. Onlara yumuşak olun, iyilik edin!) [Müslim]
Hadis-i şerifte, (Hanımının kötü huylarına katlanan erkek, belalara sabreden Hazret-i Eyyüb gibi mükâfatlara kavuşur) buyuruldu.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Kadınları, Allah’ü Teâlâ’nın emaneti olarak aldınız ve onlara yaklaşmanız Allah’ın emri ile helal kılındı. Sizin onların üzerinde hakkınız olduğu gibi, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Yatağınızı kimseye çiğnetmemeleri ve maruf olan hususlarda size başkaldırmamaları, onlar üzerindeki haklarınızdandır. Onlar, bu haklarınıza riayet ederlerse, maruf üzere rızıklandırılıp giydirilmeleri onların hakkıdır.) [İbni Cerir]
(Kadın, kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Hiç bir şekilde doğru olamaz. Onu doğrultmaya çalışırsan kırarsın. Kadının kırılması boşanması demektir.) [Buhari]
(Kadın, kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Hiç bir şekilde doğru olamaz. Onu doğrultmaya çalışırsan kırarsın. Kadının kırılması boşanması demektir.) [Buhari]
Dünya kadınlar günü mü, yoksa kadınları sömürerek rant elde etme günü mü; karar veremiyorum!
Kerim BAYDAK kbaydak61-artan@hotmail.com